FAİZ VE ALIŞ VERİŞ İLE İLGİLİ KONULAR
(36) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Müslümanlar, hakka muvafık olan şartları üzeredirler.” (İbnu’l-Carud 637, Ebu Davud 3594, İbni Hibban Mevarid 1199, İbni Adiyy el-Kamil 2088, Darekutni 3/279 Hâkim2/449/101, Beyhaki 6/79)
(37) Cabir bin Abdullah (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e devemi sattım ve beni ailemin yanına kadar taşımasını kendisine şart koştum...” (Ebu Davud 3505)
(38) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Ben,
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’den işittim de şöyle buyuruyordu:
“Herkim hurma ağacını aşılandıktan sonra, aşılanmış olarak satarsa, onun üstündeki meyve satıcıya aittir. Ancak satın alan kimse, meyvenin satışa dâhil olduğunu şart koşarsa bu müstesnadır! Herkim de malı bulunan bir köleyi satarsa, kölenin malı satıcıya aittir! Ancak satın alan kimse malın kendisine ait olacağını şart koşarsa, bu müstesnadır!” (Buhari 2203, Müslim 1543/80, Ebu Davud 3433, Nesei 4650, Tirmizi 81244, Darimi 2/253, İbni Mace 2211, İbnu’l-Carud 628, 629, İbni Hibban 4922, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/9, 82, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1314)
(39) Abdullah ibni Mes’ud(Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Satıcı ve alıcı ihtilaf ettikleri zaman söz satıcının sözüdür! Alıcıya muhayyerlik vardır!” (Tirmizi 1286, İbni Mace 2186, Darimi 2/250, Tayalisi 399, Ahmed bin Hanbel Müsned 4446, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1322)
(40) Muhammed bin el-Eş’as
babası ve dedesi tarikiyle şöyle dedi:
“Eş’as yirmi
bine, Abdullah ibni Mes’ud (Radiyallahu Anh)’dan humus kölelerinden birkaç köle satın altı.
Abdullah (Radiyallahu
Anh) onların ücretini Eş’as’den alması için bir adam gönderdi.
Eş’as:
−Ben onları
sadece on bine satın almıştım! dedi.
Bunun üzerine
Abdullah (Radiyallahu
Anh), Eş’as’e:
−Benimle
senin aranda hakem olacak bir adam seç, dedi.
Eş’as:
−Sen benimle
kendi nefsin arasında hakemsin, dedi.
Abdullah (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−Kuşkusuz
ben, Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’i işittim:
−‘Satıcı ve alıcı
ihtilaf ettikleri vakit, aralarında bir beyyine bulunmazsa, satış mal sahibinin
söylediğidir yahut satıcı ve alıcı alışverişi terk ederler!’ buyururken işittim
dedi.”
(İbnu’l-Carud
624, Ebu Davud 3511, Nesei 4462, İbni Mace 2186, Tabarani Mucemu’l-Kebir 10365,
10337, Darekutni 3/21, Beyhaki 5/333, Begavi 8/169, Ahmed bin Hanbel Müsned
4446, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 798)
(41) Abdullah ibni
Mes’ud (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Satıcı ve alıcı satışta ihtilaf ettikleri zaman, dilerlerse satışı geri çevirirler!” (Tabarani Mucemu’l-Kebir 9987, 10365, Darekutni 3/21/20, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 5/170)
(42) Abdu’l-Mecid bin Vehb
şöyle dedi:
“Bana
el-Addâubnu Halid bin Hevze (Radiyallahu
Anh) dedi ki:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bana yazdığı bir
mektubu sana okutmaz mıyım?
Abdülmecid
dedi ki:
−Elbette
okut! dedim.
el-Addâubnu
Halid bana bir mektup çıkardı mektubun içerisinde:
−‘İşte bu,
el-Addâubnu Halid bin Hevze’nin Muhammed Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den satın aldığı şeydir.
el-Addâubnu Halid bin Hevze (Radiyallahu Anh), Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’den bir köle yahut cariye satın almıştır.
Müslümanın Müslümana satışı olarak onda bir hastalık, aldatma ve habislik
yoktur!’ yazılı idi.”
(Tirmizi
1232, İbni Mace 2251)
(43) Useyd bin Züheyr sonra
Harise oğullarından bir şahıs şöyle haber verdi:
“Kendisi
Yemame üzerinde emir iken, Mervan kendisine:
−Muaviye
bana; “Her hangi bir adamın bir malı çalınırsa, malı çalınan kimse malını her
nerede bulursa onu almaya herkesten daha hak sahibidir” diye mektup yazdı diye
mektup yazdı. Sonra Mervan, Muaviye’nin mektubunu bana gönderdi.
Ben de
Merva’na:
−Şüphesiz ki,
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) malı çalan kimseden çalıntı malı satın alan kimse
hırsızlıkla itham olunmayan şahıs olduğu vakit, malın sahibi muhayyer
bırakılır. Dilerse kendisinden çalıntı malı ücretini ödeyerek satın alır,
dilerse onu çalana tabi olur diye hüküm verdi. Sonra Ebu Bekir, Ömer ve
Osman (Radiyallahu
Anhum) bu hükümle hüküm verdi. Mervan benim bu mektubumu Muaviye’ye
gönderdi.
Muaviye de
Mervana:
−Sen ve Useyd
bana hüküm verecek değilsiniz! Ben sizin üzerinize emir olmam sebebiyle ben
hüküm veririm, dolayısıyla sana emrettiğim şeyi infaz et diye mektup gönderdi.
Mervan, Muaviye’nin mektubunu bana gönderdi. Bunun üzerine ben:
Emir olduğum
müddetçe Muaviye’nin sözüyle hüküm vermeyeceğim dedim.”
(Nesei
4694)
(44) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Mescidde bir kimseyi bir şey satarken yahut satın alırken gördüğünüz zaman, Allah ticaretine kar vermesin deyiniz! Ve mescitte yitiğini ilan eden bir kimse gördüğünüz zaman, ona da Allah yitiğini sana geri çevirmesin deyiniz!” (Tirmizi 1337, Nesei Ameli’l-Yevm 176, Darimi 1/326, İbnu’l-Carud 562, İbni Huzeyme 1305, İbni Hibban 1650, Hakim 2/56, Beyhaki 2/447, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1295)
(45) Ebu Zerr (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Üç kimse var ki, Allah
kıyamet gününde onlarla konuşmaz; onlara bakmaz; onları tezkiye etmez ve onlar
için elim bir azap vardır!”
Ebu
Zerr (Radiyallahu Anh) dedi ki:
−Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunları üç kere
okudu. Onlar gerçekten zarar etmiştir, ziyana uğramıştır. Onlar kimdir? Ya
Rasulallah dedim.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
1) “Elbisesini uzatarak
salıveren,
2) İhsanını başa kakan
ve
3) Yalan yeminle metaını
revaçlandırandır!”
(Müslim
106/171, Ebu Avane 115, 116, Ebu Davud 4087, 4088, Nesei 4470, Tirmizi 1211,
Darimi 2/267, İbni Mace 2208, Tayalisi 467, Beyhaki 5/265, Ahmed bin Hanbel
Müsned 5/148, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 900)
(46) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Allah'u Teâlâ dört
kişiye buğz eder:
1) Çok yemin eden
satıcı,
2) Kibirli fakir,
3) Zina eden ihtiyar ve
4) Zalim imam (devlet
başkanı)”
(Nesei
2575, İbni Hibban 5558, Hatib Tarih 9/358, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha
363)
(47) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Yemin, satılık mal için sürüm ve revaç sebebi; bereket için de yok olma sebebidir!” (Buhari 1930, Müslim 1606/131, Ebu Davud 3335, Nesei 4473, İbni Hibban 4906, Beyhaki 5/265, Begavi 2046, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/235)
(48) Ebu Katade
el-Ensarî (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Sizi alışverişte çok yemin etmekten sakındırırım! Çünkü yemin etmek mala revaç sağlar sonra da mahveder!” (Müslim 1607/132, Nesei 4472, İbni Mace 2209, Ahmed bin Hanbel Müsned 22607, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 2685)
(49) Kays bin Ebi
Garzete (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
Biz el-Baki
mevkiinde alışveriş yapardık Rasulullah(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bizim yanımıza geldi ve biz o zamana
kadar es-Semasıra diye isimlendiriliyorduk.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
−“Ey tüccarlar
topluluğu!” buyurdu ve bizi
ismimizden daha güzel bir isimle isimlendirdi.
Sonra şöyle
buyurdu:
−“Şüphesiz ki şeytan, günah, boş söz ve yemin (ile yapılan) bu alışverişlerde hazır olurlar! Sizler alışverişlerinize sadaka karıştırın!” (Tirmizi 1223, Ebu Davud 3326, Nesei 3806, İbni Mace 2145, İbnu’l-Carud 557, Humeydi 438, Tayalisi 1204, 1205, Tabarani Mucemu’s-Sagir 1/50, Hakim 2/5, 6, Beyhaki 5/266, Begavi Mesabih 2043)
(50) Amr bin Eş-Şerid şöyle
dedi:
“Ben Sa’d bin
Ebi Vakkas (Radiyallahu Anh)’ın yanında ayakta
duruyordum. Misver bin Mahrame (Radiyallahu Anh) geldi ve elini iki omzumdan birinin üzerine
koydu. O ara Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in azatlısı Ebu Rafi’ (Radiyallahu Anh) geldi ve:
−Ey Sa’d! Hanen
içindeki iki odamı benden satın al dedi.
Sa’d (Radiyallahu Anh):
−Vallahi o
odaları satın almam!dedi.
Misver (Radiyallahu Anh):
−Vallahi sen
o iki odayı elbette satın alacaksın!dedi.
Sa’d (Radiyallahu Anh):
−Vallahi o
odalara karşılık sana, taksitli olarak veya parça parça dört binden ziyade
vermem! dedi.
Ebu Rafi’ (Radiyallahu Anh):
−Kuşkusuz bu
iki odaya bedel bana beş yüz dinar verildi. Eğer ben Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i:
‘Komşu en yakın
komşusuna daha hak sahibidir!’ buyururken işitmeseydim iki odaya bedel
bana beş yüz dinar teklif edildiği halde bu iki odayı sana dört bin dirheme
vermezdim dedi ve iki odayı Sa’d (Radiyallahu Anh)’a verdi.”
(Buhari
2084, Ebu Davud 3516, Nesei 4717, İbnu’l-Carud 645, Humeydi 552, Abdurrezzak
14382, Darekutni 4/222, 223, Beyhaki 6/105, 106, Begavi 2172, Ahmed bin Hanbel
Müsned 6/390, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1538)
(51) Hakim bin Hizam (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Satan ve alan kişiler bunlardan her biri doğru söyler ve malın ayıbını beyan ederse, alışverişlerinde kendilerine bereket ihsan olunur. Eğer gizler ve yalan söylerlerse alışverişlerinde bir kar elde etmeleri ve onun bereketinin gitmesi umulur!” (Buhari 1923, Müslim 1532/47, Ebu Davud 3459, Nesei 4469, Tirmizi 1246, Darimi 2/250, İbni Hibban 4904, Tabarani Mucemu’l-Kebir 3115, Tayalisi 1316, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/403, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1281)
(52) Ukbe bin Amir (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Ben
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyururken işittim:
“Müslüman Müslümanın kardeşidir. İçerisinde kusur bulunan bir şeyi kardeşine satması Müslüman için helal değildir! Ancak kardeşine kusuru beyan ederse, bu müstesnadır!” (İbni Mace 2246, Tabarani Mucemu’l-Kebir 17/877, Beyhaki 5/320 Ahmed bin Hanbel Müsned 4/158, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1321)
(53) Aişe (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Bir şahıs bir
genç köle satın aldı. Bu köle adamın yanında Allah’ın dilediği bir müddet
kaldı. Sonra adam kölede bir kusur olduğunu gördü. Adam, köleyi satan kimseyi
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e şikâyet edip köleyi satıcıya geri verdi.
Köleyi satan:
−Ya
Rasulallah! Bu adam benim kölemden onu çalıştırarak faydalandı! dedi.
Bunun üzerine
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“el-Haraç Bi’d-Damân.”
(Ebu
Davud 3510, İbni Mace 2243, İbnu’l-Carud,Hakim 2/15, Begavi 2118, Albânî
İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1315)
(54) Rifâa bin Rafi’ (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ki tacirler kıyamet gününde facirler olarak diriltilirler! Ancak herkim Allah’tan korkar, ihsan ile iyilik yapar ve doğru söylerse bu müstesnadır!” (İbni Mace 2146, Tirmizi 1210, Darimi 2/247, İbni Hibban 4910, Tabarani Mucemu’l-Kebir 4542,Hakim 2/6, Beyhaki 5/266, Abdurrezzak 20999, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 1458)
(55) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yiyecek
yığınına uğradı ve elini o yığına soktu. Parmaklarına ıslaklık isabet etti.
Bunun üzerine
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Ey yiyecek sahibi! Bu
nedir?”
Mal sahibi:
−Ya
Rasulallah! Ona yağmur isabet etti dedi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“İnsanların görebilmesi için onu yiyeceğin üzerine koymalı değil miydin? Bizi kandıran bizden değildir!” (Müslim 102/164, Ebu Avane 157, Ebu Davud 3452, Tirmizi 1330, İbni Mace 2224, İbnu’l-Carud 562, İbni Hibban 4905, Ebu Ya’la 6520, Begavi 2120, 2121, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/242, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1319)
(56) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Hilekârlık, kandırma ve hainlik ateştedir!” (Hakim 8795, Albânî Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha 1057)
(57) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Bir kişi,
Nebi (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’e:
−Ben
alışverişte daima aldatılıyorum, dedi.
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Sen bir şey satın
almak istediğinde, aldatmak yoktur! de”
Bundan sonra
o kimse hep öyle söylüyordu.
(Buhari
1955, Müslim 1533/48, Malik 2/685/98, Ebu Davud 3500, Nesei 4496, İbnu’l-Carud
5679 İbni Hibban 5052, Tayalisi 1881, Beyhaki 5/2739 Begavi 20519, Ahmed bin
Hanbel Müsned 5036, 5405)
(58) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) en-Necş yapmayı
yasakladı.”
(Buhari
1977, Müslim 1516/13, Malik 2/684/97, Nesei 4517, Darimi 2/255, İbni Mace 2173,
İbni Hibban 4968, Beyhaki 5/343, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/7, 63, 109, Albânî
İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1318)
(59) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Deve ve koyunları bol sütlü göstermeye çalışmayınız! Kim sütü memesinde hapsedilmiş bir hayvanı, bu şekilde satın alırsa, onu sağması sırasında iki görüş arasında muhayyerdir. Dilerse o hayvanı mülkiyetinde tutar, isterse onu bir sa’ hurma ile birlikte sahibine geri verir.” (Buhari 1981, Müslim 1524/25, Malik 2/683, 684/96, Ebu Davud 3440, Nesei 4499, Tirmizi 1251, Humeydi 1028, Tayalisi 1344, Abdurrezzak 14861, Begavi 2092, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1320)
(60) Abdullah ibni
Mes’ud (Radiyallahu
Anh) şöyle dedi:
“Kim sütü
memesinde biriktirilmiş bir davar satın almış ise, dilerse o davarı geri versin
ve onunla beraber, bir sa’ da bir şey versin...”
(Buhari
1982, Müslim 1518/15, Abdurrezzak 14866)
(61) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Musarrat bir hayvanı satın alan kimse, üç gün süreyle muhayyerlik içindedir. Eğer o hayvanı iade ederse onunla beraber bir sa’ da hurma iade eder buğday iade etmez!” (İbni Mace 2239, Ebu Davud 3444, Nesei 4501, Tirmizi 1268, Abdurrezzak 14859)
(62) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Musarrat bir hayvanı satın alan kimse, üç gün süreyle muhayyerlik içindedir. Eğer o hayvanı iade ederse onunla beraber bir sa’ hurma iade eder buğday iade etmez!” (İbni Mace 2239, Ebu Davud 3444, Nesei 4501, Tirmizi 1268, Abdurrezzak 14859)
(63) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Almayacağınız malın fiyatını gereksiz rekabetle artırmayın!” (Ebu Davud 3438)
(64) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Sizden bazısı diğer bazısının alışverişi üzerine alışveriş yapmasın!” (Müslim 1412/50, Buhari 1974, Malik 2/683/95, Ebu Davud 3436, Nesei 4515, İbni Mace 2171, İbni Hibban 4965, Beyhaki 5/344, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/7)
(65) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Hiç kimse kardeşinin alışverişi üzerine fiyat artırması yapmasın!..” (Buhari 2544, Ebu Davud 3438, Nesei 4514, 4519, Tirmizi 1190, 1304, İbni Mace 2172, Humeydi 1026)
(66) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Ben,
Rasulullah (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem)’in zamanında kilosu belirsiz erzak satın alan kimseleri
onları satmaktan men edilirken ve dövülürken gördüm.”
(Buhari
1967, Müslim 1527/38, Ebu Davud 3498, Nesei 4622, İbni Hibban 4986, Abdurrezzak
14598, Beyhaki 5/314, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/7, 40, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi
Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 1329)
(67) Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu:
“Herkim bir zahireyi satın alırsa, o zahireyi ölçtürüp tastamam teslim almadıkça satmasın!” (Buhari 1963, Müslim 1526/34, 35, Ebu Davud 3492, Nesei 4609, Darimi 2/252, 253, İbni Mace 2226, Beyhaki 5/312, Ahmed bin Hanbel Müsned 2/63, 64)
(68) Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:
“Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar insanlar bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükleri zaman (ölçü ve tartıyı) noksan yaparlar.” (Mutaffifin: 83 / 1, 2, 3)
(69) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’ye geldiği
vakit, Medineliler ölçü ve tartıyı noksan verme hususunda insanların en kötüsü
idiler.
Allâh Subhânehu ve Teâlâ, şöyle buyurmaktadır:
“Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline!..”
Ayetlerini
indirdi. Bundan sonra Medineliler, ölçü ve tartıyı güzel yaptılar.”
(İbni
Mace 2223, Nesei Sünenu’l-Kübra 1654, Tabarani Mucemu’l-Kebir 12041, İbni
Hibban 4919, Hakim 2/33)
(70) Tavus (Rahmetullahi Aleyh), Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma)’dan şöyle dediğini rivayet etti:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kişiyi satın aldığı
erzakı tamamen teslim alıncaya kadar başka bir müşteriye satmaktan yasakladı!
Ben, Abdullah
ibni Abbas (Radiyallahu
Anhuma)’ya:
−O yasak
nasıldır? dedim.
Abdullah ibni
Abbas (Radiyallahu
Anhuma) şöyle dedi:
−Müşterinin
satın aldığı erzakı kabzedip taşımadan başkasına satması, parayı para ile
satmaktır! Ve satın alınmış olan erzakın teslimi geri bırakılmıştır!”
(Buhari
1968)
(71) Hakim bin Hizam (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Ya
Rasulallah! Bir kimse bana gelip, benim yanımda bulunmayan bir metaı satın
almak istiyor. Ben o kimseye satmak için istediğini çarşıdan satın alabilir
miyim?
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Hayır! Yanında bulunmayan malı satma!” (Ebu Davud 3503, Nesei 4627, Tirmizi 1232, 1233, 1235, İbni Mace 2187, İbnu’l-Carud 602, İbni Hazm 8/519, Tabarani Mucemu’l-Kebir 3097, Darekutni 3/46, Beyhaki 5/267, 317, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/401, Şafii Risale 335)
(72) Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yasakladığı, satın
alınarak elde edilmeyip yanında bulunmayan erzakın satışıdır! Her şeyin de
ancak bunun benzeri olduğunu sanıyorum!”
(Buhari
1970, Müslim 1525/30, 29, Ebu Davud 3497, Nesei 4614, Tirmizi 1291, İbni Mace
2227, Tayalisi 2602, Humeydi 508, Beyhaki 5/312, Begavi 2089, Ahmed bin Hanbel
Müsned 1/221, Albânî İrvâu'l-Ğalîl Fî Tahrîci Ehâdîsi Menari's-Sebîl 5/176)
Polat Akyol.
KAYNAK:
KUR’AN VE SAHİH SÜNNET