Teslimiyet…
Eski senenin na’şı:
Gökte yüklü bulutlar, saf kan
esintisi rahmetin bazense dalkavuğu mazinin…
Ah, ötelendiğim gün ve gece:
Fıtratım bu benim ve firarım:
Tevazu yüklü gönlün yokuşu
Ne hicap ne gıybet
Körelen doğası insanların
Bense saklıyım iman gücümde
Gücüme giden alaylar ve zan yüklü
bakışlar
Ne eksiğim ne noksan
Ne de eksik etekli addedilen şu
benlik
Kanasam da kandırmam
Karsam da kıyamam
Ne insana ne canlıya
Hele ki mazlum yüreği şunca insanın
Şüphesiz insanım ve masum ve Müslüman.
Allah rızası için sevmek bahşedilen
Nefesi tüketene verdiğim cevap
Allah katında kabul görmeli insan
Müzmin olsa ruhum ne ki ya da
münhasır acılara
Kıyamadığım ne şu ne bu, o:
Teslimiyetim ilk günden.
Tevafuk yüklü ömrün
Özlemimse sadece ermek hidayete
Varsın nihayete ersin ömür
Varsın nasır
Tutan yüreklerinde insanların eksik
olsun şükür
Sabra delalet bir yolculuk benimki
Beni bana sunan nice zafiyetim
Afiyetle büyüdüğüm doyduğum vatanım
Minnet etmediğim hangi gölgeyse
Ezdirmem de ben ne toprağı ne
mazlumu.
Handikap yüklü bazen evren
Sağım solum ekmeğini yediğim devletim
Nidaları mı gaflet yüklülerin?
Arşı alaya da çıkar yarına duyduğum
özlem ve rahmetin
Yağdığı her şafak
Gönlümde saklıdır ulu sancak
Şekli şemaili olmayan hangi husumet
ise
İdrak ettiğimden öte yansızlığım
Sadece doğrunun iyinin peşindeyim.
Zaruri midir sahi bunca zulüm?
Baş edemediğim değil baş koyduğum
Ve havale ettiğim Rabbim
Kürediğim kadar vicdanım saklı
masumiyetim
Elbet ereceğiz güzelliklere
Uğuru umudun ve yarınları
güncellediğim
Her yeni gün ve sene
Her yeni ufuk ve rengin
Devasa yankısıdır hem
Yüreğimse atan güm güm.
Asla kuru gürültü değil dileklerim
Elbet sonlanmaz nazım niyazım
Başımı eğdiğim sadece Rabbimin
katında
Bilsin de zalimler dolu bir başak
gibi olduğumu
Umurumda da değil hani kimse nifak
sokan
İnsan ne için yaşar hem?
Doğup büyüdüğüm vatanım
Katıksız nemalandığım taşına
toprağına kurban olayım
Başım diktir inancım bütün
Kimse yarım addedilen illa ki almalı
gücünü Rabbinden
Bizi değil mi ki bu ülke ve Mevla’m
bir arada tutan…