Ölü zaman, ölü Tanrı
Düşlerin kisvesinde
Yaralı şehir.
Ah’ını aldıkça mazlumun
Dök kanatlarında ne varsa
Kabuk bağlayacak az sonra
Gökte açılan yara.
Kirli düş, zavallı düşkün
Kirli ellerinde makûs talihin
Fıtratına dizdiğin serpinti
Yine ahvalin sorguladığı
Ölü nifak
Beyhude sevda.
Masalların uzamında bir leke adeta
Yarına adak
Dünde kalan tuzak
Eskimeyeceğini bile bir acının
Kanatlarında zehir zemberek
Sarı reçine.
Kör gözün, sağır yüreğin
Kayıp kıblesine
Baş göz ettiğin
Nazenin lehçe.
Kayıp da aykırılığın doğasında
Sayıp da sondan başa
İçinden değil
Dışında sızan
O farklı leke.
Yine müridi zamanın
Yine yoksunu neşenin
Görüp gördüğüne değil oysa sitemin
Gözü olmayan yüreklerin
Pür neşe tesellisi
Arındığına delalet
Sonrana ettiğin ihanet
Yine zincirleme kaza
Ellerinden kayıp giden mutluluğa
Son dokunuş.
Sefil kimliğin teranesi belli ki
Son tecellisi dilendiğinin.