Köprülerin üzerinden
geçmeyi diliyorum,
Rugan pabuçların delik
tabanında
Yok olmasını dilediğim
kötülüğe isyanım:
Karanlığın vebali belki
de yankısızlığımın
Dalya bildiği yeni bir
yarın…
Türeyen ahvalin
tınısında saklı sevda şarkısı
Ve sözsüz her biri,
Mırıldanan kâfir
beyanatları belli ki rehin vermiş
Şeytan yine müridi bir
gölgeye:
Hani korktuğum
gölgesinde
Saklandığım eteğinin
dibine
Yüreği küskün sevdalı
kadın.
Makberi mademki gece
bildiğim
Ve sırdaş bellediğim
cahil imlerin tetikleyicisi
Mademki safran sarısı
yalnızlık,
Neye mi yeter gücüm,
Diyebilmek bile değil
mi yüreğin neferi
Sair histe terk
edilmişliğim
Biraz da boyutsuzluğumun
tecellisi
Yüreğe iyi gelen onca
sureye sığınıp da
Yol almak adına günü
geceye esir ettiğim.
Yâd ellerden gelen bir
yabancıya rast gelmişken
Ve dilimde nice
kanıksamadığım yalana sövdüğüm
Gerçeği ile
yalıtıldığım bir ömrün dirayeti mademki
Kanıksanan bir vebal,
Kör olsun gözlerim
dercesine,
Yeminlerime sığan onca
pişmanlık
Yine yüz görümü bir miat,
Belli ki kabul
görmemişliğimin esareti yine
Çalınan hayatımın ve
ölü sevdalarımın güncesine
Attığım onca çentiğe
riayet eden
Külyutmaz bir yetide
sabahladığım.
Andan sonra yarına,
Yarından sonra ölüme
Ve ölüm bildiğim
rahmeti örtmüşken günahlarıma:
Affet beni Tanrım,
Son yakarışım olmamalı
Hele ki cahil aklımın
teranesinde
Yine yürek iken
bilinmeze gebe.