Hangi rengin hüsranısın, sevgili ben?
Sevip seveceğimden öte saymaksa
kendimi ve işte işkillendiğim kadar günden firar ediyorum aslında yarınlar iken
acımı sağalttığım ve ağlamadığım bir güne uyanmak istiyorum aslında herkesin de
mutlu olduğu ve susmayan nidalar, şen sesleri çocukların elbet çocuklarla çocuk
olmanın gururu.
Şehrin yamacında bir gelincik misali.
Ya da bir düş vakti düşüp de yola,
cennet bahçelerinde coştuğumuz kadar coşkumuzla dokunduğum onca mazlumun
ruhuna.
Gövdem ya da ayaklarım ve dik başım
belki de isyanım adaletsizliğine dünyanın ve işte bıraktım kendimi bir yana ve
diğer yanımda yanan dünya.
Filistinli bir çocuğum an itibari ile
ve Rabbim sayesinde ayakta iken ülkem ve insanım bir o kadar dünya çetrefilli
bir oyunda baş misafir ve seyirci.
Bu gün bayram yarınsa cenazem var ve
öbür gün gözümü açıp da bakalım günü tamamlayacak mıyım tıpkı arkadaşlarım gibi
ve ailemi kaybetmişken kimse mutlu bayramlar dilemesin birbirine.
Bu gün bayram.
Yarınsa cehennem.
Aslında top yekûn cennetliğiz lakin
bu dünyayı da esefle kınarken ailemden kimse kalmamışken rengim de atmışken.
Bir çocuğum sadece hem de ölü bir
çocuk: ölü olmasam bile an itibari ile yarına çıkacağım ne malum.
Bir çocuğum işte bazen bir göçmenin
çocuğu ve sahile vuran bedenim.
Bir çocuğum hangi ülkede yaşıyorsam
ve bedenime dokunan eller ruhumsa yangın yeri ve mezarındaki kemikleri
sızlarken insanlığın aslında insanlık ölmüşken tüküreyim ben insanlığa.
Azat edilmedi ruhum.
Amiyane konuşmak istemesem de bu
saatten sonra nasıl geri gelecek masumiyetim ve temiz bedenim.
Bir çocuğum ben: Afrikalı ya da
Filistin ya da Türk ya da İngiliz.
Lakin o kadar çok ayrım var ki
aramızda.
Şehit çocuğuyum ben ve yaşıyorum ve
vatanımla gurur duyuyorum ve babamla ve babam gibi şehit olmuş nice kahraman.
Dışarı çıkamıyorum dünyanın neresinde
olursam olayım dünya asla güvenilir bir yer değil.
Balonlara ve bayram sabahına
uyanırken yaşıtlarım üstüme düşen bombalarla açıyorum ben gözlerimi yeni güne
ve işte bedenim delik deşik başka bir yerde ise ruhu deşilmiş çocukların.
Bayram arifesi.
Dünde kalan hayatım ve hayallerim ve
yarına çıkma ihtimalim var mı yok mu sadece Yaratan bilir.
Arkadaşlarımın çoğu öldü üstelik
sebepsiz yere ve siyasi kaygılarına aklım ermezken büyük ve ruhsuz devletlerin
kim tanıdı size beni bizi öldürme hakkını üstelik böylesi bir mübarek ayda
cennet yolcusu olsam bile ben yaşarken yaşayacaktım cenneti yeryüzünde ve
dünyanın dört bir yanındaki çocukları gibi okula gidip gelecek ailemle sofraya
oturacak ve büyüyecektim.
Sadece bir çocuğum ben ve bu gün
bayram ama bayram sabahına asla uyanamayacağım.
Ve işte başka bir çocuğun sesi
kulaklarımda:
‘’Dokunmayın ne vücuduma ne ruhuma.’’
Bu da başka bir çocuğun hıçkırığı:
‘’Şehitler ölmez vatan asla
bölünmez.’’
Annesi ile el ele tutuşup şehitler
mezarlığına gidecekler bayram sabahı ve ben daha arifeden defnedilmiş olacağım.
Bu da başka bir çocuğun feryadı:
‘’Okumak istiyorum asla çocuk gelin
olmayacağım…’’
Birileri hayal kurarken melekler
nasıl da gülermiş ve o çocuk gelin daha şimdiden doğacak çocuğuna gebe
kalmışken…
Çocuğum ben ve ırkım yok.
Çocuğum ben ve Müslüman ve sadece
Rabbime ibadet ederim ama inancım bile fazla gelir münafık gölgelere ve
tapındıkları siyasi otorite ve de o ulu nefisleri iken söz konusu olan ben
ölürüm ve pek çok insan çocuk ve ailesi ölür ve tüm dünya adeta sahnede oynanan
bir oyunmuşçasına bu vahşete seyirci olurlar.
Ben çocuğum:
Bayramınız mübarek olsun.