Kundaklanan hayallerin derdindeyim
belli belirsiz:
Bir güğüm belki de sızandan sızıya
yolculuk:
Akılsız bir dervişin istişaresi mi
yoksa
Şu melun yolculuk?
Dipsiz acılarda dibine vurmakla da eş
değer
Kim bilir ne zaman sönecek feri
hayallerin?
Deminde serkeş ruhun da özrüne bir
sure sunduğum;
Ferman bilinesi kayıtsızlığın da
görünmezine dokunduğum
Her satır nezdinde,
Fevri bir gölgeden aktarmalı
yolculuğun
En deli hücresinde kodaman bir boşluk
Tozutan imleri üflerken şiirin en
içine.
Uyutmadan dünü, çöreklenen umutların
biteviye;
Görgüsüz notaların hüznünü de
derlerken,
Azıtan hüzün balyalarında kocaman bir
seyir,
Seyrelse bulutlar ne çare?
Sükûnetine nazar değmeden gecenin
Gündüz gelmese keşke acele acele.
Saman alevi her yazdığım;
Sevi kadar hülasa bil ki; adını her
andığım;
Kayıtsızlığın şeceresini tutarken
insanoğlu
Bir ben gelemedim hizaya;
Bir de mesken edinemedim yalanı;
Çapulcu bir şehir gezginiyim
Talan eden isyanı,
Göstermelik de bir seyir adeta
Açamadığım kilidinden müteşekkil
Yüreğin kayıplardaki bayramı.
Zanları kutsadı mı ne Tanrı;
Aşkı surelere sığmaz iken ruhun
fermanı;
Münferit gölgelere çıktı izin,
Kanayan diri hücrelerimi çökertirken
için için:
Bir bedevi umarsızlığı bir de şerh
düştüğüm kayıtların
Anlık isyanı:
Göz koydum hüzne boyumu aşan
Hangi mertebe ise
Gelmesini beklediğim diz’e.