5 Ekim 2013  

 

Ali Helin’in bahsettiği Neco adındaki adamı hatırlıyordu. 3 veya 4 gün önce toplantı için gittikleri kafede tanışmışlardı. Görünüşüne bakılırsa yumuşak veya tekerlek denilen tipte biriydi Neco.  Kafeye girdiklerinde Nuri Fırat karşılamıştı.

-Neco piyasanın en tanınmış menajeridir Helin. Adamı bağlayabilirsek sanatçı piyasasına bomba giriş yaparız.

-Biliyorum Nuri. Adam hem çok ukala hem değişik biliyorsun değil mi?

-Biliyorum Helin köprüyü geçene kadar. Sanatçılarını kanala röportaja çıkarsam yeter. Geldi. Neco buradayız.

            Asıl adı Necmi Şahin olan ama Neco takma adını kullanan orta yaşlı adam kıvırtarak geldi. Tombul parmaklarıyla Nuri ‘nin başını sıvazladı.

-Selam şekerler. Şekerim İstanbul’un trafiği felaket vallahi. Her gün daha kötüye gidiyor. Nasılsın Nuri? Röportaj için davet bekliyorum senden.

-İyiyim Neco. Çocuklar planlama yapıyorlar. İlk fırsatta seni alacağım.

            Yanlarına gelerek menüyü uzatan garsonu fırçaladı.

-Şu menüyü gözüme gözüme sokma! Her zamankinden istiyorum ben.

-Ben kahve istiyorum. Ve su. Ali sen ne içersin.

-Salata ve Narenciye kokteyli. Alkolsüz, az şekerli.

            Neco Ali’yi dikkatle süzdü.

-Bu şeker kim Nuri? Seninle mi?

            Helin dik dik cevap verdi.

-Ali kimseyle değil Neco. Korumam, asistanım, şoförüm.

-Yeni trendi biliyor musun Nuri? Cemiyettekiler Hristiyanlığa geçiyorlar. İslam dininin toplumsal ihtiyaçlara hiçbir önerisi olmadığı için bende din değiştirmeye Hristiyan olmaya karar verdim.

Ali’yi takip eden Neco yüzünde bir an süren hoşnutsuzluğu fark etti.

-Ne oldu delikanlı kararımı beğenmedin galiba?

-Karar sizin kararınız Necmi Bey. Sadece...

-Sadece sence ben yanlış mı düşünüyorum?

-Dediğim gibi Necmi Bey. Karar sizin kararınız. Din tercihtir. İstediğiniz dini kabul edebilirsiniz. Biraz önce yanlış anlamadıysam İslam dininin toplumsal ihtiyaçlara önerilerinin olmadığını söylediniz.

-Yanlış anlamadın delikanlı. İslam dininin toplumsal ihtiyaçlara hiç bir önerisi yok. Yanılıyor muyum?

-Hangi toplumsal ihtiyaçları kastettiğinizi bilmiyorum Necmi Bey. Kadın, çocuk, doğa, hayvanlar, zenginlik-fakirlik, eğitim, eşitlik. Hangisi?

            Neco lafının üstüne laf söyleyenlerden nefret ederdi.

-Sen dincisin galiba delikanlı. Diyelim ki hepsi. Ne diyeceksin?

-Ben Müslümanım Necmi Bey. Sözde kalsa da Müslümanım. Biraz önce saydığım bütün konularda İslam dininin gerçekçi önerileri vardır.

-Nelermiş onlar şekerim. Anlatsana.

-Toplum hayatında kadın ve erkek eşittir mesela. Hatta bazı konularda kadının pozisyonu erkekten daha ileridedir. Eğitim hakkında kadın ve erkek eşittir. Kadının ekonomik özgürlüğü vardır mesela. Çocuklar Allah’ın emaneti olarak görülür ve hakları vardır. Hayvanların hakları vardır. Meşru kazanç asla engellenmez ve fakirler sadaka, zekât, kurban gibi uygulamalar ve vakıf gibi kurumlarla korunurlar.    Örnek vermek gerekirse Hristiyanlıkta kadınlar günahkârdır ve aşağılanır. Hristiyan batı toplumunda kadın yüz yıllar boyunca ikinci sınıf insan muamelesi görmüştür. İslam dininde herkes bağımsız birey olarak değerlendirilir ve aşağılanmaz. Toplumumuzdaki kadının statüsü din kaynaklı değil, gelenek ve örf kaynaklıdır.

            Her söylediğinin tartışmasız onaylanmasına alışkın olan Neco verecek cevap bulamadı.

-İlginç. Bunları bilmiyordum. Sen nereden öğrendin. Teolojimi okudun?

-Devlet lisesi mezunuyum Necmi Bey. Okumayı severim. Bildiklerimi kitaplardan öğrendim. İslam’da Hristiyanlıktaki anlamıyla Teoloji adında bir bilim dalı yoktur. Araştırırsanız internette İslam diniyle ilgili pek çok doküman bulabilirsiniz.

-Söylediklerin aklımda kalsın delikanlı.

            Neco kendisinden bilgili insanlardan da nefret ederdi. Cehaleti ortaya çıkmıştı. Yüzü asıldı. Siparişin gelmesini beklemeye gerek kalmamıştı. Ayağa kalktı. Gözlerini belerterek Nuri’ye baktı.

-Başka bir toplantım var. İzninizle. Unutmadan Nuri: Röportaj isteğimi unutabilirsin.

            Konuşma tam da Helin’in istediği yere gelmişti.

-Umarım ajansındaki sanatçılara baskı yapmazsın Neco. Sanatçılarına kanala çıkmamaları için baskı yaparsan kırılırım, bozuşuruz sonra.

-Yaparım yapmam Helin. Beni tehdit mi ediyorsun?

-Yok Neco olur mu öyle şey. Baskı yaparsan seni kanalda kamuoyuna ifşa ederim. Anladın sen.

            Neco’nun yüzü iyice asıldı. Normal de bu tip tehditlere pabuç bırakmazdı. Ama ifşa edilmek demek bir kesim tarafından linç edilmek demekti.

-Neyse ne, istediğinizle konuşun bana ne canım.

            Neco topuklularını vura vura tafrayla çıkarken garson siparişleri getirdi. Ali tedirgin olmuştu.

-Sizi sıkıntıya soktuysam kusura bakmayın Helin Hanım. Özür dilerim.

-Özür dilemene gerek yok Ali. Bana kalırsa konuşman işimize yaradı. Normal bir konuşma olsaydı. Neco yanındakilere kanala çıkmamaları için baskı yapardı. Artık yapamaz. Yanlış mıyım Nuri?

-Maalesef haklısın Helin. Her zaman ki gibi ve maalesef haklısın. Ha.Ha. Ha.

-Din hakkında bu kadar bilgili olabileceğini tahmin etmemiştim Ali. Beni sürekli şaşırtıyorsun.

( Bereli 42 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 18.02.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.