Dini hassasiyetleri olan bir insan olduğunuzu farzedelim. Yani Allahın ''Yap'' dediklerini yapıyorsunuz ''Yapma'' dediklerini yapmıyorsunuz. Ya da en azından azami derecede dikkat etmeye çalışıyorsunuz. Öyle olduğu için de Yüce Yaratanın emir ve yasaklarının toplandığı Kur'an-ı Kerimi elinize alıp okuyor, ondaki hükümleri öğrenmeye çalışıyorsunuz.
Gözünüze mutlaka ikinci sure olan Bakara Suresinin 219. Ayeti çarpacaktır. Bu ayet içki ve kumar üzerinedir ve meali ( Diyanet İşleri Başkanlığının meali ) aynen şöyledir:
''Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki: “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için (bazı zahirî) yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah, size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.''
Bu arada hemen belirtelim bu ayetin mealinde parantez içine alınan '' Bazı zahiri '' yani ''Bazı gözle görünen'' kelimeleri ayetin kendisinde yoktur. Ayet direkt '' İnsanlar için yararlar vardır'' Diyor.
Kur'an açık açık içki ve kumarın bazı faydaları olduğunu ama günahlarının faydalarından daha çok olduğunu söylüyor.
Aynı surenin, yani Bakara suresinin 275, 276, 278, 279. Ayetlerini okuduğunuzda ise bu ayetlerin faizle ilgili olduğunu görürsünüz..
İçki ve kumarla ilgili 219. Ayette bu günaha dalanlara verilecek cezadan bahsedilmezken( Kur'anın diğer ayetlerinde de içki içmenin cezası belirtilmemiştir ) 275. Ayette faize bulaşanlara verilecek ceza çok açık bir şekilde belirtilmiştir ve bu ceza çok fecidir:
Bakara Suresi 275. Ayet: Riba (faiz) yiyen kimseler, şeytan çarpan kimse nasıl kalkarsa ancak öyle kalkarlar. Bu ceza onlara, "alışveriş de faiz gibidir" demeleri yüzündendir. Oysa Allah, alışverişi helal, faizi de haram kılmıştır. Bundan böyle her kim, Rabbinden kendisine gelen bir öğüt üzerine faizciliğe son verirse, geçmişte olanlar kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah'a kalmıştır. Her kim de yeniden faize dönerse işte onlar cehennem ehlidirler ve orada süresiz kalacaklardır.
Faizle ilgili başka ayetler de var ama konuyu uzatmamak için onları yazmıyorum.
Faizin cezası net: Süresiz olarak cehennemde kalmak
Kur'an mealini okumaya devam ederken karşınıza gıybetle ilgili ayetler de çıkar.
4. Sure olan Nisa suresinin 148. Ayeti gıybetle ilgilidir. Ama 49. Sure olan Hucurat Suresinin 12. Ayeti bizlere Gıybet'in ne kadar kötü bir alışkanlık olduğunu ve bu suçun o feci cezasını en net ifade eden ayettir.
Hucurat Suresinin 12. Ayeti: ''Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. O halde Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.''
Çok nettir gıybet edene verilecek ceza: '' Ölmüş kardeşinin etini yemek ''
Dikkat ederseniz Kur'anda faiz ve gıybet suçunun cezaları ayetlerle gayet net bir şekilde dile getirilmişken kumar ve içki içmenin cezası açık bir şekilde zikredilmemiştir.
''Eeee. Nereye varmak istiyorsun?'' Dediğinizi duyar gibiyim.
O zaman bir başka ayetle devam edip varmak istediğim şeyin ne olduğunu anlatmaya çalışayım.
''Sizden, hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir.” (Âl-i İmrân Suresi 104. Ayet)''
Yani Müslüman olanın üzerinde hayra çağırmak, iyiliği emredip kötülüğü yasaklamak gibi bir yükümlülük var gibi görünüyor ayetin mealine baktığımızda.
Peki Müslüman, iyiliği emredip kötülüğü nehyederken öncelikle cezası Kur'anda çok net bir şekilde ifade edilmiş kötülüklerden başlamalı değil midir?
Daha da açık konuşayım mı?
Müslümanın öncelikli görevi Noelden Noele, Yılbaşından Yılbaşına piyasaya çıkıp '' İçki içmek haramdır, Milli Piyango haramdır. Noel Babaya inanmak, Noel ve Yılbaşı kutlamak haramdır '' demek midir?
Hakikaten...Al-i İmran Suresinin 104. Ayeti bize iyiliği emretmeyi kötülüğü yasaklamayı emrediyor madem ki, peki siz bugüne kadar aynen bugünlerde olduğu şekliyle yoğun bir tarzda gıybetin ve faizin haramlığını dile getiren paylaşımlara hiç rastladınız mı sosyal paylaşımlarda? Bu günkü yoğunlukta '' Faiz haramdır, Gıybet en büyük günahtır'' Kampanyasına şahit oldunuz mu hiç?
Kur'anın herhangi bir ayetinde '' Faiz ve Gıybetin insanlar için faydaları da vardır ama günahı faydalarından daha çoktur'' mealinde en azından faydaları da olabileceği yolunda bir ifadeye rastladınız mı? Hayır. Ama Faiz ve Gıybet gibi çok daha büyük günahlara karşı hiç bir kampanya yapılmazken senede bir kez Yılbaşını, Noeli, Milli Piyangoyu nehyetmekle ( yasaklamakla) Âl-i İmran Suresi 104. Ayette ifade edilen tebliğ görevimizi yerine getiriyoruz(!). Oh ne âlâ.
Ayrıca tebliğ daha önce hiç duymamış, öğrenmemiş insanlara bir kez yapılır. Peki bugün Türkiye'de yaşayan herhangi birinin, mesela Milli Piyango bileti almak için Eminönü'nde o meşhur Ablanın gişesi önünde bir kilometrelik kuyrukta kucağındaki bebesiyle sıra bekleyen türbanlı bacımın '' Aaaa. Demek günahmış. Ben daha önce hiç duymamıştım'' Deme ihtimali var mıdır sizce? Ya da aynı kuyrukta sıra bekleyen Hacı amcanın Yılbaşı Piyangosunun haram olduğunu bugüne kadar duymamış olma ihtimali var mıdır bu ülkede? Hatta dahası hayatında camiden içeri adım atmamış bir vatandaşımızın ( Müslüman ya da gayrımüslim olsun ) '' Ben bu güne kadar hiç duymamıştım Noel Kutlamanın ya da Milli Piyango bileti almanın günah olduğuna dair herhangi bir söz. İlk defa siz paylaştınız da öğrendim'' Deme ihtimali yüzde kaçtır sizce?
Bu ülkede Müftülüklere telefon açarak ya da doğrudan doğruya internet üzerinden Müftülüklerin sitelerine girerek '' Efendim ben Milli Piyango oynamak istiyorum, Yılbaşı ve Noeli kutlamak istiyorum, bu kutlamalarda içki içmek, çılgınlar gibi eğlenmek istiyorum ama haram mı, günah mı diye de çekiniyorum. Bu konuda bana yardımcı olup bilgi verebilirmisiniz'' Diye soramayacak bir tek Allah'ın kulu var mıdır?
Eeee. Ne demek istiyorsun. Tebliğ görevimizi yapmayalım mı Müslümanlar olarak?
Yapın efendim. Yapın elbette ama şu ayete de bir göz atın öncelikle.
''Onların, Allah’ı bırakıp tapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’a söverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak Rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.'' ( En'am Suresi 108. Ayet )
Evet bu ayeti unutmayın. Çünkü 20 Ağustos 2018 de Kurban Bayramı başlıyor. Kurban Bayramı öncesinde de onlar başlayacak '' Kurban kesmek cinayettir'' demeye. Şimdiden bileniyor bazıları. Tebliğ dediğiniz şu paylaşımlar onları daha da çok keskinleştirmekten başka bir işe yaramıyor bilesiniz. Ve daha da kötüsü siz onların zevklerine laf ettikçe onlar aynen ayette belirtildiği gibi haddi aşarak Allah'a sövüyorlar.
Ve yine Âl-i İmran Suresinin 104. Ayetine bir daha bakarsanız orada ''Emretmek'' ve ''Yasaklamak '' ifadelerinin geçtiğini görürsünüz. Emretmek ve yasaklamak fertlerin kendi aileleri için söz konusudur. Aile büyüğü iseniz kendi aileniz içinde bazı şeyleri yasaklayabilirsiniz ama evin küçük çocuğu olarak emretmek veya yasaklama yetkisine sahip değilsinizdir. Mesela bir okulda öğrenci emredemez, öğretmen ve idareci emreder. Bir askeri birlikte asker emredemez, komutan emreder, Bir devlette fertler birbirine emredemez, devlet emreder. Fertler topluma yasak koyamaz. Devlet koyar. Devletin koymadığı bir yasağı siz koymaya kalkarsanız bunun adı ya anarşi olur ya da devrim. Kur'an bize aynı aynı zamanda Ulül emre itaatı da emrediyor. Ulul emr ise yukarıdaki 1. Resimde olduğu gibi Noel Baba'ya yumruğu çakmamızı istemiyor bizden.
İlle de '' Ben tebliğ edeceğim'' derseniz de işe önce daha büyük günahlardan başlayın.
Bu arada '' Yılbaşı gelse de iki tane hindi satsam, cebim biraz para, kursağım iki lokma yiyecek görse ''Diye bekleyen Kandıra'lı hindi üreticisi kardeşlerimi kendinize küfrettirmeyin. Esnafı da öyle... Kurban satıcıları nasıl ki Kurban Bayramları öncesinde piyasaya çıkıp '' Kurban kesmek cinayettir'' Diyenlere küfrediyorsa, hindi üreticileri, hediyelik eşya satıcıları ve sair esnaf da Yılbaşı öncesinde aynen öyle size küfrediyorlar.
'' Bir dakika bir Allah dostunun huzurunda bulunmak bin rekat nafile namaz kılmaktan daha efdaldir'' Diyen bilmem ne efendiye inanıp onun huzurunda bulunarak bin rekat namaz sevabı kazanmak için hazırolda beklemek inanın bana Milli piyango kuyruğunda beklemekten de Noel ve Yılbaşını kutlamaktan da daha günahtır. Böylesine bir şirke ses çıkarmamak çok çok daha günahtır.
Bilmem anlatabildim mi ?
Ve son olarak soruyorum: Bu Yılbaşı, Noel - Kurban Bayramı çatışması ne zamana kadar sürecek? Ne zamana kadar kurbanlık koç Yılbaşı hindisiyle kavga edecek?
Yeni bir yıla girerken 2018 Yılının ve ondan sonra gelecek tüm senelerin ülkemize, İslam alemine ve tüm Dünyaya huzur getirmesini diliyorum Yüce Mevla'mdan.