‘’Tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte

Su ve ateş bir de gülünç bir yalnızlığım var sana

Getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller.’’ (A. Telli)

 

 

 




 

Düş yangınından kurtarabildiğim:

Hepi topu zaferlerim:

Bir top kâğıt ve işte kürsüde şakıyan bir hece

Kimliğim yoksunluk, hafız:

Hafif meşrep bir dünyadan çok uzak bir atlas

Yeri göğü birbirine katan düşüşlerim

Aşkın hicaz makamı

Aşina gölgelerden kaçırdığım ruhumda ne çok

Girdap saklı

Ve cüce zaferlerim

İtina ile üzülürüm, demenin de meali işte.

 

Kocaman bir broş

Yakama tutturduğum

Pamuk teni mevsimin

Oysaki yenilgiye düştüğüm binlerce hece

Kopmak değil de asla ömürden

Kaynak yapacaksam duygularıma

Bir elimde kalem bir gözlüğümde sürünen heceler

Ah, nereden düştüysem ben bu sevdaya?

 

Yanık sesinde bir kartalın doğum günü

Öldüğüne biat askıda kalan ekmek

Kuş üzümü rüyalarım ve üzünçlerim

Sadık kalmaksa hürmete

Hemencecik bir ayraç koymalıyım kendime:

Hani olur da dağılırım yine

Olmadık yerde de ağlamaya başladım mı

Sanmasınlar da sahi:

Ne aciz ne asi

Varsa yoksa bir hece peşine düştüğüm

Bazen şerit değiştirdiğim

Ve göğsümde kurdele

Sahi, ne zaman okumayı sökmüştüm ben?

 

Diri zaferler hecelediğim

Yalın sözcükler hedeflediğim

Oysaki anlatamam bunca şeyi

Ne zamanki gizlenmesem arkasına imgelerin

Kolay yoksa söylemek:

Ve işte kat çıktığım göğün tepesi

Hala zirvede acılarım

Ve şenlikli göğüs kafesim

Elbet azat edilmesi ne demek yüreğin?

Yoksa nasıl tadı çıkardı ömrün

Hissizliğe kompliman yapanlar

Acımı katık yapanlar kahkahalarına

Hem annem öğretmişti bana:

Yüksek sesle gülme, diye.

 

Ve şimdi ağlıyorum anne,

Hani söz verdiğimi de unutmadım

Lakin insanlığıma versin ahvalim

Bir de paye verdikleri nefislerine köle olmadım şükür

Bir ömür de çimdikledim kendimi

Ne zamanki dalsam hayallere

Gülerim de yerli yersiz en çok da kendime

Mesken tuttuğum kâğıdın aldığı harareti benliğimin

Elbet daha da buruşmadan kâğıt

Noktayı koymalı şiire

Hani olur da yeniden ağıtlar yakarım

O vakte kadar uğurlar ola, hafız

Unuttuğumu da sanma sakın

Ve nasıl minnettarım dağ gibi yüreğine

Saklısın elbet dualarımda bilme sen yine.

 


( Uğurlar Ola Hafız... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 29.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu