Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 14.03.2025
Okunma Sayısı : 309
Yorum Sayısı : 11
Bu  Pilav  Çok  Su  Kaldırır -3.bölüm-


İMAM- HATİP  LİSELERİMİZ, BİR  PAPAZIN İCADI  OLDUĞUNU  BİLSELERDİ YİNE  DE GELENEKSEL  PİLAV  GÜNLERİ  YAPARLAR MIYDI?  

Bu  yazı  dizisine  1978-1983  Yılları  arasında  görev  yaptığım Manavgat  İmam-  Hatip  Lisesinde,  ben  oradan  ayrıldıktan çok  sonra  başlatılan  '' Geleneksel Pilav  Günü ''  sebebiyle başlamıştım değil mi? O halde bu bölümde artık Geleneksel  Pilav  Günlerinin  nasıl  başladığını  ve  gelenekselleştiğini  anlatalım.

1870  Yılında  Galata  Sarayı Mekteb-i Sultanîsine (  Bundan  sonra  artık Galatasaray  Lisesi  olarak  yazacağım ama tabii  ki  halen  Galata Sarayı Mekteb-i Sultanîsidir.)   Curel  adlı  bir  Monsenyör  tayin  edilir.  

Nedir Monsenyör?

 Katolik  Hıristiyanlarda  üstün  dereceli  din  adamlarına  verilen  bir  unvandır  bu.

Bir  rahibin  ne  işi  vardır  Galatasaray  Lisesinde?

Efendim,  Galatasaray  Lisesinin  Fransız  öğretmenlerinin  çoğu  monsenyördür  zaten. Hem din  adamı hem  de  mesela matematikçi, edebiyatçı  vs... Bizim imamımız  da  vardır  Galatasaray  Lisesinde.

Neyse  efendim  işte  bu  Monsenyör  Curel, Galatasaray  Lisesi  eğitim  programına  beden  eğitimi  derslerini  de  dahil  eder.

İlk  etapta  okulda  jimnastik, atletizm  gibi  sporlar yapılır  hatta  bir  kürek  takımı  bile  kurulur  kısa  zamanda.

Monsenyör  Curel  daha  sonra  öğrencilerini  Kağıthane'ye götürerek  marifetlerini  sergilemelerini  sağlar ve  Kağıthane'deki  bu  etkinliklere  de  ''  İdman  Bayramı ''  Der.  Böylece  1917'de  devletin  resmi  bayram  olarak  kutlayacağı,  1938'den  sonra  da  TBMM  Tarafından  resmi  bayramlarımız  arasına  girecek olan  Gençlik  ve  Spor  Bayramımızın  temelleri  atılmış  olur. ( 1917'deki adı  İdman  Bayramıdır.)

Kağıthane'deki resmi  olmayan idman  bayramında  yapılan  müsabakalarda  başarılı olan  öğrencilere kuzu  kavurmalı  pilav  ikram  edilir. 

Ancak Curel'den  sonra  gelen  monsenyörler ( Moiroux, Martinetti, Stangali gibi ) Türklerden  aldıkları  eğitim  ve  terbiye  sebebiyle  ''  Bu  böyle olmaz.  Biri yer  biri  bakar,  kıyamet ondan  kopar '' derler  ve kuzu  kavurmalı  pilav, müsabakalardaki  başarıya bakılmadan  herkese  dağıtılır.

Galatasaray  Lisesinde  Monsenyör  Curel'in  başlattığı,  diğer monsenyörlerin  de  devam  ettirdiği  bu  kavurmalı  pilav dağıtma  olayı  daha  sonra  başka  okullara,  hatta  başka  kurumlara  da  sıçrar  ve  gelenekselleşir.  Bu  geleneği o kadar  benimseriz ki  daha  sonraları  mevlit  törenlerimizde  hatta  biri  öldüğünde  cenaze  merasimlerinde  bile  etli pilav  dağıtırız.

****

Şimdi hazır  elimiz değmişken  kısaca Galatasaray  Futbol  Kulübünün  kuruluşundan  da  bahsedip bu bölümü noktalayalım.

****

Galatasaray  Lisesinde  eskrimden  haltere,  halterden  yüzmeye pek  çok  spor  vardır  ama  futbol  yoktur. Ancak İstanbul'un  karşı  yakasında  1901  Yılından  beri İngiliz destekli  futbol vardır.  

İleride karşımıza  Fenerbahçe  olarak  çıkacak  olan  futbol  kulübünün  temelleri  James Lafontaine ve Horace Armitage tarafından önce 1901'de  Kadıköy  Futbol  Kulübü,  sonra 1904'te  Moda  Futbol  Kulübü  olarak  atılmıştır.  Ancak  bu  kulüp İngiliz  ve  Rumlardan  oluşan  bir  kulüptür  yani  milli bir  özelliği  yoktur.

Şimdi bazılarınız ''Hocam ! 1903'de  kurulan  Beşiktaş  var  ya. İlk futbol kulübümüz...  Onu  atlamışsınız.'' Diyebilir.  Hayır  atlamadım.  1903'de  II. Abdülhamit'in  izin  ve  desteği  ile  bir spor  kulübü  kuruldu Berekhetiqo= Bereket  Jimnastik Kulübü adıyla  ve  bu  Kulüp  BJK'nın  temelleri  oldu  ama  hem   bu  kulüpte  futbol  henüz yoktu  hem  de  kulübün  ''  Beşiktaş  Osmanlı  Jimnastik Kulübü  adını  alması ta  1911  Yılını  buldu.

Bu  arada  kafalar  karışmasın  '' Bereket Jimnastik Kulübü  Çerkez  Türkleri tarafından  kurulmuştu.  İlk yerli  ve milli  kulüp  BJK  idi  ama?

Ama  ilk  yerli  ve  milli  futbol  kulübünü  Galatasaray  kurdu. 

Tekrar  edelim:  İlk yerli  ve  milli  spor  kulübü  BJK,  ilk  yerli  ve  milli  futbol  kulübü  Galatasaray  Lisesi  tarafından  kuruldu.

*Ne  zaman  ve  nasıl?  
*Renkleri  neden  sarı-kırmızıdır?
* Sağdaki  resmin  bu  yazı  dizisiyle  ilgisi  nedir?

Bu  bölüm uzadığı  için  gelecek  bölümde  anlatalım  inşallah
( Bu Pilav Çok Su Kaldırır -3.bölüm- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 14.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu