Bu Pilav Çok Su Kaldırır -4.bölüm-

RE RE RE-RA RA RA- GASSARAY GASSARAY CİM BOM BOM
Galatasaray Mekteb-i Sultanisinde her spor vardır aşağı yukarı ama gençlerin gözü futboldadır zira futbol diğer tüm sporlardan daha fazla ilgi görmektedir. O halde acilen bir futbol kulübü kurmak gerekir. Ancak elbette ki halledilmesi gereken çok öneml sorunlar da vardır ki bunların başında futbolun kuralları gelir. Okulda hiç kimse futbolun kurallarını bilmemektedir. Zaten ilk futbol deneyimleri de topa tekme atmaktan ibaret olur.
Top demişken...
Bugün için ''Koskoca'' Dediğimiz Galatasaray Lisesinde sadece bir futbol topu vardır.
Evet 1905 Yılında bir futbol kulübü kurmaya karar veren genç öğrencilerin elinde gözleri gibi baktıkları sadece bir futbol topu vardır ve o top kurulacak olan kulübe kimin başkan olacağını belirlemiştir. Nasıl mı? Bizzat Galatasaray Futbol Kulübünün kurucusu Ali Sami Yen'den dinleyelim.
''Ben Reisliği( Kulüp başkanlığını) topu yağlayıp şişirmekle almıştım. Topumuza evladım gibi bakardım. Zaten varımız yoğumuz da toptu. Mektebe gelirken, domuz sokağından geçer, domuz yağı alırdım. Topu onunla yağlar, şişirirdim; yamasını yeni pabucumdan kesmiştim. Bunu gören arkadaşlar, bana hepimizden fazla paye vermişlerdi. Yani o zaman Reisliğe ve diğer vazifelere payeyi, en çok çalışan kazanırdı. Cevdet de ( Cevdet Kalpakçıoğlu ) ikinci Reisliği formaları yıkadığı için almıştı.''
Evet, bir futbol kulübü kuruluyordu. İyi hoş da adı ne olacaktı bu kulübün?
Adını önce Fransızca Gloria ( Zafer ) ya da Audace ( Cesaret ) Koymayı düşündüler ama bir Rum futbol takımını 2-0 yenmişlerdi ve seyirciler onları '' Çok Yaşayın Galata Sarayının Efendileri '' diye alkışladığı için '' Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü '' koymayı uygun gördüler.
Peki kulübün logosunu kim yaptı?
Galatasaray Terbiye-i Bedeniye Kulübü'nün "غ" ve "س" harflerini içeren ilk sembolü, okulda ''Kara Kedi'' okul dergisini yayınlayan ve resimleyen öğrenci Ahmet Ayetullah tarafından tasarlandı.
Sarı- Kırmızı renklerin bir hikayesi var mı?
Elbette var. Şöyle bir hikaye:
Evliya Çelebi'nin aktardığına göre Padişah II. Bayezid, bir kış günü Galata sırtlarında avlanırken son derece bakımlı büyük bir bahçe içinde, köhnemiş küçücük bir kulübe gördü. Kulübenin sahibi Gül Baba ile tanışan padişah, onu bahçeye gösterdiği özenden dolayı ödüllendirmek istedi. Gül Baba'nın '' Buraya bir mektep yaptırmanızı dilerim.'' isteği üzerine bu bahçeye bir mektep ve bir darüşşifa (hastane) yaptırdı.
Eee sarı- kırmızıyla ne alakası var bu hikayenin?
Gül Baba daha çok sarı ve kırmızı güller ( hatta bazı anlatımlarda sadece sarı ve kırmızı güller ) yetiştirirmiş. Sarı- Kırmızı'nın hikayesi de böyle işte.
Peki '' Re re re- ra ra ra - Gassaray Gassaray cim bom bom''un da bir hikayesi var mı?
Olmaz olur mu o da var.
Koyu Galatasaraylı Mehmet Fikret Ünalan Üstad anlatıyor onu da?
Bu sloganı Türkiye ye getiren Sabit Cinol dur. Cinol eğitim için gittiği İsviçre de aynı zamanda futbol oynuyordu. Futbolcusu olduğu Servette kulübünün sloganından esinlenen Cinol, bu sloganı Galatasaray'a uyarlamış ve bu adaptasyon çalışması kulüp ve geniş çevrelerce benimsemiş. 75 yıllık bu tarihi slogan bugün Galatasaray ile aynı anlamı taşımaktadır. Sloganın aslı: "re re re ra ra ra servette servette jim bom bom dur.
Son olarak ''Galatasaray'ın simgesi neden aslandır?'' sorusunun cevabı ile kapatayım bu dizi yazımızı.
Neden Aslan?
Galatasaray'ın aslan simgesi, 1902 doğumlu Nihat Asım Bekdik'ten gelir. Nihat Asım Bekdik, Galatasaray'ın bir futbolcusuydu; ondan önceyse Galatasaray Lisesi'nde eğitimini tamamladı. Galatasaray macerasına 14 yaşındayken, 1916’da başladı ve futbol haricinde yüksek atlama, yelken, üç adım atlama, yüzme ve binicilik alanlarında da kulübüne hizmet etti. 20 yıl boyunca futbolculuk hayatına devam eden Nihat Asım Bekdik, 268 defa bu formayı giydi. 8 yıl boyunca Galatasaray futbol takımının kaptanlığını yaptı, 18 kez ise A Milli Takım formasını taşıdı ve burada 8 kez kaptan oldu.
Aktif spor hayatına 1936 yılında son verse de spor yapmaktan vazgeçmedi. “Aslan” ismini verdiği teknesiyle yarışlara katıldı.
Futbol oynadığı dönemlerde “Aslan Nihat” olarak anıldı ve hayatını adadığı Galatasaray’a kendi lakabını simge olarak bıraktı. 21 Haziran 1972’de hayatını kaybetti.
İşte, bugün Galatasaray’ın aslan simgesini kullanmasında Nihat Asım Bekdik’in etkisi vardır.
---------------------SON--------
(
Bu Pilav Çok Su Kaldırır -4.bölüm- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
15.03.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.