19 Eylül Karaşahin Sarrafiye

 

                  Orhan Metin işini profesyonel yapanları severdi. Duygusuz ve kontrollü olanları da her zaman tercih ederdi. Şüphelense de Ali’nin duygularını belli etmemesi ve profesyonelliği hoşuna gitmişti. Sakinliğini bozmadan karşısında oturan Ali’ye bakarken bunları düşündü bir an.

-Sana önemli bir görev vereceğim Ali.

-Helin Hanım’ın haberi var mı?

                  Orhan Metin sinirlenir gibi oldu.

-Ben konuşurum. Haberi olmasa ne olacak? Yapmayacak mısın?

-Yanlış anladınız Orhan Bey. Tuğrul Komutan Helin Hanım’ın yanından ayrılmamamı söyledi. İşimden olmak istemem.

-Tamam tamam hallederim ben.

                  Orhan Metin çekmeceden çıkardığı fotoğrafı uzattı.

-Bu adama izlemeni istiyorum.

                  Ali ilgisiz fotoğrafa baktı. Alber Dikici.

-Bu kim?

-Tanımıyor musun?

-Tanımıyorum.

-Alber Dikici Holding Dış İlişkilerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı. Yarın sabah uçakla İstanbul’a gelecek. Kimlerle görüştüğünü bilmek istiyorum. Bu işten kimsenin haberi olmasın.

                  Ali hava alanına geldiğinde saat gece üçü geçiyordu. Rötar yapmazsa Alber Dikici’nin 40-45 dakik içinde inmesi gerekiyordu. Hazırlıklı gelen Ali tanınmamak için başına giydiği bereyi kulaklarına kadar indirdi. Trençkotun yakasını kaldırdı. Fermuarı boğazına kadar çekti. Torpido gözündeki sigara paketini alıp arabadan çıktı. Kahverengi camlı numarasız gözlüğü taktı. Sigarayı yakıp otoparkta ağır ağır gezinmeye başladı. 20 dakikalık gezinmenin ardından aradıklarını bulmuştu. Alber Dikici’yi karşılamaya üç araba gelmişti. Farklı yerlere park etmiş muhtemelen birbirinden habersiz üç arabada Helin, Tuğrul ve holding çalışanları vardı. Tuğrul ve Helin kendi arabalarıyla gelmişlerdi havaalanına. Ali bir an kararsız kaldı. Riskli bir karar vermek zorundaydı. Alelacele cüzdanından çıkardığı sim kartı telefonuna taktı. Helin’e mesaj attı. Mesaj yerine ulaşınca telefonu kapattı. Birkaç dakika içinde Helin’in arabasıyla havaalanından ayrıldığını gördü.

                  Alber Dikici havaalanın kapısında şirket çalışanları karşıladı. Holding arabasının ardından Tuğrul Ercan otoparktan ayrıldı. Yanında çalışanları çay ısmarlamayacak kadar cimriliğiyle tanınan Tuğrul Ercan’ın kendi arabasıyla havaalanına gelmesi ilginçti. Holding arabası Alber Dikici’yi evine bıraktıktan sonra ayrıldı. Araba gözden kaybolunca Tuğrul Ercan evin önünde durdu. İçeri girdi. Saat 05,0 da Tuğrul Ercan evden ayrıldı. Ali dikkat çekmemek için daha fazla beklemeyip evine döndü. Bir-bir buçuk saat sonra Ali yedin evin önüne gelip mevzi aldı takibe başladı. Saat 9 da ilk gelen Haşim Ağa oldu. Bir saat sonra toplantıya Tuğrul Ercan katıldı. İkili evden ayrıldıktan sonra ilginç bir şey oldu. Evin kapısındakiler 15 dakikalığına ayrıldılar, bu sırada Helin eve geldi. Belli ki Alber Helin’in eve gelindiğinin bilinmesini istememişti. İki iki buçuk saat sonra Helin’in geldiği gibi gizlice evden ayrılmasının ardından Alber de çıkınca Ali uzaktan takibe başladı.  

( Bereli 32 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 15.02.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.