FAİZ VE ALIŞ VERİŞ İLE İLGİLİ KONULAR
(73) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Sahabeler
pazarın üst tarafında erzak satın alırlar ve bunları satın aldıkları yerde
satarlardı. Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) onları bu malları satın aldıkları yerde pazara
getirmeden satmaktan yasakladı!”
(Buhari
1993, Ebu Davud 3494, Nesei 4620)
(74) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Sahabeler,
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in zamanında binili tacirlerden zahîre satın alıyorlardı.
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) o tacirlere görevli gönderiyor onlar da tacirleri satın
altıkları şeyleri, zahîre pazarına getirinceye kadar, malı aldıkları yerde
satmaktan men ediyorlardı!”
(Buhari
1960, Müslim 1527/37, Nesei 4621)
(75) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Çarşıdan
zeytinyağı satın aldım. Onu tam kendim için mal edindiğimde bir kişi bana karşı
geldi ve zeytinyağına karşılık bana güzel bir kar verdi. Eline vurup pazarlığı
bitirmeyi istediğim anda, arkamdan bir adam kolumu tuttu! Dönüp baktığımda, bir
de baktım ki Zeyd bin Sabit (Radiyallahu Anh)’dır.
Bana:
−Onu
eşyalarının yanına götürüp temlik etmeden satın aldığın yerde satma! Zira
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) tüccarları satın
aldıkları metaı eşyalarının yanına götürüp temlik etmeden, satın aldıkları
yerde satışını yasakladı! dedi.”
(Ebu
Davud 3499, İbni Hibban 4984, Tabarani Mucemu’l-Kebir 4782, 4783, Hakim 2/40,
Ahmed bin Hanbel Müsned 5/191)
(76) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle demiştir:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Alıcılar mal getiren binicileri (yolda) karşılamasınlar...” (Buhari 1988, Müslim 1521/19, İbni Mace 2177)
(77) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ticaret metaının
pazar yerlerine ulaşmadan yolda karşılanmasını yasaklamıştır!..”
(Müslim
1517/14, Buhari 2165, Ebu Davud 3436, Nesei 4511, İbni Mace 2179, İbni Hibban
4959, Beyhaki 5/347, Begavi 2092, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/142, Albânî
Gayetü’l-Meram 336)
(78) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) satılmak için
getirilmekte olan malın yolda karşılanmasını yasakladı ve şöyle buyurdu:
“Mal getirmekte olan binicileri pazar haricinde karşılamayın!..” (Müslim 1519/16, Ebu Davud 3437, Nesei 4513, Tirmizi 1221, Darimi 2/255, İbni Mace 2178, İbnu’l-Carud 571, Beyhaki 5/348, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/285, 403, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1317)
(79) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Satılmak için getirilmekte olan malı yolda karşılamayın! Herkim satış için getirilen malı yolda karşılar ve ondan satın alır da o malın sahibi pazara gelir piyasayı öğrenir ve satışı geri çevirmek isterse O kimse muhayyerlik içerisindedir!” (Müslim 1519/17, Ebu Davud 3437, Nesei 4513, Tirmizi 1221, Darimi 2/255, İbni Mace 2178, İbnu’l-Carud 571, Beyhaki 5/348, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/284, 403)
(80) Ma’mer bin Abdullah (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Herkim ihtikar yaparsa o kimse günahkardır!” (Müslim 1605/129, Ebu Davud 3447, Tirmizi 1284, Darimi 2/248, 249, İbni Mace 2154, İbni Hibban 4936, Beyhaki 6/2930, Begavi 2127, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/353, 354)
İhtikar: Bir metaı bol olduğu
zamanda en büyük oranda satın alıp piyasadan çekip saklamaktır! Sonra o metaı,
piyasada kalmadığı veya çok az kaldığı bir vakitte yüksek fiyatla tekrar
piyasaya sürmektir!
(81) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Berire kendi
hürriyetini satın alma yazışması yapmış olduğu halde yanıma geldi ve:
−Ben
sahiplerimle her yılda bir ukıyye vererek dokuz ukıyye üzerine hürriyetimi
satın alma yazışması yaptım, bana yardım et beni satın al ve hürriyetime
kavuşturdedi.
Aişe (Radiyallahu Anha), Berire’ye:
−Eğer
sahiplerin vela hakkı benim olmak üzere, benim bu bedeli kendilerine peşin
olarak vermemi ve seni hürriyetine kavuşturmamı isterlerse öyle yaparım dedi.
Berire sahiplerine gitti teklifi onlara bildirdi. Onlar bunu kabul etmediler.
Berire
Aişe (Radiyallahu
Anha)’ya gelip:
−Ben bu
teklifi onlara arz ettim. Onlar vela hakkı kendilerine ait olmadıkça kabul
etmekten imtina ettiler dedi.
Aişe (Radiyallahu Anha) dedi ki:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu işitti ve
benden sordu. Ben de kendisine haber verdim. Bunun üzerine Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana şöyle buyurdu:
−“Velayı onlara şart
koşarak Berire’yi satın al ve hürriyete kavuştur! Çünkü vela, hürriyete
kavuşturana aittir.”
Aişe (Radiyallahu Anha) dedi ki:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Allah’a
hamd edip ona senada bulundu. Sonra şöyle buyurdu:
−“Sizden bazı kimselere ne oluyor ki, onlar Allah’ın Kitabında olmayan bir takım şartlar koşuyorlar! Allah’ın Kitabında olamayan her hangi bir şart yüz tane şart da olsa batıldır, hükümsüzdür! Allah’ın hükmü uyulmaya daha haklıdır ve Allah’ın şartı en sağlamdır. Sizden bazı kimselere ne oluyor ki, onlardan her hangi bir kimse: Ya falan! Vela benim olmak üzere hürriyete kavuştur diyor. Onlar yüz şart ile şart koşsalar da şüphesiz ki, vela hakkı sadece hürriyete kavuşturan kimseye aittir.” (Buhari 2362, Müslim 1504/8, Malik 2/780/17, Ebu Davud 3929, 3930, Nesei 3451, Tirmizi 2124, İbni Mace 2521, İbnu’l-Carud 981, İbni Hibban 4272, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/206, 213, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1308)
(82) Atâ bin Yesar şöyle dedi:
“Ben Abdullah
bin Amr (Radiyallahu
Anh) ile karşılaştım ve:
−Bana
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in Tevrat’taki sıfatını haber versen dedim.
Abdullah (Radiyallahu Anh):
−Evet,
vallahi Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) Kur’an’daki bazı sıfatları ile Tevrat’ta da
sıfatlanmıştır.
Örneğin:
Ey Nebi! Biz
seni bir şahid, bir müjdeci, bir korkutucu ve ümmilere bir koruyucu olarak
gönderdik. Sen Benim Kulum ve Rasulümsün. Seni el-Mütevekkil diye
isimlendirdim. Bu Rasul kaba değildir, katı değildir, çarşılarda bağırıp
çağıran değildir! O kötülüğe kötülükle karşılık vermez, lakin o affeder ve
bağışlar. Allah O Rasul ile eğri bir milleti La ilahe İllallah demeleri
sebebiyle doğrultmadan Onun ruhunu kabzetmeyecektir. Allah bu kelimeyle kör
gözleri, sağır kulakları ve perdeli kalpleri açar dedi...”
Buhari
1961
(83) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Bir kimse geldi
ve:
−Ya
Rasulallah! Fiyatları sabitleştirseniz! dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Bilakis rızkı
bollaştırması için Allah’a dua ederim.”
Sonra bir
kişi daha geldi ve:
−Ya
Rasulallah! Fiyatları sabitleştirseniz yapsanız! dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Bilakis fiyatları Allah düşürür ve yükseltir. Ben Allah’a kavuşurken, hiç kimsenin benden zülüm görmemiş olmasını niyaz ederim.” (Ebu Davud 3450, Beyhaki 6/29, Begavi 2126)
(84) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
İnsanlar:
−Ya
Rasulallah! Fiyatlar yükseldi, fiyatları sabitleştirseniz! dediler.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Fiyatları tespit eden, darlık ve bolluğu verip rızıklandıran Allah’dır. Şüphesiz ki ben, sizden hiç kimsenin kan veya mal hususunda bir zulmü benden talep etmeden Allah’a kavuşmuş olmayı umuyorum.” (Ebu Davud 3451, Tirmizi 1329, Darimi 2/249, İbni Mace 2200, İbni Hibban 4935, Tabarani Mucemu’l-Kebir 761, Ebu Ya’la 2774, Beyhaki 6/29, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/156, 286, Albânî Gayetu’l-Meram 323)
(85) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Hiçbir şehirli, bedevinin ve köylünün adına onun malını satmasın!..” (Buhari 1982, 1983, Müslim 1515/11)
(86) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ...muhacirleri,
bedevinin malını satmaktan... yasakladı!”
(Buhari
2548, Müslim 1515/12, Ebu Davud 3443, Nesei 4508, İbni Hibban 4961)
(87) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle demiştir:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Hiçbir şehirli köylü
için onun malını satmasın!’ buyurdu.
Tavus dedi
ki:
−Ben,
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu
Anhuma)’a Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in:
‘Hiçbir şehirli köylünün
malını satmasın!’ sözünün manası nedir? dedim.
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma):
−Şehirli
köylüye simsarlık edemez! demektir dedi.”
(Buhari
1988, Müslim 1521/19, Ebu Davud 3439, Nesei 4512, İbni Mace 2177, Ahmed bin
Hanbel Müsned 1/368, Albânî Gayetu’l-Meram 331)
(88) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle
dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Hiçbir şehirli, hiçbir bedevi için onun malını satmasın! İnsanları kendi hallerine bırakınız! Allah insanları birbirleriyle rızıklandırır!” (Müslim 1522/20, Ebu Davud 3442, Nesei 4507, Tirmizi 1223, İbni Mace 2176, İbni Hibban 4963, Tayalisi 1329, Humeydi 1026, 1027, Beyhaki 5/346, Begavi 2099, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/307, 312, Albânî Gayetu’l-Meram 330)
(89) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Habelü’l-Habel
satışını yasakladı! Habelü’l-Habel, deve karnındaki yavruyu doğurup, doğan
yavrunun da hamile kalmasıdır.”
(Malik
2/653/62, Buhari 1977, 1978, Müslim 1514/5, 6, Ebu Davud 3380, Nesei 4639,
Tirmizi 1229, İbni Mace 2197, İbnu’l-Carud 591, Humeydi 689, Ahmed bin Hanbel
Müsned 1/56, 2/5)
(90) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alışverişte
mülameseyi yasakladı! Mülamese, bir kimsenin, gece yahut gündüz eliyle başka
birinin kumaşına dokunmasıdır. Bu kimse o kumaşı evirip çevirmez sadece dokunur
o kadar...”
(Buhari
5874, Müslim 1012/3, Ebu Davud 3377, 3378, 3379, Nesei 4527, İbni Mace 2170,
İbnu’l-Carud 5929 İbni Hibban 4976, Abdurrezzak 14987, Ebu Yağla 976, 1116,
Ahmed bin Hanbel Müsned 3/6, 66)
(91) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el dokundurma
suretiyle yapılan satışları yasakladı!”
(Buhari
1980, Müslim 1511/1, Malik 2/666, Nesei 4521, İbni Hibban 4975, Begavi 2101)
(92) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki çeşit; mülamese
ve münabeze alışverişini yasakladı! Mülamese; iki kişiden her birinin
arkadaşının elbisesine onu satın almayı düşünmeksizin dokunmasıdır...”
(Buhari
463, Tirmizi 1310, İbni Hibban 4975, Abdurrezzak 14989, Ahmed bin Hanbel Müsned
2/476, 480)
(93) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alışverişte
mülameseyi ve münabezeyi yasakladı!.. Münabeze ise, bir kimsenin kendi kumaşını
başka birine atması ve onun da kendi kumaşını buna atmasıdır. Bu atışma, kumaşa
bakmaksızın ve aralarında razı olup kabullenme olmaksızın olur...”
(Buhari
5874, Müslim 1012/3, Ebu Davud 3377, 3378, 3379, Nesei 4527, İbni Mace 2170,
İbnu’l-Carud 5929 İbni Hibban 4976, Abdurrezzak 14987, Ebu Yağla 976, 1116,
Ahmed bin Hanbel Müsned 3/6, 66)
(94) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) atışma suretiyle
yapılan satışları yasakladı!”
(Buhari
1980, Müslim 1511/1, Malik 2/666, Nesei 4521, İbni Hibban 4975, Begavi 2101)
(95) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) münabeze alışverişini
yasakladı! Münabeze ise birbirinin elbisesini görmeden iki kişiden her birinin
kendi elbisesini diğerine atmasıdır.”
(Buhari
463, Tirmizi 1310, İbni Hibban 4975, Abdurrezzak 14989, Ahmed bin Hanbel Müsned
2/476, 480)
(96) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) taş atma şeklindeki
satışı ve teslimi mümkün olmayan şeylerin alışverişini yasakladı!”
(Müslim
1513/4, Ebu Davud 3376, Nesei 4530, Tirmizi 1230, Darimi 2/251, 254, İbni Mace
2194, İbnu’l-Carud 590, Darekutni 3/15, 169 Beyhaki 5/2669 Ahmed bin Hanbel
Müsned 2/376, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1294)
(97) Cabir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mekke’nin
fethedildiği sene Mekke’de iken:
‘Şüphesiz ki, Allah ve
Rasulü şarabın, murdar ölen hayvanın etinin, domuzun ve putların satışını haram
kıldı!’ buyururken işittim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e:
−Ya
Rasulallah! Murdar ölen hayvanın iç yağları hakkında ne dersiniz? Murdar ölen
hayvanın iç yağlarıyla gemiler cilalanır, deriler yağlanır, onunla insanlar
aydınlanır, denildi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Hayır! (onu satmayın!)
o haramdır!’ buyurdu.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bundan sonra da:
−‘Allah Yahudilere lanet etsin! Allah murdar ölen hayvanın iç yağlarını onlara haram ettiği zaman, onlar bu yağı eritip sonra onu sattılar ve parasını yediler!’ buyurdu.” (Buhari 2069, Müslim 1581/71, Ebu Davud 3486, Nesei 4683, Tirmizi 1313, İbni Mace 2167, İbnu’l-Carud 578 Beyhaki 6/12, Begavi 2040, Ahmed bin Hanbel Müsned 14479, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1290)
(98) Said bin Ebu’l-Hasen
şöyle dedi:
“Ben,
Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu
Anhuma)’nın yanında iken bir adam geldi ve:
−Ey Abdullah
ibni Abbas! Kuşkusuz ki ben, maişetim sadece elimin sanatından olan bir insanım
ve ben bu suretleri yapıyor para kazanıyorum dedi.
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma):
−Ben sana
sadece Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’den işittiğim şeyi tahdis edeceğim. Ben Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den:
−‘Herkim bir suret
yaparsa, hiç şüphe yok ki Allah o kimseye yaptığı surete ruh üfleyene kadar
azap edecektir! Sureti yapan kimse o surete ebediyen ruh üfleyemeyecektir!’ buyururken işittim
dedi.
Bunun üzerine
suret yapan adam, şiddetle nefesi daralarak soludu ve yüzü sapsarı kesildi.
