Çiğdir zaman
Diktikçe yırtılır örümceğin ağı
M a v i y e abanır gökyüzü
Omzu düşer
bedeli ödenmemiş rüzgârın
Ve R a c h e l ’in gülüşünü giyer yeryüzü
Nefeslere
koyulur şerh
Neşter
vurular ahir zamana
Karanlığın
koyu s i y a h ı n ı yıkar nehir
Azalır
şerrin hayrı
Ve akar
geçmişin damarındaki zehir
Acılarını
diker gece
Nakışsız
nefesler çürütür ciğeri
K o z a s ı n d a n bir
hışımla çıkar niyetler
Düğmesi
çözülür zül düşüncelerin
Terli
gökyüzünden boşalır a y e t l e r
Titrer arz
Kaburgası
sızlar billur gölgelerin
Kan kaybeder f o s i l l e ş e n sancılar
Geçmişin
külünde mayalanır zamansız inziva
Ve lâhtine
g ö m ü l ü r iyi huylu acılar
Öksüz
yağmurlar uyur bulutların göğsünde
Gölge boyu
uzar i n i l t i l e r i n
Yastık
altında saklanır çocukluğun neşesi
Ak düşer
paranoyak düşlerin başına
İslenir
aklın her köşesi
Yapraklarını
döker şiir
Yumulmuş
avuçlarda b i r i / k i r susmalar
Gemileri
yakanlar unutur limanları
Ve ceplerinde alkışlar biriktirir p u s m a l a r
. . .
.
.
.
.
.
.