Öfkesinden nasiplendim dün pencereli ekim’in aksak beyitlerinde adımlarken notaları.

 

Gök gözlü kadınlar birer ışıldak vazifesi yapıyor. Eğri büğrü cüsseleri serzenişlerin yine ayyuka çıkmış bir aşk tadında.

 

Fıtratımda hüzünlü teamülü, parmaklarım nasır tutmuş bir izlek mahiyetinde aslın yorgun düşlerin de vebali boynuna gecenin.

 

Sıra dışılığını teneffüs ettiğim bir metanet belli ki ya da sıradanlığın seyri ve alfabeden firar eden tüm sesli harfleri boğma isteğim ne de olsa ses olmasından hicap ettiğim gürültülü sağanaklar az sonra gökyüzünü esir alacakken.

 

Kayıp miladımı örseleyen hatta ayıp aşklar cumhuriyetini ele geçirmiş bir diktatör yine boşboğazlı bir tekerleme takılı iken dünün ayaklarına çelme takan yaramaz bir çocuk edasıyla.

 

Mevsim çatallı, zaman karambola gitmiş, ekim hepten sıvazlamışken sırtını kurak yazın.

 

Ayazın dibinde yürek, sersem bir düşperest tedirginliğinde açıyorum perdeleri. Ya aydınlıkla yüzleşeceğim ya da karanlığın dibini sonsuza kadar boylayacağım.

 

Eskimiş ömürlerden demetli hazan yüklü ilkbahar. Cazgır gölgeler kovalarken ihtimam yüklü şarkıların niyaz bellediği ölümlü nakaratı yüreğin…

 

Sevmelerle başlayan bir ömür yine hele ki ölümü de sevgiden olacakken… zannınca kopuk bir halata teyelli kalbur üstü sitemleri yine gök kubbede titreşen sesi misali şimşek görünüşlü mihrabın satıldığı can pazarı onca kibirli yüreğe hatim indirdiğim bir Cuma sabahı.

 

Top yekûn evren hatmediyor top yekûn hasreti iğfal ediyor zehir zemberek yürekten akan dalyalarca balyaların arıttığı hüznü bir de eskimiş yemini ile köşe başında beklerken bilinmez.

 

Kerrat cetvelinden firar etmiş sayılar gibiyim bu aralar bu yüzden boşa düşmüşlüğü yüreğin yine en sefil ve boş huzme basiretinden sızanlara nifak sokan sessizliğimin asaleti üstelik sür-gir bir rükû babında ben meşk eylerken ara hükümlerin satır başlarına koyduğum denden işaretinden hallice bir isyan pazarına düşmenin neticesinde aralıksız tövbe ettiğim.

 

Zaman mademki hoyrat bir tefrika yürekten süzülen de mi tek suçlu yine nazenin ve dokunaklı tınısında hapsolmanın da maliyeti suçlu hazan mevsimin ihlali kadar sıra dışı bir ihlal iken şairin resmettiği.

 

Bir düş ısmarladım, demenin de ötesinde hanidir çalıntı düşlerini sızlatan hak maliklerine de dokunaklı bir tebessüm daha ikram etmekten öte ifrata kaçarken sevdaya dair her kırık cümlede.

 

Sonların başlangıca meylettiği; başlangıçların yarım kaldığı bir hikâye tadında ölümüne sevip dirilmeyi de meşk eylediği her satır yine kerevete çıkamamışken gerçek hayatın misafir kahramanlarına yaptığım gönderme ile bir solukta tüketilmenin en acı yanı iken görünmezden gelindiğim sayısız satır başı…

 

Şeriatta gizli bir sureye dokunuyorum sonrasızlığın sarmalında hidayete eriyorum bir günce misali.

 

Sessiz şarkılar birikiyor yüreğimde en sessiz imgelerim ölümüne şerh düştüğüm hele ki tetikleyici husumetinde ağlıyorum don yağı bir ölüme kefen giydirmek kadar dirayetim yerlerde sürünürken.

 

Korunaklı dünyamda pergel izi, zaman.

 

Korkmadan beyan ettiğim zürriyet yüklü söylencelere de mil çekiyorum ve küfür yüklü nidalarına söyleniyorum seher vakti üstelik öteki dünyaların beriki yalnızlığına sitem giydirdiği yine kâinat özürlü bir yalnızlık iken tetikleyicisi zamansız düşlerimin zamansız tokuşturduğu yankısız bir şehir/şiir gibi iken öne düşen başımı hala dik tutma kaygısı…

 

Esneyen cümlelerim var fazlaca mağdur fazlaca mağrur ve bitap hikâye kahramanlarım var; asla mutluluğu tatmayacak isyanları da görmezden gelen yüce Yaratıcı bile hemfikir iken bağdaştığım şiir teknemde ben bir sure tadında yanık ve ayrık bir gölgenin minvalinde toz konduramadığım katıksız sevdalarımda yine zaruri bir lehçe tadında kopup da gelmişken kanatsız meleklerimin korumacı içgüdüsünde boynu bükük bir gül tadındayken ama asla da gülmeyi beceremediğim acıların sarmalında çocuklar bile saflığın en yanıcı ve yakıcı tınısında birer birer kucak açmışken ölüme.

 

 

( Ölümü De Sevgiden Olacak... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 7.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu