UNUTTUĞUMUZ KAVRAM: SAYGI

Trafik üzerine birkaç söz de ben söylemek isterim. Bu konuda kitaplar yazılmış, uluslar arası kurallar konulmuş, Karayolları, emniyet güçleri, belediyeler gibi devletin çeşitli organları görevlendirilmiş. Yine de trafik kazaları yönünden dünya sıralamasında yerimiz belli.

Ben ne alkolden, ne aşırı süratten, ne uykusuzluktan, ne de karayollarımızın yetersizliğinden söz edeceğim. Gerek sürücüler, gerek yetkililer her şeyi herkesten iyi biliyorlar. Ama uymuyorlar, uygulayamıyorlar o başka. Aksi halde bu kadar kaza yapılır mıydı ülkemizde.

Çoğu sürücünün önem vermediği fakat benim için önemli olan bir şeyden trafikte saygıdan söz etmek istiyorum.

Yollarımız, özellikle ara sokaklarımız tam tesviye edilmediğinden hafif bir yağmur sonrası kaldırım kenarına sular birikir. Özellikle Namık Kemal İlköğretim Okulunun önündeki asfaltta biriken suya ördek at yüzsün. Bu küçük göllerdeki su uzun süre kurumaz. Araçlardan dökülen yağ ve antifrizlerin karışmasıyla öyle bir sıvı oluşur ki üzerine dosya kâğıdını koy, mükemmel bir ebru elde et. Ey sürücü kardeşlerim, “kaldırımdan yürüyeyim de araba çarpsa bile suç benim olmasın” diyen yayanın yanından geçerken gölete süratle girip suyu yayaya sıçratmaktan ne zevk alırsın? Yayanın, arkandan hayır dua etmeyeceğini biliyorsun. Plakanı yetkililere şikâyet etse sonuç ne olur ki…

Sürücü demek yalnız direksiyon tutmak demek değildir. Sola dönmek için orta çizgiye yaklaştınız. Sol sinyalinizi yaktınız bekliyorsunuz. Peşinizden gelen araçlar sağınızdan karşınızdan gelenler solunuzdan yani kendi şeridinden akıp gidiyorlar. Siz kazasız belasız dönmek için fırsat kollarken karşıdan gelenlerden birisi selektör yapıp yavaşlıyor. İşte gerçek sürücü budur. O’na güvenip sol şeride dalarsınız dalmasına ya yine de tam emniyette sayılmazsınız. Çünkü size yol veren aracı sağlamaya çalışan bir saygısız ve sabırsız sürücü ile kafa kafaya gelmeniz uzak bir ihtimal değildir.

Eğer sola dönmek zorunda kalırsanız tali yoldan ana yola çıkmak da büyük bir çiledir. Aracı park etmek de saygılı sürücünün problemidir. Başka araçların giriş çıkışlarına engel mi oluyorum? Bir evin kapısını ya da penceresini mi kapatıyorum? Kimseye zararım dokunuyor mu? Diye düşünür durur. Arkası, sağı solu dolu olduğu için arabamı avcılar kulübünün önünde bırakıp geldiğim çok olmuştur. Bir bayan ya da yaşlı tarafından geçilmeyi içine sindiremeyip, onunla yarışa kalkmak ta başka bir lüzumsuzluktur. Çünkü sizi sollayan bayan değil, aracının motor gücüdür.

Gece karşılaştığınız ya da takip ettiğiniz sürücüyü uzun farla rahatsız etmek ayrı bir saygısızlıktır. Aklınıza gelen gelmeyen daha bir dolu saygısızlık örneği sıralanabilir. Bunları da bütün sürücüler bilir. Benim yaptığım malumu ilandan başka bir şey değil ama bir kerre de ben hatırlatayım dedim.
( Unuttuğumuz Kavram Saygı başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 21.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu