KERBELA KATLİAMI NİÇİN OLDU? KERBELA’DAN SONRA NELER YAŞANDI?---10. BÖLÜM--
Hz. Ali Halife olduğu anda kucağına adeta bir alev topu konmuştu: Hz. Osman’ın katilleri konusu.
Hz. Osman’a karşı bir isyan olduğu ve onun öldürüldüğü kesindi ama öldürenin kim olduğu tespit edilemiyordu. Öte taraftan Hz. Osman’a karşı ayaklananların tamamı Hz. Ali’ye biat etmişlerdi. Ama Hz. Ali Medine dışındaki şehirlerden biat alamıyordu. Mesela bizim kısaca Şam Valisi dediğimiz Suriye Genel Valisi Muaviye ‘’ Hz. Osman’ın katillerini cezalandırmadığın sürece sana biat etmem’’ Dediği gibi diğer merkezden uzak bölgelerin valileri de aynı şeyi söylüyorlardı.
Kısaca daha önce de belirttiği gibi Hz. Osman’ın şehit edilmesi Hz. Ali’nin başına bela olmuştu adeta.
Hz. Ali bu tepkiler karşısında bazı valileri değiştirdi. Hatta Hz. Osman’ın katli olayında evine girenlerden biri olan Muhammed bin Ebubekir’i Mısır valiliğine getirmişti ki bu durum ona karşı tepkileri daha da büyüttü.
Hz. Ali’nin bazı valileri değiştirmesi üzerine Sünni dünyasında dünyadayken cennetle müjdelenen ( aşere-i mübaşere) on kişiden ikisi olarak bilinen ve sevgi duyulan Talha Bin Ubeyudullah ve Zübeyr bin Avvam da valilik istediler. ( Talha Basra Zübeyr ise Kûfe valiliğini istiyordu ) Ancak Hz. Ali her ikisinin de isteğini geri çevirdi.
Bundan sonra Talha ve Zübeyir. Hz. Ali’den izin alarak Umre için Mekke’ye gittiler. ( Hz. Ali Hz. Osman’ın katlinden dört ay sonra izin verdi bu ikisine )
Hz. Osman öldürüldüğünde Mekke’de hac ibadetini yerine getirmekte olan olan Hz. Ayşe Medine’ye dönmek için harekete geçmişti ama Hz. Ali’nin halife olduğunu duyar duymaz Mekke’ye geri döndü.
Daha sonra Mekke’de Talha ve Zübeyir ile görüştü ve onlardan Hz. Ali’nin Hz. Osman’ın katillerini cezalandırma konusunda gevşek davrandığı haberini aldı.
Daha önce Hz. Osman’a karşı en sert muhalefeti yapan hatta onun ‘’ Ya Ayşe ! Medine’den ayrılma’’ Emrini çiğneyerek Mekke’ye gelen Hz. Ayşe şimdi Hz. Osman’ın katillerinin cezalandırılması davasına düşmüştü ve daha önce aynı şekilde Hz. Osman’ı en sert şekilde eleştiren Talha ve Zübeyir de aynı davanın taraftarıydılar. Dahası pek çok kaynağa göre Talha ve Zübeyir Hz. Ali’nin kendilerinden zorla biat aldığını söylüyorlardı.
Evet... Anlaşılması mümkün olmayan şeyler... Bu anlatılanlar doğruysa cennetle müjdelenen bu iki kişi nasıl yalan söyler? Bu anlatılanlar uydurma ise nasıl ve ki tarafından uyduruluyordu ve zamanımıza kadar nasıl gelmişti? Bir muammalar zinciri vesselam...
Hz. Ayşe Talha ve Zübeyir Mekke’de bir ordu düzenleyip Medine’ye gitmeye karar verdiler. Amaçları Medine sokaklarında ellerini kollarını sallayarak dolaşan isyancıları ele geçirmek ve hepsini ortadan kaldırarak Hz. Osman’ı katillerini cezalandırmaktı. Madem ki Hz. Yapıyordu bu işi kendileri yapacaklardı. Hz. Ali ile savaşmak gibi bir niyetleri yoktu ama kendilerini engellemeye kalkarsa Hz. Ali’ye de kılıç çekmekten geri durmayacaklardı.
Peygamberimizin diğer hanımları ‘’ Biz de seninle gelelim Ya Ayşe’’ Dedilerse de Hz. Ayşe onları durdurdu. Savaşsa savaş yapacak tek kadın ve peygamber eşi kendisiydi.
Toplanan ordu Medine’ye gidecekti ama Hz. Osman döneminin Basra Valisi Abdullah bin Amir ‘’ Önce buraya gelin. Orduyu daha büyütelim. Bu kadarcık bir orduyla Ali sizi ezer geçer’’ Deyince Basra’da toplanıp oradan Medine üzerine yürümeye karar verdiler ve gele gele Basra yakınlarında Hav’eb suyu civarına geldiler.
Hz. Ayşe birden köpeklerin uluduğunu duydu ve sordu ‘’ Neredeyiz?’’ Haveb suyu civarına geldiklerini söyleyince başladı ağlamaya çünkü Resulullah hayattayken tüm eşlerinin olduğu bir mecliste ‘’ Bakalım içinizden hangisi Hav’eb Suyu yakınlarına gelince köpekler uluyacak’’ Demişti.
Bu hadisi hatırlayınca geri dönek istediyse de Talha bin Ubeydullah Köpeklerin ulumasının hayırlara da vesile olabileceğini mesela ezan okunurken de köpeklerin uluduğunu söyleyince yola devam kararı verdi.
Sonra artık Hz. Ayşe komutasında diyebileceğimiz ordu Basra’ya girdi. Hz. Ali’nin Basra Valisi Osman Bin Huneyf’i esir edip Beytü’l Mal’a el koydular. Bu Resmen Hz. Ali’ye karşı isyandı.
Hz. Ali Kufe şehrinden yardım talep ettiyse de hiç bir yardı alamadı ki bu Kufelilerin ilk kalleşliği idi Ehl-i Beyt’e karşı ( Ama sonuncusu olmayacaktı. )
Hz. Ali sahabeden Ka’ka bin Amr’ı Basra’ya elçi olarak gönderdi. Sonrasında bizzat kendisi Talha ve Zübeyir ile görüştü ve hatta Zübeyir Hz. Ali ile görüştükten sonra geri dönmeye karar verdiyse de oğlu Abdullah babasını korkaklıkla suçladı.
Buraya kadar kaynakların yazdıkları üç aşağı beş yukarı aynı. Ancak bundan sonrası karışık.
Sünni kaynaklarına göre her iki taraf arasında barış sağlanıştı ve Hz. Ali Medine’ye Hz. Ayşe ve taraftarları da Mekke’ye döneceklerdi ama Yahudi Abdullah İbni Sebe’nin ( Ki Hz. Ali taraftarı görülüyordu ) örgütlediği adamları gece vakti Ha Hz. Ali taraftarlarına hem de Hz. Ayşe taraftarlarına saldırdılar. Böylece her iki taraf da birbirlerini barışı bozmakla suçlayıp savaşı başlattılar. Yani efendi fitnenin başı Abdullah ibni Sebe adlı bir Yahudiydi.
Şii kaynaklarına göre ise Hz. Ayşe savaşak için yola çıkıştı ve hiç bir kuvvet onu savaşmaktan alıkoyamazdı.
Savaşmak zorundaydı zira sebepleri çoktu Şiilere göre:
1- Hz. Osman’ın katlinde asıl parmağı olan Hz. Ayşe ve Talha ile Zübeyir’di. Bunun açığa çıkması işlerine gelmezdi
2- Hz. Ali’nin Talha ve Zübeyir’e valilik vermemesi gösteriyordu ki Hz. Ali Halife olarak kalırsa bundan böyle Ehl-i Beyt dışında birinin halife olması mümkün değildi. Yani Haşimiler üstelik de bu sefer sadece Kureyş’in veya Mekke ile Medine’nin değil tüm Arabistan’ın ve feth edilen onca ülkenin hakimi olacaklardı bu da Hz. Ebubekir soyunun bir daha halifelik yüzü göremeyeceği anlamına geliyordu.
3- İfk olayı sebebiyle Hz. Ayşe Hz. Ali’ye öteden beri zaten düşmandı. [ İfk olayı kısaca Hz. Ayşe’ye atılan bir zina iftirasıdır. Peygamberimiz bu konuyla ilgili kendisine ayet ininceye kadar Hz. Ayşe’yi babası Ebu Bekir’in evine göndermiş onun masum olduğuna dair ayet inince tekrar evine almıştı. Ancak bu süreç içinde Hz. Ali’ye ‘’ Ne yapayım’’ Diye sorduğunda Hz. Ali ‘’ Boşa gitsin. ‘’ Dediği için ve bu haber Hz. Ayşe’nin kulağına gittiğinden ölünceye kadar Hz. Ali ve Ehl-i Beyt’e düşman olduğu iddia edilir. ]
Sonuçta İslam tarihinde ilk kez Müslüman Müslümanın kanını akıttı. Savaşın en şiddetli olduğu nokta Hz. Ayşe’nin devesi Kusva’nın etrafı olduğu için olaya Cemel Vak’ası ( Deve olayı ) dendi. Ancak bu devenin Hz. Ali’nin emriyle öldürülmesinden sonra Hz. Ayşe esir edilince savaş sona erdi.
8 Aralk 656 Tarihinde cereyan den bu olayda Talha öldürüldü. Zübeyir Savaşa direkt katılmadıysa da geri dönerken o da yolda öldürüldü. Bazı rivayetlere göre Hz Ayşe taraftarlarından 12.000 Hz. Ali taraftarlarından 2.000 kişi öldü.
Tarihçiler savaşın galibinin Hz. Ali olduğunu söyleseler de böyle bir savaşın galibi olmazdı. Olmadı da nitekim.
Gadr-ı Hum olayı - Beni Sakife Çadırı olayı derken Müslümanın ilk kez Müslümanla savaşması ve kanını dökmesi demek olan Cemel vak’asıyla İslam dünyasında ayrılıklar başlamıştı ama İslam dünyası daha pek çok fitneye ve dökülecek kana gebeydi. Cemel Savaşı bir başlangıçtı şimdilik.
Daha Sıffin Savaşı vardı- Hz. Ali’nin şehit edilmesi vardı- Hz. Hasan’ın zehirletilmesi vardı ve Kerbela vardı daha...
(
Kerbela Katliamı Niçin Oldu? Kerbela’dan Sonra Neler Yaşandı?---10. Bölüm-- başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
22.08.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
