Acının yıl dönümü, hafız
Bol keseden hüzün makamı.
Salkım söğüt misali gezindiğim bir
aksan
Mertebesi ölüm ya da dirlik olup
olmadığı bilinmeyen
Her sarkıt, hafız
Aklımın da oyunu imiş mutluluk
Yere göğe sığamadığım nice zaman
Çan eğrisinde mevcut bir isyandan
taşan hezeyan.
Göğün müridi hangi kuş?
Hangi duygu asalak mutluluğa?
Çalınan bir düş ya da gülüş…
Acının alfabesi gelmek bilmedi
otuzuncu yemine.
Her yemin bir harf
Her sayı aslında uğuru ölümün
Uğursuz baykuş
Kefil olduğu hangi mevsimse
Kilit noktası ömrün elbet
Sönmek bilmedi feri özlemin.
Günler çamurlu hafız
Gecelerse ıslıklanan
Aşk nasıl da ağdalı bir sözcük
Efkarı da ağır bastı mı.
Bense bağrıma taş basıp
İlahi bir Mucize ile illa ki tanışık
Ne dün ne yarın
Anda kayboldu mu insan…
Dumanlı bir dağın yamacındayım, hafız
Devşirme gölgelerden en uzağa kaçıp
Ne yalancı ne haylaz bir çocuktum
üstelik
Günbegün büyüdü o filiz
En çok kökünde hasret
En çok dalında figan
En az mutluluğa biat
Bir kör düğümmüş meğer yaşam.
Rengim soluk bu gün, hafız
Tasalı ve yamalı göğün müridi sefil
bir kuş misali
Öykündüğüm iyilik güzellik
Öldürdümse nefsimi
Elbet bahşedilen ilk temenni.
Zoraki bir hayatsa adımladığım
Adımı dahi anmayan ölü kuşların
Kanadında yağan nur gibi andığım
Elbet oturacağım sofranın en başı.
Ne sofudur duygular
Ne de sür-git hezeyan yüklü bilmece
Ne kayıt dışıdır varlığım
Ne de yalanım vardır aykırı
sanıldığım.
Sadece içim dışım bir, hafız
Öykündüğümse hiçlik
Ne keten tohumu ne üveyik
Elbet sevginin asasına tutuklu
yüreğim.
Mahcubiyet yüklendiğim zaman zaman
Bazen ayrı tutulduğum mevsim ve yaşam
Rengimle, dinimle, ırkımla ait
olduğum
Kimse beni benden çalan
Neyden ibaret ki tasam?
Neylerim ben sevgiden yana yok
sayılsam?
İdrakim yerinde
Bazen bir imla hatası
Sözlendiğim hangi hüzünse
Sararıp solmadığım aşikâr
Aşina olduğum her duygu
Yalnızlığımı da duymaz bir Allah’ın
kulu
Seyyah bir yürek müdavimi iken göğün
Yerin dibine batırıldığım günbegün.
İnfilak etti edecek varlığım
İnkâr etmem elbet taşıdığım
Azık ki karman çorman ruhun
Mealidir sökün eden bunca hece
Çözülmek bilmedi gitti bilmece
T/aşkın bir ırmaksa
Yaftalar değil yankısı ruhun
Yanan bir ateşse günde unutulan
Bazen tutulmuşken nutkun
Mealim, mecazim, meramım
Kör noktası hayatın
Safi hüzün ırkında
Bir sefil kulum ki sarmalında
Ufkun biteviye savrulduğum.