GORTA MOR( BÜYÜK  KITLIK ) /  KOSKOCA  DEVLET-İ  ÂLİYE'Yİ  YIKAN PATATES  VE  PATATESLE  İLGİLİ  BAŞKA  GERÇEKLER - 2. BÖLÜM - 


Bugün  dünyanın  pek  çok Müslüman  ülkesinde  insanlar  oldukça  büyük  bir  açlık ile  karşı karşıyalar.  Bunların  en  yakın  olanı  Yemen'in  durumu  ve  bizler   yine  gözlerimizi  batıya  çevirip  ''  Neden  bu  insanların  çığlıklarına  kulaklarınızı  tıkıyorsunuz?  Neden bu  insanlar  için  kılınız  bile  kıpırdamıyor?''  Diye  soruyoruz.

Aslına  bakacak  olursanız  Batı  öylesine  bir yamyamdır  ki  bırakın  Müslümanları,  kendilerinden  olanı  bile  yemekten,  yok  etmekten,  o  açlıktan  ölürken  seyretmekten  hayvani  bir  zevk  almıştır.  Örnek  mi?  İşte  size  bugün  yamyam Batının  kendileri  gibi  Hrıstiyan  olan  bir  ulusun  yaşadığı    kıtlık  ve  açlık  karşısında  nasıl  bir  tutum  sergilediklerini  anlatmaya  çalışacağım.

Geçen  bölümde  de  belirttiğim  gibi  patates  bitkisinin  Avrupa'da  ilk  uğrak  yerlerinden biri  İrlanda  olmuştu  ve bunun  çok  önemli  bir  sebebi  vardı:

İrlanda  aslına  bakacak  olursanız  İngiltere'nin  üvey  evladıydı  ve  bu  üvey  evlat  İngiltere'den  çok  kötü  muamele  görüyordu.

Sanayi  Devrimi  ile  ülkesinde  oldukça  önemli  ölçüde  iş  gücüne  ihtiyaç  duyan  İngiltere,  bunun  için  elbette  nazik  İngiliz  vatandaşlarını  kullanmayacaktı.  Düşünsenize  tırnakları törpülü,  kafasında  perukla  gezen,  dik  yürüyüşlü,  dik  bakışlı  nazik  ve  kırılgan  bir  İngiliz  Lordu  bir  maden  ocağında  çalışıyor (!)  Olacak  iş  miydi?  Olmazdı  elbette.  Hem  burunlarının  dibinde  insan  mı  hayvan  mı  oldukları  bile  belli  olmayan(!)  İrlandalılar  gibi  mahluklar  varken  buna  ne  gerek  vardı  ki?

İrlandalıları  hayvanlar  gibi  kendi  fabrikalarında,  madenlerinde  çalıştırmaya  başladılar.  Ancak  bu  heriflerin  de  neticede  karınlarını  doyurmak  gerekiyordu.  Bu  adi  mahluklara(!)  bir  de  para  mı  verecekti İngiltere?  Vermedi  tabii  ki.  Para  yerine  ''Alın  size toprak,  ekip  biçin  karnınızı  buradan  elde  ettiğiniz  ürünlerle  doyurun. Bu  arada  bize  verginizi  vermeyi  de  ihmal  etmeyin ''  diyerek  fabrikalarda  çalıştırmadıkları  yaşlı,  kadın  ve  çocukları  da  İrlanda  topraklarında   kendilerine  özellikle  buğday  üreten  köleler  olarak  kullandılar.

İrlandalılar  boğaz  tokluğuna  bile  olmayan  bir  hayata  mahkum  edilmişlerdi  ve  fırsatını,  imkanını  bulan  yeni  dünyaya  göç  ediyordu. (  Amerika )  

Özellikle  savaş  veya  başka  bir  felaket  döneminde  İrlanda  çiftçisinin  elindeki  tüm  ürüne '' Bize  daha  çok  lazım ''  Denilerek  İngiltere tarafından  el konuluyordu. 

İşte böyle  bir  hayat  yaşayan  İrlanda'da  patates  kısa  zamanda  can  kurtarıcı  oldu.  Çünkü  İngiltere  patatesi  sevmemişti.  İrlandalı,  buğdayın  yanında  patates  de  ekip  dikmeye  başlayınca  ''  Amaaan  yesin  de  gebersin  köpekler ''  düşüncesiyle  aldırış  etmedi,  böylece  İrlanda  kısa  zamanda halkının  % 45 i  patates  eken,  halkının  tamamı  ise  patatesle  hayatta  kalan  bir  ülke  oldu. 

1800 lü  yılların  ilk  yarısına  gelindiğinde  İrlanda  demek  patates  demekti  ancak  1845’te Amerika‘dan bir  şekilde gelen  zehirli bir mikroskobik mantar olan Phytophtera İnfestans  ülkenin en temel gıda maddesi olan patates ürününün üçte birini yok etti. 

Topraktan  çıkarılan  patates  çıktığı  anda  gayet  normal  görünüyordu  ama  en  fazla  iki  gün  içinde  simsiyah  bir  renk  alıyor,  sıvı  bir  maddeye  dönüşüyordu (  3. Resimde   olduğu  gibi )

1946  da  ürünün  yüzde  seksen-  doksanı  mahvolmuş,  1947  de  ise  dışarıdan  ithal  edilen  tohumluklar  aç  insanlar  tarafından  yendiğinden  ülkede  açlık  ve  bunun  sonucu  olarak  ölümler  had  safhaya  çıkmıştı.

İnsanların  bir  bölümü  bin bir  zorlukla Amerika'ya  göç  etti.  Bir  kısmı  İngiltere'ye  kaçak  yollardan  girip  orada  yaşamaya  çalıştı.  Bir  milyon  üç yüz  bin  insan  ise  açlıktan  öldü. 

Tüm  gözler  İngiltere'ye  ve  tabii  ki  Kraliçe  Victoria'ya  çevrilmişti.  Yüzyıllardır  sömürdükleri  bu  ülkeye  şimdi  bu  kıtlık  ve  açlıktan  ölen  insanlara  nasıl  bir  yardım  yapacaktı  acaba?

Pardon  unuttum.  Diğer  Avrupa ülkelerinin,  Amerika'nın  ve yüzyıllar  boyunca  gariban  yoksul  Avrupalıyı  Müslümanlar  üzerine  sevk  edip  milyonlarcasının  boşu  boşuna  ölmesine  sebep  olan  Vatikan'ın  umurunda  bile  değildi  açlıktan  ölen  İrlanda. 

Kraliçe  Victoria  kayıtlara  geçen  rakamlara  göre  2000  sterlin  yollamıştı  İrlanda  için...  Lakin  bugün  İrlandılara  soracak  olursanız  Kraliçe  Victoria'nın  yaptığı  yardım  sadece  5 Sterlin  idi.  Evet...İrlandalıları  aşağılamak  için  sadece  5  Sterlin  göndermişti. (  Daha  sonra  ayrıca  2000 sterlin  göndermiş  de  olabilir. )

İşte  İrlanda'nın  bugün  ''Gorta  Mor'' yani '' Büyük  kıtlık '' dediği  1845  yılının  o  günlerinde  Osmanlı  Sultanı  Abdülmecit   10.000  Sterlin  yardımda  bulunmak  için  harekete  geçti. 

Aslında  işte  tam  burada  durmak  gerekir.  Zira  Osmanlı  Devleti  o  yıllarda  bir  başka  ülkeye  yardım  edebilecek  durumda  değildir.  Daha   Kavalalı  Mehmet  Ali  Paşa'nın  devlete  yaşattığı  şok,  onun  yüzünden  ortaya  çıkan  Boğazlar  sorunu  1841  de  İngiltere'nin  araya  girmesiyle  yeni  atlatılmıştır. 1847  de İrlanda'ya  10.000  Sterlin  yardım  etmeye kalkan  Osmanlı  devleti  1838 de  İngiltere  ile  imzalanan  Balta  Limanı  Antlaşmasıyla  zaten var  olan  ekonomik  prangalarına  bir  tane  daha  eklemiştir  ve  1847  de  İrlanda'ya  yardım  etmek  için  kolları  sıvayan  Abdülmecit  sadece  6  yıl  sonra  1853  de Osmanlı  Tarihinde  ilk  defa  Hristiyan  iki  ülkeden  borç  almak  zorunda  kalmıştır. ( İngiltere  ve  Fransa ) 

Kraliçe,  Padişah'a  cevap  verir:  ''  Ben  iki  bin  sterlin  yardım  yapmışken  senin  on  bin  sterlin  yardım  yapman  olmaz.  Sen  ancak  1000  sterlin  yardım  yapabilirsin.''

