Matbudur iklim, depreşen göğün
daralan yürekleri ihya etme ihtimali.
Bir düşün sevgili bir düşün.
Gün yüzlü bir seyyah olduğumu farz et
Güneşi kovalayan gecenin siteminde
saklı
Duyulmaz mı yüreğin sireni?
Metruk hecelerden firar eden sair
duygu
Katıksız eziyeti cihanın
Harında özlemin
Fedaisi olduğum yılların ve ömrün
Tutulan nutkuna seyirci bir düşüm ben
düştüğüm
Boşluktan yükselen ruhum
Hala da bedenimde saklı
Nurum da narım da nazım da
Sonlanmasa ne ki?
Bir soru ekinde sonlanan hasret gibi
Buğrası gövdemin
Gün yüzlü sevdanın neferi
Omuzlarımdan arda kalan
Hamalıyım madem sözcüklerin
Nemalandığım kadar acıdan
Ayakta kalmanın güncesidir uzağında
durduğum kadar hayatın
Boyumun da asla uzamadığı
Dillense keşke yürekte saklı muradım
Mucizevi bir doğuş
Münferit heceler
Mukayesesi imkânsız sevginin hasretle
el sıkıştığı kadar
Matemin meali ise şiir
Hazanınsa rövanşı ömür
Yazdan yaza değişen angarya
Yazının kaderi ile tokalaşan şiirin
öznesi
Koyu gözlerine müptelayım bu aşkın
Harında yalnızlığın ne olur ki azıcık
arkada kalsam?
Tekeri kırık olsa da yüreğin
Feri sönmedi gitti
Gıyabında verilen hükümler
Taziye dileklerimi sunuyorum kendime
Çoğu duygunun sonlandığı bir günden
arda kalan son hediye
Elbet ilhamın perdesine gizlendiğim
kadar
İtibar görmesem de zaman zaman
İmha etmek dünü
Göç mevsimi yaklaşırken
Emsalsiz bir arayış ve huzurun
çalmayan sireni
Delindiği kadar yüreğim ve heybem
Caka satan yıldızlara ikazım
Çünkü ben de sizlerden biriyim:
Her halükarda ışıldayan gözlerim
Ne çıkar ki uzağında olsam dünyanın?