CEHENNEMLİK


“Cehennemi Dünyada yaşadı. Bari o tarafta Cennet mekanı olsun!”


“Olmaaaz! O Dünyada yaptıklarının cezasını çekti. Burada da yapmadıklarının cezasını çekecek…”


*



ARABA


Dağdan indi düze. Bir araba aldı kendine. Kutladı iki kadehle. Onda bir şey yoktu ama, araba sarhoş oldu nedense…


*



KATİL…


“Ben bir katilim!”


“Kimi öldürdün?”


“Kendimi…”


“Sen ölü değilsin ki, yaşıyorsun!”


“Buna yaşamak mı diyorsunuz?”


*



HİLEKÂR…


Yeraltından çıkan sular milyonlarca yıldır, milyonlarca akarsu oluşturup denizlere akıyor. Onca su dışarı çıkıyor, Dünyanın içi boşalmıyor. Onca su denizlere akıyor, denizler taşmıyor. Bu işte bir hile var ya, ne? Kim bu hilekâr?


*



ÖDENEK…


Ayvalık Köpek Barınağı… Büyük kafeslerde yüzlerce köpek…


Görevliye, "çok kötü şartları var," diyorum.


Görevli, "ödenek…" diyor.


*



BUĞDAY…


Filizlendi buğday tanesi. Başak verdi, bire on çoğaldı. Yemyeşil dalında kibirle salındı. Şarkılar söyledi rüzgârın eşliğinde.


Onca kibrine karşın kurumaktan, değirmende öğütülüp ekmek olarak yenmekten, yiyenin kıçında bok olup sıçılmaktan kurtulamadı.


*



ÜZGÜN HIRSIZ…


Prensibim olmadığı halde hırsızlık için aynı eve iki defa girmiştim. Üzüldüm. Ev sahibine mektup yazıp özür diledim. Özrümü kabul etmiş midir acaba?


*



DENGELER…


Evliliğin son yıllarında sürekli boynuzlanıyordum. Çok kızdım. Ben de onu boynuzlamaya başladım. İkimiz de hem boynuzlayan, hem boynuzlanan olmuştuk. Böylece aramızda denge sağladık.


*



AVA GİDEN AVLANIR…


Leyla o gece nöbeti olan Çetin’i, “nöbetin kazasız belasız geçer inşallah,” diyerek kapıdan öpücükle uğurladı.  


Leyla, telefon edip o gece Çetin’in nöbette olacağını söyleyince Sinan, her zaman yaptığı gibi motosikletine av malzemelerini yükledi. “Ben ava çıkıyorum hanım, bu geceyi arazide geçiririm,” diyerek evden çıktı. Lale, onu,  “kazasız belasız gidip gelirsin inşallah,” diyerek öpücükle uğurladı.


Lale, telefon edip Metin’in ava gittiğini, o gece evde olmayacağını söyleyince Çetin, amirinin kapısını çalıp, “hanımdan telefon geldi amirim, biraz rahatsızmış, gidip bir bakayım,” diyerek izin istedi.


*



TRAFİK KAZASI…


Tıklım tıkış doluştuğumuz minibüs kaza yaptı. Kendimi bir elektrik direğinin tepesinde buldum. Kaza yerini oradan seyrettim. Yaralılar ambulansla taşınıyor, ölenler ceset torbalarına konuluyordu. Ceset torbasına konulan ölülerden birini kendime benzettim ya, ben burada, direğin tepesinde sapasağlamdım ve bembeyaz giysilerimde en küçük bir leke, kir dahi yoktu.


*


 



DİŞİ KURT VE KOÇ SÜRÜSÜ…


Bir kurt acıktı. Davarın arasından dişine göre bir kuzu bularak boğazladı; sırtına vurup götürdü. Davardaki beş yüz baş koyun onun ardından acıyla bakakaldılar. Anne koyun acıyla inleyip, ağıtlar yaktı. Kurdun, yavrusunu götürmesine seyirci kalan koçlara çattı:


"O sivri boynuzlarınızı bir araya getirip de karşı saldırıya geçerek defedemediniz ya belayı, yazıklar olsun sizin erkekliğinize!"


*



KÜÇÜK YAĞMUR GÖLETİ


Bitişik düzen dizilmiş yan yana üç-dört katlı binaların karşılıklı olarak dizildiği parka taşlı sokakta kapı önlerinde yığılı çöp poşetleri, sokak hayvanları tarafından büyük bir iştahla parçalandıkça ortalığa pis görüntüler yayılıyordu.


Upuzun direğin tepesinden fersiz bir sokak lambası, aydınlık önünden geçişen yağmur damlacıklarını, aşağıdaki küçük gölcüğün zifiri karanlığına yolluyordu kandırarak.


Bir kedi geldi, gölcükte birikmiş her yağmur damlacığını içip bitirmek ister gibi soktu burnunu içine. “Şlap, şlup, şlap, şlup!” İçti kana kana… Karnı şişti, tulum gibi.


Bir köpek geldi, burnunu değdirdi gölete. Kedi, kaçtı karanlığın sert duvarına sürtünerek. Birkaç pire düştü kirli tüylerinden kayarak.


Köpek, yaladı yağmuru, çekti içine, yaladı, çekti, yaladı, çekti…


Bir bekçi düdüğü duyuldu boyutsuz karanlıkta, pireler korkarak köpeğin bacaklarına üşüştü. Köpek kenara çekildi, bekçiye yol verdi. Bekçi sert adımlarla her yeri inletti. Bekçinin sert adımlarından sıçrayan sular bir solucanı ıslattı. Solucan bekçinin arkasından küfretti.


Gölcüğün önündeki evden yükselen, “imdat!” diye bir çığlık yırttı gecenin karanlık bilgisizliğini. O evin kapısından çıkan adam da küfretti bir şeylere. Küfürün bini bir parayken ortalıkta, küfürbaz adam, göletin yağmur damlacıklarını eze eze kaçtı, gitti; giderken solucanı da ezdi. Solucanın bedeni kaldırıma sıvaştı. Köpek çok kızdı buna, adamın bacaklarına bacaklarına harladı. Adam ona da bir tekme attı.


Çığlığın sahibi genç kadın, köşe başındaki evin kapısından çıkarak, çığlığını sürdürmek istedi, bağıramadı. Büküldü bacakları, küçük gölcüğün içine yattı. Karnında bir bıçak sapı vardı, metaliyse karnında saplı. Küçük gölete kanı aktı.


Kedi geri geldi, kadına acıyarak baktı.


Köpek de geldi koşarak. Kedi ondan korkup yine kaçmak istedi. Köpeğin kirli pireleri, görünce göletteki kan izini, zıpladılar aşağıya bir ordu gibi; ’çagulcugul’ öyle bir içmeye başladılar ki kanlı suyu, ortalıkta, Adli Tıp’a analiz için bir şırıngalık kan kalmadı.


Köpek, baktı, kedi bir insan öldürmüş, yakalamak için üstüne atladı.


Kedi önce tısladı, sonra kaçmaya başladı. O kaçtı, köpek kovaladı. Sonra bir duvarı aşan kedi, izini kaybetmeyi başardı.


Köpek, cinayet üstüne kalabilir korkusuyla geri gelmedi, saklandı.


Gecenin karanlığından güneş ışıyana dek hiç kimse gelmedi kadının başına, başına iş açma korkusundan. Pireler, kan oburluğundan çatlayarak ölürken orta yerde, kadın, kan kaybından öldü, gitti.


Gazeteler ne kediden, ne köpekten, ne de pirelerden bahsetmedi. Sadece, “kendisiyle barışmak istemeyen karısını bıçaklayarak öldürdü,” diye yazdılar bir adamın fotoğrafı altına.


Köpek hemen tanıdı, kendisine tekme atan adamı.


 


( Küçürek Öyküler... başlıklı yazı AliKemal tarafından 22.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu