ALİ BİZİM ŞAHIMIZ/KABE KIBLEGAHIMIZ/ MİRAÇTAKİ MUHAMMED/ O BİZİM PADİŞAHIMIZ.
Bugün Mevlid kandili ve özellikle sosyal Medyada neredeyse herkes Mevlid kandili mesajları yayınlamış.
Peki yaklaşık olarak herkesin en azından '' Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun'' Diye mesajlar yayınladığı bir günde ben niçin daha çok Alevi vatandaşlarımız tarafından söylenen bir türkünün sözlerini yazıma başlık yaptım?
Şunun için yaptım: İslam aleminde Mevlid Kandilini ilk kez Fatımiler kutlamışlardır da ondan. Fatımiler ise bilindiği gibi Alevi bir topluluk ve devletti.
Evet, ne peygamberimiz, ne dört halife dönemi ne de ondan sonraki üç yüz yıl içerisinde Mevlid Kandili yani Hz. Peygamberimizin doğum günü kutlaması diye bir şey yokken bunu ilk kez İslam aleminin gelenekleri içine sokan 910 yılında kurulan ve Alevi olan Fatımiler olmuştur.
Alevi- Fatımilerin bu kutlamaları daha sonra Sünni Müslümanlarca da benimsenmiş, ilk kez bir Selçuklu atabeki olan Ebu Sâid Muzafferüddin Gökböri ( 1154- 1232 ) Mevlid kutlamalarını Sünni İslam gelenekleri arasına katan kişi olmuştur. Yani Sünni İslam dünyasında Mevlid Kandili ilk kez 1200 lü yıllarda bugünkü Urfa ve çevresindeki topraklarda kutlanmıştır.
Eyyubi Devletinin Kurucusu olan Selahaddin Eyyubi'nin kızkardeşi ile evli olan Muzafferüddin Gökböri, Mevlid Kandili kutlamalarının daha sonra Eyyubiler tarafından benimsenmesine sebep olmuş yani Eyyubiler de Mevlid kandili kutlamaya başlamışlardır.
Eyyubileri yıkan Memlukler de bu geleneği benimsemişler ve Mevlid Kandili kutlamalarını devam ettirmişlerdir.
Osmanlılara gelince:
Osmanlılarda 1409 yılına kadar bir Mevlid Kandili kutlama geleneğine rastlanmıyor. 1409 da ise bilindiği gibi Süleyman Çelebi adlı bir zât asıl adı '' Vesiletü'n Necât '' Yani ''Kurtuluş Vesilesi '' olan, ancak bizlerin '' Mevlid '' olarak bildiğimiz eserini yazar. İşte bu eserin yazılmasından sonra Osmanlı Dünyasında da Mevlid Kandili Kutlamalarının başladığı söylenirse de kesin bir kayıt yoktur. Lakin kuvvetle muhtemeldir ki Osmanlılar da 1409 dan itibaren Mevlid Kandillerini kutlamaya başlamışlardır. Zira Memluk Devleti ile aralarında '' İslam Dünyasının Lideri '' olma konusunda hem siyasi ve hem de dini bir rekabet vardır ve 1517 de Yavus Sultan Selim bu devlete son verene kadar İslam Dünyasının liderliği Memluklerin elindedir.
Osmanlılar Döneminde tarihi kayıtlara geçmiş olan ilk Mevlid kutlamalarının ise ta 1589 yılında III. Murat döneminde yapıldığını görmekteyiz. Yani Memluk devletinin yıkıldığı, halifeliğin Osmanlılara geçtiği 1517 senesinden yetmiş iki yıl sonra...
Şimdi tekrar yazımın başlığına dönelim.
Neden ''O Rebiülevvel ayın nicesi/ On ikinci gece isneyn gecesi'' değil de '' Ali bizim şahımız/ Kabe kıblegahımız/ Miraçtaki Muhammed / O bizim Padişahımız ''
Daha bir kaç gün önce çok önemli iki olay yaşadık.
Bunlardan birincisi Malatya'da cereyan etti. Malatya'da Cemal Gürsel mahallesi denen bir mahallede ( Ki bu mahallede yaşayanların büyük çoğunluğu Alevi vatandaşlarımızdı ) bazı evlerin kapılarına kırmızı çarpı işaretleri kondu. İşaretlenen evlerde yaşayanların tamamı Alevi idi. 13 ev bu şekilde işaretlenmişti.
Resmen Türkiye'de Ku Kluks Klancılık yapıyordu birileri. Hem de Alevilerden öğrendiğimiz ve onlardan alarak yüzyıllardır kutladığımız Mevlid Kandiline yaklaştığımız şu günlerde...Yüce Peygamberimizin doğum gününün de içinde bulunduğu mübarek Rebiülevvel ayının hemen başlarında...
Bu elbette ki bir provokasyondu. Yapılmak istenen yeni bir Sivas katliamı ya da en azından Alevi kardeşlerimizin yüreğine korku salmaktı.
Bu provokasyonları o ya da şunun yapmış olmasından daha çok üzerinde durulması gereken şey bu menfur olaya karşı millet olarak ne kadar tepki verdik sorusudur.
Lafa gelince '' Bir olalım, iri olalım, diri olalım '' diyen bizler maalesef bu olay karşısında sustuk. Dillerimiz lal oldu adeta. Parmaklarımıza felç geldi. Bir tek satır kınama yazısı yazamadık. Çünkü yılan bize dokunmuyordu o halde bize dokunmayan yılan bin yaşasındı.
Aynı kıbleye yöneldiğimiz, bizim '' Fahrı- alem '' dediğimiz peygambere '' O bizim Padişahımız '' Diyen insanların tedirgin edilmesi bizi hiç ilgilendirmiyordu. Biz sadece va sadece ''Mevlid kandili günü nasıl bir mesaj yazayım ki herkes bana aferin desin'' Derdindeydik.
24 Kasım 2017 günü Mısır'da bir camiye saldırı düzenlendi ve bu saldırı sonucunda en son edindiğim bilgilere göre 309 insan katledildi. Hayrettir ki Fransa'daki terör saldırısında sadece on bir insan katledildiğinde profil resimlerini Fransız bayraklarıyla dolduran hiç bir Allahın kulundan yine tık çıkmadı. Bir kaç duyarlı insan dışında neredeyse hiç kimse terörü lanetleyen siyah kurdelalar paylaşmadılar paylaşımlarında. Ama bugün hepimiz ''Bir Mevlid Kandili mesajı yayınlayayım bari. Ayıp olmasın '' Telaşındayız.
Bu gün hepimiz o Yüce peygamberden şafaat diliyoruz. Oysa o yüce peygamber bakın ne diyor:
''Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan gibidir ''
Şeytana şafaat edilmeyecektir ey Ümmet-i Muhammed !
Ama yine de Kandilimiz mübarek olsun. Bu kandil ve daha nice kandiller uyanmamıza, yaratılanı Yaratandan ötürü sevmememize vesile olsun inşallah.
'' Canım kurban olsun senin yoluna
Adı güzel kendi güzel Muhammed
Gel şefaat eyle kemter kuluna
Adı güzel, kendi Güzel Muhammed''
ilahisi de
Ali Bizim şahımız
Kabe kıblegahımız
Miraçtaki Muhammed
O bizim Padişahımız
Eyvallah pirim eyvallah
Hak la ilahe illallah
Deyişi de bizim...
Allah, birliğimizi, dirliğimizi bozmaya çalışanlara aman ve fırsat vermesin inşallah. Yüce Rabbimden bu kandil vesilesiyle tek dileğim budur.
(
Ali Bizim Şahımız/kabe Kıblegahımız/ Miraçtaki Muhammed/ O Bizim Padişahım başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
29.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.