Padişah  çaresiz  ''Peki''  der  ama  bu  arada  üç  gemi  hazırlatır  ve  bu  gemileri  tıkabasa  buğdayla  doldurur.

Kraliçe  bu  gemilerin  İrlanda'nın  merkezi  olan  Dublin  Limanına  yanaşmasına  da  izin  vermez.  Yoğun  diplomatik  temaslar  sonucunda  gemiler  ancak  Drogheda  Limanına  yanaşır. ( Bu  noktada  Padişah  Abdülmecit'in  özel  doktoru  olan W.J. O’Neill Daunt'un  bir  takım  izinleri  koparmakta  oldukça  yardımcı  olduğu   yine  kayıtlarda  mevcuttur. ) 

Evet...Patatesin  bir  de  böyle  acı  bir  hikayesi  vardır.

Hikayenin  geri  kalanını  resimler  anlatacak  sizlere.


1- Bu  resmi  tanıyorsunuz.  Osmanlı  Padişahı  Abdülmecit...Resmin  altına bir  İrlandalı  şunları  yazmış: ''Thanks, I recognize that generous hero. Always love to see him!''  ( Teşekkürler, bu cömert kahramanı tanıyorum. Onu her zaman görmeyi seviyorum! )

2- Bu  da  Kraliçe  Victoria. Beş  sterlinlik  bile  değeri  yok  lakin  bir  dönem  dünyayı  parmağında  oynatmış.

3- Kıtlık  döneminde  İrlandalıların  ürettikleri  patates,  topraktan  çıktıktan  az  sonra  bu  hale  dönüşüyordu. 

4- İrlandadaki  açlık yıllarının  temsili  resmi.

5- İrlanda'nın  başkenti  Dublin'de  Liffey  Nehri  kıyısında  yer alan  '' Büyük  Kıtlık '' Heykelleri

6- İrlanda   futbol  takımlarından  Drogheda  United'in  amblemi

7- Drogheda  şehrinin  arması 

8- Yaptığı  yardıma  karşılık İrlandalıların  Sultan  Abdülmecit'e  gönderilen  teşekkür  belgesi 

Belgede: ''"Aşağıda imzası bulunan biz İrlanda asilzadeleri, beyefendileri ve sakinleri, Majesteleri tarafından acı çeken kederli İrlanda halkına gösterilen cömert hayırseverliğe ve ilgiye en derin minnetlerimizi saygıyla takdim eder ve onlar adına Majesteleri tarafından İrlanda halkının ihtiyaçlarını karşılamak ve acısını dindirmek üzere cömertçe yapılan 1000 paundluk bağış için teşekkürlerimizi sunarız."  Yazıyor. 

9- 171 yıl önce Türk gemicilerin misafir edildiği eski belediye binası (şimdiki Westcourt Oteli)  girişteki  levhada şunlar  yazıyor: 

1847  Büyük İrlanda  kıtlığı

Türk  halkının İrlanda  halkına yaptığı cömertliğin  hatırlanması  ve  tanınması  anısına...
...........2  Mayıs  1995

10-  1948  Yılında  Kraliçe Victoria'nın  heykeli  İrlanda  parlamentosu  Leister  House'un  önünden  söküldü.  Bu  heykel  daha  sonra  Avustralya'nın  Sidney  şehrine  taşındı. Fotoğraf  o  ana  ait. 

( Gorta Mor( Büyük Kıtlık ) / Koskoca Devlet-i Âliye'yi Yıkan Patates Ve Pa başlıklı yazı Sami Biber tarafından 8.12.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu