Yaratma süreçlerinin çoğu erken dönem içindedir. İlki groteski algıları kolektif algı mantığına dönüşüp kolektif süreci başlatan anlatımlardı. Yaratma anlatımları kolektif dilin bileşen, ayrışan, yeniden bileşeninin ifade dilidir.  İlk yaratma dönemi ilk kolektif oluşumun bağlanım süreçlerini anlatmanın, diliydi.

Kolektif alan, hayatın dışındaki kimi doğa yasalarıyla hayatı içine almıştı. Kolektif alan içindeki hayat bilinen görülen hayattan çok farklıydı. Kolektif alan hayatı geliştirici olan çok farklı bir kulvardı. İşte inşa içine gelen inşacılar hayatın bu devrimini kökten anlamasalar da bu devrimsel fark edişi ancak “yaratma” söylemiyle ifade edilebilirdi.

Yaratmayı anlatan ilk öykü sürü dönemde kopuşun, küçük gruplardan kopuşun ve bitişik anlı kişisi zamanlardan kopuşun eğilimlerini kolektif zaman içinde birleşen ve bileşimi kolektif kuvvet nedenle; tekrardan ayrışan; bu ayrışmayı kolektif alan çevrimi üzerinde yeniden birleşen her bir aşamaları isimlendirmeydi.  Yaratma, kolektif sağlayışlar içinde kolektif üretimin anlam ve anlatım diliydi.

Sürü yaşamını, tekil özne yaşamını, verili düzlemi anlatan bir yaratma söylemi hiç yoktur. Bunlar zaten makas aralığını oluşan sabit kadın birisiydi. Makas aralığını oluşan hareketli kısım kolektif kanattı.

Kolektif kanat sabit düzlemden ayrılan açı farkını oluşur. Bu açı farkı sabit kanat düzlemine göre oluşan kişilerin aklını duruyordu. İşte aklın durduğu bu kısım, bilimsel gelişmelere kadar yaratma söylemleriyle anlatılacaktı.

Kişiler bu alan içinde sabit düzlemle oluşan pek çok akıl çağrışımlarıyla değil de, kolektif aklın kolektif çağrışımlarıyla yepyeni bir beceriydiler.

İşte sabit yaşama göre oluşmuş olan tekil kişilerin aklını durduran, tekil kişilerin aklına şaşkınlık ve hayranlık veren de kolektif akıldı. Yeni durumla, yeni durum içindeki anlatıcı ve aktarıcılar kendilerine şaşkınlık ve hayranlık veren kolektif akla, şimdilik yaratma diyorlardı.

( El Felsefesi Ve Tarihsel Yaratıcılık 1 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 28.10.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu