Şimdi çürük bir nüvenin ertesinde

Aşkların şaibe tuzağı çeperine

Bir not düşeceğim.

Vahametin gölgesinde ettiğim her kusur

Lanetin doğasına aykırı içimdeki iman

Bir de göğün tekerine istifli rüyalarım.

Hangi metanet en yakınım?

Hangi hüzün telsiz duvağında yangın

Elem yüklü çocuk gelinin takındığı

O ilahi acı?

 

Bir sihir kondururken Tanrı

Düş batağına düştüm düşeli

Aşkın en hoyrat kancasıyım:

İçimdeki siperde aralıksız nöbette acı

Kurşunların vızıldadığı matemin

Sıvası dökülmüş damarlarında adeta

Duvarlar yığılı kusurlarımın üstüne.

 

Sancılı varlığımın yeknesak dokunuşları;

Mimlediğim ölümün balyaları

Aslında aşkın doğasına aykırıyım.

Sitemin bağrında açan bir çiçek kadar ölgün

Güncemde açan tomurcuklara bile

Öfkeliyim

Günbegün laneti giyindiğin

Zemherilerin yürek burkan soğuğuna aldırmadan

Günyüzü görmemiş benliğim surlarına

Yığıldığım kadarıyla,

Ben matemin çocuğuyum.

 

Şimdi koyu gözlerinde mat olmuş

Gölgeme konuşlu hayallerimde

Yeknesak ve vakur bir duruş

Yine sevdamın dokunulmazlığı.

Hangi göğe giydirdimse özlemi…

Hangi faniyi sevdimse Tanrı’dan bir adım önce

Ben ki mezarımı kazdım sol elimle

Sağımda tutuklu bir sancı hâlihazırda

Melankolinin en yakın şahidi kendince

Kozasına ördüğü sileceklerinde gözlerin

Açılı perdesine takılı bir siyah

Belki ölümü rötuşladığım

Aşkın ilahi rotası.

 

Gömdüm gömeli aşkı;

Sundum sunalı vefayı;

Okuduğum her duayı

Armağan ettim evrene.

Sevginin örüntüsünde hezeyan yüklü

Bir sitemde hayli kaygılı

Rotamda saklı kuvvetimle

Ölümden bile korkmamayı öğrendim ben yaşadıkça

Rahmeti giyindiğim her şiirdi mezarım

Ve boy aynamdı yazmaya doyamadığım kalemim.

 

Hadi bürünelim metanete

Rehaveti kovup yükselelim en ulvi mertebeye.

Kayıtsız şartsız sevmeyi mezhep bildiğim

Her göreceli sevgide

Uzanmayı bildim ben en uzaktaki yüreğe.

Göğün siperi hep hidayet;

Aşkın neferi sadece İlahi Adalet;

Meltemimle yaşamayı şiar edindim ben

Matemin de örgüsüne donandığım.

Aşkı sevap bildim bileli

Ermeyi umdum en uzaktaki derviş yüreğe.

 

Seyrüseferinde nasılsa sükûneti mezhep bildim

Nasıl ki; kozamda yaşamayı da görev;

Haydi, açılalım en uzağa

Yakınların coğrafyasında

Ben elzem bir gölge olsam bile nafile.

Saklı tuttuğum değil

Salıverdiğim coşkuyu armağan ettim evrene.


( O İlahi Acı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 27.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu