Güneşin ışıltısını örtünce siyah, eşeğimin sırtından kepeneğimi aldım, omuzlarıma geçirdim. Eşek de olsa, değil mi ki, sabah ezanından bu yana hem beni, hem her şeyimi taşıdı sabırla, “Allah razı olsun kardeşim!” dedim ona. Eşek ne de olsa, bön bön baktı sadece. Bön bön baksa da ne güzel bakıyordu ama; ne güzel… 

Ben bir çobandım, ziraat fakültesinden almıştım diplomamı ve ahlakımın cennete götürmesi için sadakatim büyüktü ağama. Köpeklerimin de… Kışlanın avlusunda onlara emanet ettim davarı; birkaç çalıyı tutuşturdum iki taşın arasına, az yorulmuştum, oturdum dinlenmeye. Gözlerimi dikip alevlerin derinliğine daldım. Filozofça tümcelerle memleketimin insan hallerini düşünmeye kalkıştım. Kalkıştım ama düşünemedim. Uyumuşum, zira uyuşturuyordu ateşin alevleri. Derken bir mucize oldu, eşeğin insanca bir rüya gördüğünü gördüm rüyamda, memleketimin insan halleri hakkında.

Hiç götürmediğim bir yere gitmişti. Gözlerini güneşe dikmişti. Bir saray gördü orada, etrafı surlarla çevrili. Surların önünde hendekler, sanki uçurum gibi korkutucu her biri. Hendeklerden ötede bir kasaba var, kadın, erkek, halkı fakir sarayda yaşayanlardan.  Çalışkanı, tohum ekeni, ekin biçeni, çok az eğlenip çok terlemekte hepsi, savurganın açgözlülükle zayi ettiğini kazanmak için. Çoğu namazında, niyazında eksik değil, uhrevi zenginlik beklentisiyle. Ne gezmeye çarşı pazar, ne de oturup sohbet etmeye bir mekân var. Evde kalmış bir kız gibi tasayla evlerine kapanmışlar. Berduşlar bir şişe şarapla midelerini yıkarlar günahlarından, dilenciler avuç açıp kuru ekmekle doldururken midelerini. Allah’ın askeriyiz diyen caniler vardı, ama her söyledikleri Allah’a iftiraydı. Hacca giden borçlu ve hayırsız hacıağalar vardı, bir sürü saçı sakalı ağarmış avanak. Arap gibi giyinip rahat etsinler diye ve fark edilmek için ak giysiler içinde.   

   Saraydakiler gösterişte, süslenip püslenmişler. Saklamışlar servetlerini giysilerinin içine. Bazısı ihale peşinde servetine servet katmak için, bazıları da siyasetin içinde. Bazısı eğlence içinde sarhoş ve hovarda, bazıları akıl verir entel havalarında. Tamamı şeytanın avukatı, belki de sadrazamın taş arabası; geveze palyaçolar! Halkı aptallaştırıp kullanırlar. Oysa iyilikle kullansalar güçlerini, mutlu edebilirler herkesi. Allah biliyor hepsini, onlar Allah’ı bilmeseler de…

Neyse… Rüyamda görmeyi sürdürdü eşek onları görmeyi rüyasında. Gördüğü anda gördükleri şehveti kaçmış dinginlikte uyandılar; aç gözlülükle davranıp halkı soymayı sürdürdüler!

Yobazlar ve yobazları bahane edip dinsiz kalan aymazlar, beraberce Kudüs’teki Siyonistlerle şeytanın izinde, şeytanca görüntülerle, ömür boyu yalan söylemeye izin aldılar.

Ceplerinde elleri, ellerinde nefisleri, yanlarında birer fahişe, yobazlar da vardı, dört ayrı mezhepte; Kur’an’ı istedikleri gibi tefsir edip vaaz vererek kendilerine şaşaalı hayatı satın alan. Kabul görmüş yobazların çoğu istediği gibi yaşar, böylece parayla yaşam beraberce harcanır. İyilikler karaborsa, ruhbanlar her gün günaha girip her gün tövbekâr olmakta. Onlar olmasa, sanki herkes iyi geçinecek! İşte bir Mesih (!), sanırsın ki Allah’ın sözcüsü, ele almak için dizginleri, herkese cennetten tapu vaat etmekte. Elindeki tapu senedini gösteriyor halka. Halk ona inanıyor, minnettar. Ve tutup dizginleri kendi elleriyle teslim ediyor ellerine, hoyratça çalıp, serveti artsın diye. Ve halkın canına, malına böyle başlıyor tecavüze. Eğer adaleti olsaydı dünyanın yargılardı bunları idamla…

Eşek anırmaya başladı rüyamdaki rüyasında. “Tanrıya bir çift sözüm var:  Yobazlar fetva vermemeli, paylaşmak için halkın hakkını. Hak halkındır. Yağdırmalısın lanetini hepsinin üstüne!”

( Eşeğin Rüyası… başlıklı yazı AliKemal tarafından 12.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu