İçli cümleler, üreyen sessizliğin tek
hâkimi
Kıblemde yangından arda kalan
Değiş tokuş ettiğim üç beş duygu
silsilesi
Belki de sindiremedikleri rahmetini
seviyorum hüznün,
Mutluluk payeli vazgeçişlerde tek
sorumlu
Benim madem,
Gözlerime bakma sen de o zaman.
Kim demişse,
Mutluluktan ölebilirim diye
Varsın uçsun varlığının hicvinde
Bir martavala konsun ya da
Hiçliğimi seviyorum lakin.
Gölgemde saklı zehri evrenin
Ve azat ettiğim tüm kini, nefreti
Sağır kulakların da şerrine lanet
Seviyorum lakin
En çok da seni diyenlere inat
Vazgeçemediğim umutlarım.
Göllere özensem ne çare?
İyiyim ben böyle:
Bir öyle bir böyle
Hele ki yüreğimin buklelerinde
Barınan renkleri de serptim mi
evrene…
Varsın tutmasınlar elimden
Yüreğimin sahibi zaten en baştan
belli
Seviyorum kendimce
Belli ki kendimi bilmemdir bunca
Hüznü sığdırdığım heybemde
Kaynayan aşkı da sunuyorum
Hem sana hem de sevmeyenlere rağmen
Tutukluyum ben de lakin.
Kalp gözüm ağrısa da ara sıra
Her şeye değer çocuk neşem,
Kıblemden vurulsam da bazılarınca
Korunduğuma delalet değil mi
Anlık mutluluğumu boykot edenlere
dahi hürmetim,
Zaten nefreti soydum kabuk kabuk
Ve zehrini boca ettim
Kıvılcımlara denk düşen yangınlardan
da arındım
Yoksa durduk yere niye yazayım bunca
şiiri?
Velâkin bir definde,
Bir de yüreğimde saklı tutulası
Hele ki aşka yok mu bunca saygım
Nazarında güncemin
Tek tek işlediğim gönül surelerimde
Elbet vardır bir duyanım:
Yüzüm mademki aydınlıktan yana
Mademki sevmelere nazire edenlere
Yok dilimde tek sitemim…
Erdiğim huzur görünmese de gözlere,
Mutlak yargıların uzvunda mademki
Hakkın rahmeti
Boydan boya nakşeden bir dilimde
Bir de diyemediklerimde suretim
Hele ki pervazında evrenin
Tek bir heceye denk ise vasıflarımda
Vasıfsızlıklarım kadar has bel kader
Tokuşturduğum kederde olmaz mı
Atan bir yürek
Hele ki goncası görünmez boynu bükük
bir çiçek…