Ülkemizde  maalesef  Kapalıçarşı  esnafından satın  aldığı  bir  kaftanı  bir sarığı  üzerine  geçiren  ve  dahi eline  de  yine  Kapalışarşı  imalatı  bir yatağan  alan  herkes  kendisini ‘’ Osmanlı Padişahı veya  Sadrazamı’’ zannediyor.

Öncelikle  bir  noktanın  altını  çizelim: Bugün  bizim  Osmanlı  Devleti  Dediğimiz  devlete  o  devleti  kuranlar ve  kuranların  soyundan  gelenler  neredeyse  hiç  Osmanlı  Devleti  dememişlerdir.  O  devletin  adı:  Devlet-i Âliye’dir  yani  Yüce  Devlet... Ona  ecnebiler  Osmanlı  Devleti  demişlerdir ve 19. Yüzyıldan itibaren Osmanlı  Devleti  tabirini  bizler de  kullanmışızıdır.

Neyse...Ana  konuya  duhul  edelim:

Konumuz  zaman  zaman  dillendirilen  Osmanlıyı  yeniden  kurmak...

Eh  o  zaman  gelin  emekli  bir  Tarih  Öğretmeni  olarak  bu  konuda  yardımcı  olayım  Osmanlıyı  yeniden  kurmaktan  bahseden  kardeşlerime...

İşte  bu  noktada  olayı  bir  diyalogla  izah  etmeye çalışayım  sizlere ve  konuşanlardan  biri  BEN  olayım  diğer  konuşan da  O olsun. Zira  bu  tür konuşmaları  o  kadar  çok  yapmışımdır  ki.  

