Mutluluk Üstüne
Mutluluk: “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç
durumu” diye ifade eder Tdk. Bu tanımın yeterli olmadığı gibi doğru da
olmadığını söylemeliyim.
Biraz akıl yürüterek de sürekli mutlu
olunmayacağını anlayıp anlatabilirdi Tdk. Uzmanları(!)
Mutlulukta ve mutsuzlukta süreklilik
yoktur. Mutlulukta, mutsuzlukta kişiden,
kişiye değişen sürelerle sınırlıdır.
Kaybedilen değer verdiğiniz, bir nesne
mutsuzluk sebebi olurken; kaybettiğiniz nesneyi bulmanız mutluluk sebebidir.
Bilinen bir atasözümüz: “Allah
sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş” der.
Mutluluk ile mutsuzluk vardiyalı
çalışan işçiler gibidir. Biri iş başında ise öbürü dinlenmektedir ya da
sırasını beklemektedir
Bir yolcu,
yanına su almamış ya da aldığı su bitmiş olsun, yol boyunca suya
erişemediğinde; yorgundur, mutsuzdur, bekli de umutsuzdur. Bir kır çeşmesinden,
ya da şırıl, şırıl akan bir dereden susuzluğunu giderdiğinde dingin ve
mutludur.
Sağlıklı bir bebek karnı aç ya da
altını kirlettiğinde mutsuzdur. Mutsuzluğunu ağlayarak ifade eder. Karnını
doyurup altını temizlediğinizde, mutluluğunu gülücükler dağıtarak belli eder.
Bir çocuk vitrinde gördüğü bir
oyuncağı istediğinde almamış ya da alamamışsanız, ağlar, zırlar, mutsuz olur.
Bir başka zaman da o oyuncağı, yatağının ayakucunda bulduğunda; coşkusu,
sevinci odayı doldurur ve odadaki herkesi sarar.
Örnekler çoğaltılabilir.
“Mutluluk hayatın sürprizlerinden sadece
birisidir”
Mutluluğu nasıl tanır, biliriz ve
ararız, isteriz? Çünkü mutsuzluğun ağrısını, sıkıntısını yaşayarak öğrendik.
Mutluluğun, mutsuzluğun karşıtı (zıddı) olduğunu yaşayarak öğrendik
Mevlana bu durumu, iyi- kötü bağlamında şöyle ifade eder: İyiyi bilmedikçe kötüyü bilemezsin. Ey yiğit, her şey zıddıyla
görülebilir.”
Biz de
“Mutsuzluğu yaşamamış bir insan, mutluluğun değerini nasıl bilebilir…” diyerek
konuya dönelim.
Çocuk engellendiği zaman ağlar,
ağlayarak direnir. Engeli kaldırırsanız susar. İnsan da engellendiğinde
direnir. Bu anlamda yetişkin insanla çocuk arasında yöntem farkından başka bir
fark yoktur.
Çoğu insan, aklını, emeğini,
olanaklarını zamanında ve yerinde kullanarak engelleri aşar. Her engeli
aştığında da mutluluğun tadına varır.
“Hayat, engelli bir koşu ise, ömür engelleri
aşma sürecidir. Önündeki engeli aşamayanın sonraki engeli görme şansı yoktur.”
Diyelim her yolu denediniz,
ama son engeli aşamadınız… Mutsuzluk tamda burada boğazınıza basar, bağrınıza
çöker.
Ne yapmalı, nasıl yapmalı?
Mutluluğu genellikle Zenginlik, ev, araba,
eşiniz, işiniz, vs dışımızda arasak da… Bana göre mutluluk, dış etkileri
yadsımadan söylersek; kendi iç dünyamızda, olaylar ve olgulara bakış açımızda
gizli bir cevherdir. “Eğer mutlu olmayı
istiyor, bu yolda çabalıyorsunuz ama o cevhere ulaşamıyorsanız. Bakış açınızı
sorgulayın, sizi mutsuz eden soruna başka bir açıdan bakın.” Derim,
Eleanor H. Porter’in yazdığı Pollyanna romanı okumayanlar çok azdır
diye düşünüyorum.
Bu roman, her durumda mutlu olacak bir şeyler bulmaya çalışan "mutluluk
oyunu" oynayan bir kız çocuğunu anlatıyor. Bu özelliği ile çocuklara
da büyüklere de farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu bakış açısını içselleştirmek
mutluluğa giden yolumuzu aydınlatıyorsa neden denemeyelim.
Dale
Carnegie (Amerikalı yazar/ Üzüntüyü bırak yaşamaya bak) kitabında söylediği
gibi:
“Bir derdin çaresi ya vardır ya da
yoktur. Varsa, ara bul. Yoksa kafana takma” der.
Bu da bir bakış açısıdır. Hem
mücadeleyi, hem de dert ile barışık yaşamamayı önermektedir.
Bu örnekler de çoğaltılabilir.
Unutmayınız ki, sıfatı ne olursa olsun
başkasının bakış açısı doğru da olsa, kendi yarasına merhemdir. Sizin yaranızı
azdırabilir. O sebepten başkalarının bakış açılarını yadsımadan, hatta,
onlardan da yararlanarak kendi bakış açınızı sorgulayıp, değiştire- dönüştüre
kendi yaranıza merhem hazırlayınız.
kendi ağrınız ve sızınız ortadan kalktığında mutluluk denilen cevhere siz de
ulaşırsınız.
Yazımı bir dörtlüğümle sonlandırayım.
“Türkü şarkı mırıldan, aşktan söz et, ıslık
çal
Bir kırmızı kaşkol sar, varsa paran
takım al
Ölüm ya da kıyamet, gelecekse
habersiz
Bu dünyanın damına sıkı tutun keyif
al”
------------------------------------------Tahir Eker 22.9.2021
(
Mutluluk Üstüne başlıklı yazı
yolcu9901 tarafından
23.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.