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma):
−Vah sana
yazıklar olsun! Eğer mutlaka suret yapmak zorunda isen, şu ağaçları ve
kendisinde ruh bulunmayan şeylerin suretini yap bari!dedi.”
(Buhari 2206)
(99) Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:
“Allah size leş, kan, domuz eti ve Allah’dan gayrı adına boğazlanan hayvanları haram kıldı.” (Bakara: 2 / 173)
(100) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
“Bakara
Suresinin sonunda bulunan faiz hakkındaki ayetler inince Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) mescide çıktı ve bu
ayetleri okudu. Peşinden şarabın ticareti yasakladı.”
(Müslim
1580/70, Buhari 552, Ebu Davud 3490, Nesei 4679, Darimi 2/255, İbni Mace 3382,
İbnu’l-Carud 576, Abdurrezzak 14852, Tayalisi 1402, Ahmed bin Hanbel Müsned
6/46, 100)
(101) Ebu Hureyre(Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah içkiyi ve onun kazancını haram etti; leşi ve onun kazancını haram etti; domuzu ve onun kazancını haram etti!” (Ebu Davud 3485, Ebu Nuaym Hilye 8/337, Darekutni 3/7/21, Beyhaki 11049)
(102) Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i Medine’de hutbe irat
ederken işittim, şöyle buyuruyordu:
‘Ey insanlar! Şüphesiz
ki Allah'u Teâlâ içkiyi tariz etmektedir. Herhalde onun hakkında bir emir
indirecektir. Kimin yanında ondan bir şey varsa, onu satsın ve onunla
faydalansın!’
Ebu
Said (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−Az bir
müddet bekledik, nihayet Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Şüphesiz ki Allah
içkiyi haram kıldı! Kimin yanında içkiden bir şey bulunduğu halde kendisine şu
ayetler erişirse, onu içemez ve satamaz!’ buyurdu.
Bunun üzerine
insanlar, yanında bulunan içkiye yönelip onu Medine sokaklarına döktüler.”
(Müslim
1578/67)
(103) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ömer bin
el-Hattab (Radiyallahu
Anh)’a falan kimsenin şarap sattığı haberi ulaştı.
Bunun üzerine
Ömer (Radiyallahu Anh):
−Allah o
falan kimseyi öldürsün! O kimse, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:
−‘Allah Yahudileri helak
etsin! Onlara iç yağları haram kılındı da onlar bu yağları erittiler ve
sattılar!’ buyurduğunu bilmiyor mu?! dedi.”
(Buhari
2059, Müslim 1582/72, Nesei 4268, Darimi 2/110, İbni Mace 3383, İbnu’l-Carud
577, Humeydi 13, Ebu Yağla 200, Abdurrezzak 14854, Begavi 2041, Ahmed bin
Hanbel Müsned 1/25)
(104) Abdurrahman bin Va’le
Mısır ehlinden bir kimsedir. Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma)’ya üzümden sıkılan
içkinin hükmünü sordu?
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma):
−Bir adam
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e içi şarap dolu bir kırba hediye etti.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
−‘Allah’ın onu kesin
haram kıldığını bilmedin mi?’ buyurdu.
Adam:
−Hayır, dedi
ve bir insana gizlice bir şeyler söyledi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ona:
−‘Adamla gizlice ne
konuştun?’ buyurdu.
Adam:
−Şarabı
satmasını söyledim, dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−‘Allah içmesini haram
ettiği şeyin satmasını da haram etti!’ buyurdu.
Bunun üzerine
şarap dolu kırbanın ağzını açtı ve nihayet o kırbada bulunan şarabın hepsi
döküldü.”
(Müslim
1579/68, Malik 2/846, Nesei 4678, 4942, 4944, Ebu Yağla 2590, Begavi 2040,
Ahmed bin Hanbel Müsned 1/244)
Polat Akyol.
KAYNAK:
KUR’AN VE SAHİH SÜNNET