Bilgi nedir, bilgi nasıl oluşur, bilge
kimdir sorularına, Thales, Platon, Aristoteles (Aristo MÖ 384 – 322) gibi Antik
Çağ filozoflarından günümüz düşünürlerine kadar hemen herkes birbirinden farklı
ama birbiriyle çok da çelişmeyen yanıtlar vermişler, yaklaşık aynı sonuçlara
ulaşmışlardır.
Örneğin Platon’a göre bilgi, “meşrulaştırılmış doğru
inançtır.” Aristoteles’e göre, “Doğru bilgi, bilginin nesnesine
uygunluğu ile olanaklıdır.”
“Bilgi: Öğrenme, araştırma veya
gözlem yolu ile elde edilen gerçek, malumat, vukuf.” TDK
Bilgi; düşünme, kavrama ve çıkarım
yapma sonucu oluşur. Bir başka ifade ile araştırarak deneyerek veya gözleyerek
bilgi sahibi oluruz.
Günümüzde bilgi, öznenin (insan)
nesneyi (insanın dışında uzak- yakın her şey) yorumlaması olarak ifade edilmektedir.
Yani başka bir deyişle, bilgi, insan ile evren arasındaki ilişkinin
açıklanmasıdır.
Nerden, kimden gelirse gelsin, insana
doğaya, insan doğa ilişkisine yararı olmayan bilgi, bilgi değil, gevezeliktir.
Buradan öte bilimsel bilgi,
kuramsal bilgi, kurumsal bilgi alt başlıklarına girmeyeceğim. Ama tam burada
bir çıkarım yapma gereği duydum ve bilgiyi ikiye ayırdım: ezberlenen bilgi,
içselleştirilen bilgi.
İnsan için en değerli bilgi, içselleştirilmiş
bilgidir.
Bilgiyi içselleştirme,
kişinin deneyimi ve kavrama yeteneğine göre farklılık gösterir. Bir futbol
takımını düşünelim… Futbolun kurallarını ve tekniğini futbol hocası sahaya
süreceği bütün oyunculara anlatır. Ne var ki her oyuncu, yeteneği ve
tecrübesiyle farklı boyutlarda bir performans gösterir. Bu da doğaldır. İşte
hoca bu farlılıkları gördüğü nispette sahada oyuncularını konumlandırır. Bu da
bize takımdaki her insanın aynı bilgiyi farklı kullanabildiğini gösterir.
Günümüzde özellikle sosyal medya
üzerinden her konuda bilgi akışı var. Ne var ki bu bilgilerin, doğru olsa bile,
insanlara çok da yararı olmadığını düşünüyorum. Çünkü bilgiler hızlı ve birbirinden
bağımsız, tabir yerindeyse, daldan dala, konudan konuya atlayan, hatta bazen
konu bile içermeyen, parça bölük bilgi kırıntıları… Daha birini anlayamadan bir
başka bilgi düşüyor ekrana.
İşte, bilgi kirliliği diyebileceğimiz
akışkan, kaygan bir bilgi çöplüğü…
Sağlıklı, yararlı bilgi, kişinin gereksinim
duyduğu, yaşamını kolaylaştıran bilgidir.
Buna da sosyal medyadan değil
kaynağından (Bu, bir kitaptır, arşivdir vs.) ya da gözlemleyerek, sınayarak -
deneyerek ulaşabilirseniz.
İnsanın süsü bilgi, bilginin süsü tevazudur
Biraz da bilge insandan söz
edelim.
Benim bilmediğimi bilen, bilgedir.
“Bilge: Bilgili, iyi ahlaklı,
olgun ve örnek (kimse), hakim” (TDK)
Bir başka ifadeyle, bilgide yetkin, bilgisini
herkes için ve kendisi için en yararlı şekilde kullanan kimselerdir.
Doğada meyve ağaçları meyveler
olgunlaştığında nasıl ki dallarını eğerse, bilge insan da bilgisiyle
böbürlenmez, bilgisinden yararlanmak isteyenlere tevazu ile eğilir.
Bilge insanda öncelik, tevazudur.
Tevazu ile sunulmayan bilgi ham meyve gibidir, işe yaramaz.
Yazımı şöyle sonlandırmak istiyorum
Bilgi, insan beyninin cevheri ise ürettikleri de, mücevheridir.
-------------------------------Tahir Eker