-Değerli misafirler, kıymetli konuklar. Şimdi sizleri başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizin huzurunda bir dakikalık saygı duruşuna, akabinde İstiklal Marşımızı okumaya davet ediyorum.
İşin aslına bakarsanız misafir ve konuk aynı manaya gelen kelimelerdir ama işin bu kısmına takılmayalım. Pek çok sunucumuz çeşitli etkinliklerde milleti bu sözlerle saygı duruşuna ve İstiklal Marşımızı okumaya davet ederler.
Saygı duruşu için bir dakika süresince bir müzik setinden boru sesi verilir. Hemen ardından da İstiklal Marşına geçilir ki işte curcuna da orada başlar. Çünkü müzik setinden gelen melodi ile salonda İstiklal Marşını okuyan insanların melodisi asla birbirini tutmaz. Müzik setinde henüz daha '' Korkma sönmez bu şafak'' denirken salonun bir kısmı al sancağı yüzdürmüş, bir kısmı '' Sönmeden yurdumun üstünde'' kısmına atlamıştır. Yani hiç bir zaman İstiklal Marşımızı, evet bizim Milli Marşımızı hep bir ağızdan ama tam bir ahenk ve uyum içinde söylememiz mümkün olmamıştır. Özellikle de bazen büyük stadlarda oynanan karşılaşmalarda İstiklal Marşı okunurken bu uyumsuzluğu görmemiz mümkündür. Herhangi bir müzik olmayıp da çıplak sesle okunması ise daha da felakettir.
Yani açıkça söylemek gerekirse Kendi İstiklalimizin Marşını maalesef Türkçenin kaşını gözünü yararak okuruz. Bu arada tam anlamıyla bir müzik katliamı da yapmış oluruz.
''Ben İstiklal Marşımızı doğru düzgün okuyabiliyorum ''Diyen vatandaşlarımız linkini vereceğim videoyu açsınlar ve birlikte söylemeye çalışsınlar. Bakalım kaç kişi doğru okuyacak?
https://www.youtube.com/watch?v=j8D4K4ScwfE
Uzun lafın kısası aslında bu marşın bestesi şimdiye kadar çoktan değiştirilmeliydi ve yine işin aslına bakacak olursanız İstiklal Marşımız ilkin bu beste ile söylenmiyordu.
Ya nasıl bir beste ile söyleniyordu?
Evet..İstiklal Marşı 1924 ten 1930 yılına kadar aşağıdaki şekilde söylendi:
Bak: https://www.youtube.com/watch?v=s-HTCLZ5xnE
Peki bu beste İstiklal Marşı olarak daha mı güzeldi? Bana kalırsa hayır. Biz Türk milleti olarak bu besteyle de zor okurduk.( Okuyamadık zaten ) Her şeyden önce bir marşa kesinlikle benzemiyordu.
1930 dan sonra Osman Zeki Üngör'ün bestesiyle okumuşuz ve okumaya devam ediyoruz.
İstiklal Marşımızın aslında çok fazla bestesi yapılmıştır ama bu ikisi dışında hiç biri milli marşımız olarak kabul edilmemiştir.
Pek çok bestekar daha ziyade kendi zevki ve müzik anlayışına göre besstesini yapmıştır İstiklal Marşımızın. Son yapılan bestelerden birisi de aşağıda linkini vereceğim Mehter versiyonudur.
https://www.youtube.com/watch?v=zuzrGDt3hTI
********************************
-Bence bu mehter versiyonu hiç de fena değil. Milli Marşımız olarak bu beste kullanılabir.
- Ne diyon len sen? Atalarımızın kanlarıyla sulanan İstiklal Marşımızı değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Alimallah gözlerini oyarım.
-Ya abi İstiklal Marşı değişsin demiyorum. Bestesi değişsin. Daha kolay söyleyebileceğimiz bir milli Marşımız olsun.
-Olamaz. Atalarımızın kanlarıyla sulanmış olan İstiklal Marşımıza dokundurtmam. Benim cesedimi çiğnemeden hiç kimse İstiklal Marşımıza dokunamaz.
-Abi anlatamıyorum galiba. Bestesi diyorum. Güftesi değil.
-Ben deste, köfte anlamam. Dedelerimin kanıyla sulanmış olan İstiklal Marşımıza dokunamazsın. Değiştiremezsin
-Abi daha önce değişmiş. Mesela 1930 a kadar başka şekilde söyleniyormuş. Sonra değişmiş bu şekli almış.
-Bana yandaş kaynaklarla gelme. Atalarımın kanlarıyla sulanan İstiklal Marşımızı değiştirtmem.
-Abi ! Şimdi merak ettim. İstiklal Savaşında bu topraklar mı atalarımızın kanlarıyla sulandı yoksa Mehmet Akif'in yazdığı İstiklal Marşını mı kanlarıyla suladı atalarımız?
-Ha?
-Soru biraz uzun olunca devreler yandı sanırım.
Evet..''İstiklal Marşımızın güftesi değişmelidir'' Üzerine bugünlerde oluşan yeni gündemiz ile ilgili bir münazara örneğidir yukarıda okuduğunuz satırlar.
Bana kalırsa İstiklal Marşımızın bestesi değişmelidir. Ancak bu konu oldukça hassas bir konudur.
Hassastır çünkü İstiklal Marşımızın ne güftesi ne de bestesi değiştirelemez. Neden mi?
Çünkü 1982 Yılında yapılan ve yürürlüğe giren, halen de yürürlükte olan Anayasamız der ki:
4. Madde: Anayasa’nın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyet’in nitelikleri ve üçüncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Peki 3. Madde ne der?
3. Madde : Türkiye devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli Marşı İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.
Yani İstiklal Marşımızı değil değiştirmek, değiştirilmesini teklif etmek dahi anayasaya aykırıdır. '' Ama ben bestesi diyorum '' diyemezsiniz. Çünkü madde '' Milli Marşı İstiklal Marşıdır '' Diyor ve değiştirilemeyeceğini söylüyor. Bir marş ise bestesi ve güftesi ile bir bütündür. Anayasa maddesi '' Bestesi değiştirilebilir '' diye bir ifade kullanmıyor. Yani Anayasamız ile İstiklal Marşımızın hem sözleri hem de müziği dokunulmazlık kazanmıştır. Anayasanın ilk dört maddesine dokunamazsınız. Dokunmasını teklif bile edemezsiniz. İster beğenin ister beğenmeyin İstiklal Marşımızın bestesi de kutsallık kazanmıştır 1982 Anayasası ile. Bir notasına dahi dokunamazsınız
Uzun lafın kısası bizler kendi milli marşımızı yine
Korkma sönmez bu şafak
larda yüzen al sancak
sönmeden yudumun üstünde tüten en son ocak o be
nim milletimin
yıldızıdır par
layacak o benim
dir o benim milletimindir ancak
Çatma kurban olayım
Çehreni ey nazlı hilal
Kahraman ırkıma bir gül ne
bu şiddet bu celal sana
olmaz dökülen
kanlarımız sonra helal hakkıdır
hakka tapan milletimin istiklal.
Şeklinde okumaya mecbur ve mahkumuz. Hem ayrıca zaten İstiklal Marşımızı dedelerinin kanlarıyla sulamış olan kardeşlerimiz böyle bir şeye asla müsaade etmezler.
İstiklal Marşı hassas bir konudur çünkü şunu da gördüm face bookta:
https://www.facebook.com/IGCNewsINTERNATIONAL/videos/572982793069774/?hc_ref=ARRITbk0YtVTsiIyuoHVjh8tut0juyXj5nl4u97KEwLURltdytav-DajeHuD1aBjxHI
Bu videoya yapılan yorumlar da aynı minval üzere
-İstiklal Marşımızı ne hale sokmuşlar
-Yazık, çok yazık. Şiddetle kınıyorum
-Sinirlerimizle ve sabrımızla oynuyorlar.
-İstiklal Marşıma dokunma
Vesaire...
Millet hep olayın beste kısmında. Bir Allahın kulu da demiyor ki '' Ulan alçaklar! Başka bir beste ile okusanız dahi o okuduğunuz şey İstiklal Marşımızdır. İstiklal Marşı öyle götünü gere gere oturarak dinlenmez. ''
Maalesef bu da olayın bir başka boyutu. Bu gözler İstiklal Marşımız okunurken oturan alçakları da gördüğü için konu İstiklal Marşı olunca daha uyanık ve dikkatli olma gereğini de asla gözden uzak tutmamak gerekiyor.