24 b
Böylece yiyeceğe kavuşan yamyamlar; son
raddeye gelmiş açlığıyla, ölmeyi bile göze alıp, canını dişine takmış yamyam indirgenmiş
güdülerle sakinleşip normal akli selim tutumları içine dönmekle üretici grup
alanını terk ediyorlardı.
Bu tür girişmeler içindeki üretici
grupla yamyam gruplar arası ilk temaslarda tek taraflı bir sunu vardı. Ve sunu
yapan grup böylece mücadele vermeden yamyamlara karşı canını kurtarıyordular.
Masallardaki çeşme başında bekleyen
devin her ay ya da her yıl çeşmeli köyde yiyecek bir insan almadan suyu
vermemesini veya çeşmeye muhtaç olanlardan yiyecek alana kadar çeşmenin irin akıtmasını
anlatan masallardaki esbabı mucizeyi şimdi anladık mı?
Üretici grubun yamyamlar için dışarı
yiyecek bırakmasının birçok yansıması vardı. Bunlardan bir ikisi şöyleydi.
Yiyeceğin saldıran yamyam grup için dışarıya bırakılması eylemi bir hediye olgusunu,
bir sunuda bulunmayı, bir kurban sunmayı ortaya çıkarmıştı.
Bu kurban sunusu sayesinde İki grup az
çok birbirine yaklaşıyorlardı. Sunu
yapılan yamyam grup sunuculara sempati duyup onları uzaktan denetlemekle
üreticileri koruyup üreticilerin koruyucu melekleri oluyorlardı.
Sunular, yani kurbanlar veya hediyeler
yamyamların aç ve saldırgan öfkesi olan gazabı dindiriyorlardı. Sunular üretici
grubun başındaki yamyam belasını defediyordu. İşte kurbanların yamyam tehdidi
gibi bir belayı defetme işine saddugu diyorlardı. Kurban sadakası diyorlardı.
Yani sadaka verme veya şimdiki deyimle vergi verme, baç verme, haraç verme,
komisyon verme vs.denmiş oluyorlardı.
Kısacası bir kurban sunusu yansıması
içinde birbirini dışlayan düşman grupları birbirine yaklaştırma olayı vardı. Koruyuculuk
olayı vardı. Belayı veya tehdidi defetme olayı vardı. Yamyamca açlığın gazabını
dindirme olayı vardı. Üreten grubun hediye veya kurban sunusu emeğine karşılık,
yamyam grubun koruyucu, savunmacı emeklerinin takas edilme olayı vardı. Tüm
bunlar sunu beraberinde belirmişti.
Oysaki daha sonra yapılacak olan ilahi
ittifaklar dediğimiz temaslar, üreten iki grubun temasıydı. Biri üreten diğeri
yamyam grubun kurban sunulu teması değildi. İlk ön ittifaklı temaslar içinde
her iki grup da hem üretici gruplardı. Hem birbirinin ürettiklerini tüketen
gruplardı.
Karşılıklı olarak üreten gruplar birbirlerine
ürettikleri totem yiyeceklerin takdim esini (kurban sunusunu) yapıyorlardı.
Yani ilahi ittifaklı ilk sunular, somut bir inşai gerçekliktiler. İçinde köleci
mülkiyete ait fitne, fesat, aldatma, hile gibi kavramsal mantığa göre
davranmanın emaresi yoktu.
Hatta ilk girişme olan ekonomik sürecin
temelinde doğrudan olmayan ilişkin bir kurban veya hediye sunusu vardı. İlk temaslar ekonomiye temel olacak ilkelerin
ifadesiydiler.