Islak kaldırımlara peşkeş çekiyorum
İsyanımı.
Derlediğimi dengeliyorum sözüm ona:
Nota özürlü detone şarkıları
Bile ıslah ederken kader.
Zamanım çalıntı
Aşkım yalan
Şerrine lanet okumaksa iblisin
En soytarı ahkâm:
Yine kutsandığım sanrısıyla
İlahi Coşkuyu pelesenk ettiğim
yarınlarım.
Dünüm en bayat kraker;
An’ımsa rast gele
Yarına dair hiçliğimin temennisi.
Süre gelen sağanak kadarım,
Kalbimin radarında ise aşka dair
Hoyrat ikramları saklı hayatın.
Bir çömez şairim,
Bir garip engelim
Yine kendime rest çektiğim;
Peyderpey büyümeyi
Yok sayıp beden dilinde
Yüz yaşımdan aldığım günün
Sayısını bile saymaktan aciz.
Sonra da gelip tasalanıyorum
Dünümü münafık bir düş belleyen
İçimin tarhında
Açan çiçekleri boydan boya ezdiğim
Demli gözlerimi
Şerbetle sarhoş ettiğim
Dengimi değil de
Zıddımı aşk bellediğim.
En nahoş gölgeden bile nemalanıp,
Aşk tadında bir günce bellediğim
Günü birlik şiirlerimde
Bir düşe bir de eleme
Bel bağladığım
Hazin reçetemi
Beklerken
Tanrı imzalasın diye.
Unuttuğum kadarım
Uyumayı hep sevdim
Ve uyutulduğum yalanların
Seyrine doyamadığım
Sehven yenik düştüğüm
Hangi mevsimsem
İşte yeniden doğmaya adayım:
O mevsim ertesi
Yeniden kanatlanıp
Uçmayı dilediğim
Kepaze kanatlarıma
Kaynak yaptırdığım
Israrcı sevdamla
Islah olmayı dilediğim.
Yorgunluğun dik alası
İçimdeki dehliz,
Kara odalarında ömrün
Kısık sesli şarkılara adadığım
Bir garip şair bozmasıyım.
Bir de yetmeyi öğretemediğim
benliğime
Kızıp,
Mutluluğu bile tehir ettiğim
Deli fişek gönlün kaynakçası
Bunca şiiri
Nimet belleyip
Rahmetine şükrettiğim
Efkârı yüksek dozda içtiğim.
Kelimeler kıyama duruyor bir köşede:
Bir köşemde yalnızlık
Üçgenlerin en dik başlı aç(c)ısıyım;
Kimine göre en pervasız.
Yoksunluğun tınısında
Muhalif bir düşüm.
Beynim kazan
İçinde fokurdayan isyanlar
Yine özrümü sunduğum,
Kopya aşklara gülüp geçtiğim
Sair ortam.
Makamsız bir şarkı:
Ne hicaz ne de hacizli bir varlık;
Hazandan arakladığım
Üç beş gözyaşı:
Aşk niyetine içtiğim bakışlarında
Sevdiğim en deli fermansın:
Yine kuytularda biriken,
Gönül gözünde devinen üç beş cümle:
Adına rahmet okusam da
En kasvetli ölümü hayal ettiğim
Ömrün bilmem kaçıncı faslı.
Dandik seyrinde hayatın,
Kulpsuz bir özleme kucak açtığım:
Ah, benim saf yanım:
Yan yanayım yine sensizlikle,
Gök kubbede bile sükûnet saklı.
Aklım sıra
Peşkeş çekeceğim
Tek kişilik acıyı
Sonra da vuracağım duvarlara,
Deli gözlerinde
Şiir yüklendiğim kaderin;
Bedellerinde
Ömürlük vazgeçişlerin.
Durduk yere şakıyan bir bülbül olsam
Ne çare,
Demenin bile yükü ağır.
Sevip de her çekildiğimde menzile
Uslu bir öykü olsam
Sana mı tüm zararı?
Kinayeler yüklü bir fıtrata
Taşınmazın bile ruhunda
Hep bedeller saklı.
Taşınan naşını yüreğin,
Bilinmedik bir köşeye çekildiğim de
mi
En derin hicap,
Yine kanıksadığımla
Dilediğim restleşirken gün ve gece.