1994 Ekonomik Krizinde Devleti İflasa Sürükleyen Milletin Kendisiydi.
1994 EKONOMİK KRİZİNDE DEVLETİ İFLASA SÜRÜKLEYEN MİLLETİN TAM DA KENDİSİYDİ. AYNI GAFLETE YENİDEN DÜŞMEYELİM.
1994 yılında, şer güçler tarafından döviz üzerinden ülkemize
operasyon düzenlenmiş, ekonomik kriz baş göstermişti.
Çiller Başbakan. Ocak 1994... Dolar: 14.550- 14.600 TL civarında
oynuyor. Döviz hızla tırmanışa geçti.
Ben o tarihte ithalat, ihracat, imalat yapan büyük bir firmanın
Muhasebe Müdürüyüm.
Maaşımı Mark olarak almama rağmen Türk Lirasının döviz
karşısında erimesinden dolayı büyük bir üzüntü duyuyordum ülkem adına. Pazarda,
çarşıda fiyatlar almış başını gidiyordu.
04 Nisan'da Dolar: 23 bin TL.
Kuşlar fısıldamış demek ki, işveren talimat verdi. "Nerede,
ne kadar TL'miz, Markımız varsa derhal dolara çevrilsin. Yarın dolar
fırlayacak."
Çalışanların tümüne, o gün paralarını, altınlarını, diğer
dövizlerini, dolara çevirebilmeleri için izin verdi işveren. Çantasını,
ceketini alan çıktı, gitti.
Uzun yıllardır ev almak için birikim yapıyordum. Bir kısmı
altın, bir kısmı TL, bir kısmı Mark olmak üzere neredeyse bir ev parasına yakın
para biriktirmiştim. Dolara çevirmezsem kaybım büyük olacak, hayalimdeki evimi
alamayacaktım.
O gün vicdanım ve vatan sevgim devreye girdi ve elimdekileri
dolara çevirmeye gitmedim. Firmada bir tek ben kalmıştım gitmeyen.
Ertesi gün herkesin yüzü gülüyordu. Dolar 32.500 TL olmuştu
birdenbire.
06 Nisan'da 40 bin sınırına yaklaştı. İşveren yine talimat
verdi. "Herkes dolarını bozdursun."
İşlem yapıldı. Yüzler yine güldü. Zira;
07 Nisan'da 36.900.Tl'ye, 08 Nisan'da 33. 600.TL'ye... derken,
böyle böyle düşüşe geçti dolar. Nisan ayı sonu 34.000 den kapandı.
İki gün içindeki vurgun yabana atılır cinsten değildi. Türk
milleti, içteki hainlerin desteğiyle, dış güçlerin oyununa gelerek, devletini
resmen iflasın eşiğine sürüklemişti.
Burada söz konusu olan büyük vurgundan ben kendi irademle
yararlanmamıştım. Hem de, hesap kitap işlerini hepsinden iyi bilen bir muhasebe
müdürü iken. Muhakkak ki firmamdaki diğerlerinin gözündeki tek enayi bendim.
Ülkemdeki tek enayi olmadığım kesindi ama.
Ev fiyatları ikiye katlanırken, birikimin de yarıya inmişti.
Artık ev hayalim suya düşmüştü anlayacağınız. Pişman mıydım? Hayır. Şayet o gün
ülkeme kazık atsaydım, yüzde yüz eminim ki bugün pişmanım derdim.
Şuna iman edelim. “Allah doğru yolda gideni yolda bırakmaz.”
Böyle de oldu. Kısa bir süre sonra annem ve babam Avcılar’daki arsamızı sattı,
yarı parasını bana verdi. Elimdekine ekledim. İstediğim gibi olmasa da başımı
sokacak bir ev satın aldım. Hamdolsun.
Gelelim bugüne;
Yine aynı oyun oynanıyor. Operasyon başladığında parasını dolara
çevirenler, resmen ülkesine kazık atıyor, iflasa sürüklenmesinde pay sahibi
oluyor. Hatta bunalıma girip intihar edecek, evleri, yuvaları yıkılacak
olanlardan da mesuller.
Bu mudur vatanseverlik?
Devlet ve dolayısıyla işyerleri iflas ederse, şer güçlere teslim
oluruz, vatan elden gider. Vatan elden giderse dolarlarınız sizi kurtarmaz.
1994 ve takip eden yılların kâbusuna geri döneriz.
Oysa dolarlarımızı ve altınlarımızı TL'ye çevirirsek, oyun
tutmayacak, ülkemize açılan ekonomik savaştan galip çıkacağız. İnşallah.
Devletinin ve milletinin bekasını düşüneni Allah iki cihanda da
aziz eder dostlarım.
Şimdi soruyorum;
Vatandan yana mısınız, bizi tarihten silmeye ant içmiş kâfirlerden
yana mı? Karar sizin.
Mücella Pakdemir.
13.08.2018
(
1994 Ekonomik Krizinde Devleti İflasa Sürükleyen Milletin Kendisiydi. başlıklı yazı
Mücella Pakdemir tarafından
13.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.