O- Hocam Osmanlı’yı yeniden kuracağız.
BEN- Çok güzel. Haydi başlayalım o zaman. Bu Osmanlı Devletine bir Padişah lazım. Padişah kim olacak?
O-Şu anki  başlanımız tabii ki. Seçilmiş ilk Başkan
BEN- Olmazzz…Seçilmiş adamdan Padişah olduğu nerede görülmüş? Otuz altı Osmanlı Padişahından hangisi seçimle iş başına geldi?
O-Başkanlıktan ayrılır padişah olur.
BEN- Yine olmaz.
O-Neden?
BEN- Osmanlı Devleti kuruyoruz. Padişahın Osman Gazi Soyundan olması lazım. Sayın  başkanımız padişah olursa kuracağımız devlet Osmanlı değil Recepli ya da  Erdoğanoğulları Devleti olur. Çünkü Başkanımız Osman Gazi soyundan gelmiyor. Hem atalarının Gürcü olduğunu bizzat kendisi söylemişti.
O-Olsun hocam. Hürrem Sultan da Ukraynalı değil miydi?
BEN-Allah’ın şapşalı. Hanım sultanlar oluyor ama Padişahlar yabancı uyruklululardan olmuyor.
O-Hımmm…O zaman Osmanlı soyundan birilerini tahta çıkarmak lazım. Eh Başkanımız da artık Vezir-i Azam olur.
BEN- Dur bir dakika durrr. Vezir-i Azam diyorsun. Daha Osmanlı’nın hangi dönemini kuracağımıza karar vermedik.
O- Bir de o mu var yani?
BEN-Olmaz mı? Kuruluş dönemini kuracaksak Vezir, Yükselme dönemini kuracaksak Vezir-i Azam, Duraklama ve Gerileme Dönemini kuracaksak Sadrazam, Çökme ve dağılma dönemini kuracaksak Baş Nazır olur.
O- Vay anasını yaaa..Amma da bürokrasi varmış haaa…Neyse Hocam En Parlak dönem olan Kanuni Dönemini kuralım.
BEN- Oldu kuralım.
O-Hocam hiç hayatta olan Osmanlı Şehzadesi var mı? Malum onlardan birine vereceğiz saltanatı.
BEN- Var var merak etme. Şu anda hayatta olan bir  sürü Osmanlı Şehzadesi var. Hatta  Türkiye’de  yaşayanlar  da var.
O- Oh be ben de bayağı korkmuştum ya bunların soyu tükenmişse diye.
BEN- Yok yok dedim ya  yeterince  var.
O-İyi En yaşlısını çağıralım gelsin padişah olsun.
BEN- Olmaz.
O-Yav hocam sen de her şeye olmaz diyorsun. Neden olmuyor ki?
BEN-Oğlum sen de tarihten hiç bir mok anlamıyormuşsun. Ne dedin bana? Kanuni Dönemini kuralım demedin mi?
O-Dediiimm. Ne olmuş?
Ben- Kanuni döneminde var mı öyle en yaşlı şehzadenin tahta geçmesi diye bir olay?
O-Yok mu? Peki nasıl oluyordu o dönemlerde tahta geçmek? Babadan oğula değil mi taht?
BEN- Taht babadan oğula da şu  anda hayattaki şehzadelerden hiç biri bir padişahın oğlu değil.Abdülmecit , Abdülaziz, V. Murat, II. Abdülhamit ve V.Mehmet Reşat ve  Sultan  Vahdettin’in torunları, torunlarının oğulları ya da torunları.Hangisinin torunu geçecek başa?
O-Yaaa..Hakket hocam hangisinin torunu geçecek başa?
BEN-Dur durr. Telaş etme o kadar. Onun da çaresi var.
O-Oh be hocam az kaldı yüreğime iniyordu. Osmanlı’yı kuramıyor muyuz diyordum neredeyse.
BEN- Şimdi ilk iş şehzedelerin hepsini çağıralım
O-Tamam hocam çağıralım. Sonra seçim yapalım. En çok oyu alan şehzade padişah olsun.
BEN- Olmazzz.
O-Yahu yine ne oldu?
BEN-Senin aklın hâla cumhuriyette. Osmanlı’yı kuruyoruz. Seçim meçim yok.
O-Haaa..Anladıııımmm. Şehzadeler kendi aralarında seçecekler padişahı.
BEN- Hâla seçim diyor yahu. Ne seçimi oğlum. Ortada kanun var nizam var. Şehzadeler de o kanuna uyacak.
O-Hangi kanun? Anayasa mı?
BEN- Delirtme adamı. Hem Osmanlıyı kurmak diyorsun , Hem Kanuni dönemi diyorsun, hem de Anayasa…Anayasa manayasa yok.
O- Eee o zaman nasıl olacak?
BEN- Anayasa yok ama Kanunname-i Âl-i Osman var.
O- Yani?
BEN- ‘’ Evlatlarımdan her kime saltanat müyesser ola, devletin bekası için karındaşlarını katletmesi şer’an caizdir’’
O- Anlamadım hocam.
BEN- Yani şehzadeler birbirlerini öldürecekler. Artık kim hayatta kalırsa.
O-Amanın boooo…Bu kadar şehzade ölecek mi yani?
BEN- Evet. Hepsi gelirse tabii ki. Düşünebiliyor musun? Kimi Paris’ten, Kimi Nevyork’tan , kimi başka ülkelerden , orada kurmuş oldukları yeni hayatlarından vaz geçecekler, Türkiye’ye gelip birbirlerini öldürecekler. Üstelik hepsi bu kadar olsa da iyi.
O-Dahası da mı var?
BEN- Olmaz mı? Mesela sen…Hangi şehzadeyi tutacaksın?
O-Ne bilem hocam? Hiç birini tanımam ki? Hem ille de birini tutmam mı gerekiyor?
BEN-Elbette…Onlar öyle kuru kuruya mı savaşacak birbirleriyle? Her birine asker lazım, ordu lazım. Kendisiyle birlikte savaşa girecek yiğit lazım.
O- Ihhhhh.
BEN-Ne o gaz mı saldın yoksa? Osmanlı’yı kuruyoruz. Sen turşu kuruyoruz mu sanmıştın yoksa?
O-Hocam bu işin bir oluru yok mu?
BEN-Var ama onun da sakıncaları var.
O-Ne, nasıl?
BEN- I.Ahmet Kanunlarını uygularız.
O-Yani?
BEN-Yani tahta en yaşlı ve en aklı başında olan şehzade geçer.
O-Yahu hocam madem böyle bir yol var ne diye uğraştırırsın beni.
BEN-Tahta en yaşlı ve en aklı başında şehzde geçer de orada da sıkıntı var. I.Ahmet kanunlarını uygularsak da Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemini kurmamız gerekecek. Çünkü bu kanun gerileme dönemi ve sonrasında uygulandı.
O-Hocam dönem Osmanlı’nın en parlak dönemi ama kanun I.Ahmet dönemi kanunu olsa?
BEN-Sen Şam’ın şekeri olsun ama Arabın g.tü olmasın diyorsun. İkisi bir arada olmuyor. Şam’ın şekerini yemek istiyorsan Arabın g.tüne katlanacaksın.
O-Anladım hocam. Yani netice olarak şehzadeler birbirini öldürecekler eğer Osmanlı’nın en kudretli dönemini kuracaksak.
BEN-Evet de asıl zurnanın zort dediği yer de burası işte.
O-Niye ki?
BEN-Bir soru da ben sana sorayım. Vatikan’ın başında yani Papalık makamında Papa Abdullah İbni Osman el Mustafa adlı birinin olabilmesi mümkün müdür?
O-Olur mu hocam. Besbelli ki bu bir Müslüman. Müslüman adamdan papa olmaz.
BEN-Aynı şekilde Hıristiyan adamdan da Halife olmaz.
O-Anlamadım hocam. Konuyla bağlantısı ne?
BEN-Konuyla bağlantısı şu: Bu şehzadelerden Hıristiyan  olanlar  var. Düşün şimdi Şehzadeler arası taht Kavgasından şehzade  Mahmut  Francis, ya da Eric Ziyaeddin, veya Ronald  Selim  galip çıkarsa ne olacak? Hani  Osmanlıda  gelenek  değildir  ama şehzade  Selahaddin  Osmanoğlu’nın  kızı  Ayşe  Gülnev  Osmanoğlu’nun  oğulları Cosmo  Tarık- Ferdinand  Ziya- Lysander  Cengiz ve Maximillan Ali de  bu  taht  kavgasına  karışır da  kavgadan  galip  ayrılırsa  herhangi  biri.  Bu  durumda  ne  olacak?
O- Valla iyi şeyler olmayacağı belli  ama sen yine de anlat.
BEN-Osmanlı padişahları aynı zamanda halife oldukları için bu saydığım isimlerden biri Tüm İslam dünyasında Hz. Muhammed’in (S.A.S) yeryüzündeki vekili sıfatıyla İslam dininin en büyük temsilcisi olacak.
O-Hocam bu Osmanlı’yı yeniden kurmak bayağı riskli bir olaymış.
BEN- Ne sandın ya. Risk sadece bu kadarla kalsa iyi. Neticede milletin önemli bir kısmı için dinin minin önemi yok nasılsa o bakımdan da halife efendi Müslümanmış, Hıristiyanmış ya da ateistmiş fark etmiyor. Asıl sıkıntı başka.
O-Hocam bundan daha büyük ne sıkıntı olabilir ki?
BEN- Oğlum Osmanlı’yı yeniden kuralım derken ve bu kurma işini de en parlak dönemine göre düzenleyim derken dozu ayarlayamazsak ne olacak? Ya duraklama ve gerileme hatta dağılma dönemini kurarsak? II. Mahmut’un dediği gibi ‘’ Denize düşen yılana sarılır’’ hesabı koskoca bir İmparatorluk olarak bir valimizin isyanını bastıramadığımız için Rusya’dan yardım istemek zorunda kalırsak? Evet..Böyle  bir  durum  olursa  ne  olacak?
O-Ne olacak hocam temelli moku yeriz.
BEN-O zaman o moku peşin peşin yemekten vaz geçin bence.
O-Hocam sen Osmanlı düşmanısın galiba.

Evet  değerli  dostlar! Sevgili  okurlar !  Bunca  uzun  ve  tafsilatlı  bir  tarih  dersinden  sonra bazı vatandaşların  çıkardığı  sonuç :  ‘’Hocam! Sen  Osmanlı  düşmanısın  galiba?’’

Velhasılıkelam dönüp  dolaşıp  şu  ata  sözüne  geliyoruz:

‘’Cam  ile alma  taharet yırttırırsın / Cahil  ile  etme  sohbet  fırttırırsın.’’


( Osmanlıyı Yeniden Kurmak Turşu Kurmaya Benzemez. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu