M. NİHAT MALKOÇ
Bu gece müminlerin manevî fırsat gecesidir.
Bin aydan daha hayırlı bir gecenin
içinde bulunduğu bir aydayız. Bu ay, idrak etmekte olduğumuz Ramazan ayıdır. Bu
gece Ramazan ayının içinde gizlenen Kadir Gecesidir. Bu gece müminlerin manevî
fırsat gecesidir. Akıllı müminler yılda bir kez ele geçen bu fırsatı asla kaza
etmezler. Bu gecede gül kokulu dualar Rabbin katından yankı bulur. Sezai
Karakoç’un deyimiyle gecelerin de imamı vardır. Gecelerin imamı Kadir
Gecesidir. Sezai Karakoç’un bu geceyle ilgili güzel bir değerlendirmesini
dikkatlerinize sunmak istiyorum:
“Belki bu gecedir, belki başka bir gecedir, Kadir Gecesi…
Kuran’ın övdüğü bir gecedir Kadir Gecesi…. Kur’an gelmeseydi, kâinat ve varlık,
her türlü yaradılış, sırrı çözülmez bir tılsım, bir büyü gibi kalırdı. O,
yaradılış bilgisinin ders kitabı olarak bir Kadir Gecesinde indi. İşte Kadir
Gecesi, kâinata anlamını getiren gecedir.
En ağır hastaların bile hafifledikleri, öteye geçen
müminlerin bir kuş hafifliğiyle geçtikleri, yoksul sofraların gökten gelme bir
bereketle birdenbire zenginleştiği bir gecedir Kadir Gecesi… Ey gözlerin
gizli, fakat gönüllere aşikâr Kadir Gecesi! Zamanın kalbinde en doğru ve şaşmaz
bir saat gibi çınlayıp giderken, yurdumun üstüne, vahyin geçmez izini ve
yıpranmaz eserini, ölmez sesini bir kere daha işle… Seni bulmak için bilen
gönül, çöllere bile düşmek gerekseydi, düşerdi. Kutuplarda buzların altında,
bin yıl kalıp almak gerekseydi, alırdı. Fakat sen, kendin geliyorsun. Seni
bulmak için arınmış bir kalple aramak yetiyor. En saf bir merhamet gibi kendin
geliyorsun…”(Sezai Karakoç, Günlük Yazılar II, Sütun)
Kadir Gecesi'nin
feyiz ve bereketi çok büyüktür.
Hayatımıza yön veren, gideceğimiz doğru yolu(sırat-ı
müstakim) tayin eden mukaddes kitabımız, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim, Kadir
Gecesinde dünya semasına indirilmiştir. “Doğrusu biz Kur’an’ı Kadir Gecesinde
indirmişizdir. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin
aydan hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede Rablerinin izniyle her türlü iş
için inerler. O gece, tanyerinin ağarmasına kadar bir esenliktir” (Kadir
Suresi, 1-5).
Ramazanda gönüller Hakk’a açılır. Bu ayın her günü ve
gecesi birbirinden feyizli ve bereketlidir. Fakat Kadir Gecesinin feyiz ve
bereketi diğer gün ve gecelerle kıyaslanamayacak kadar büyüktür. Bu mübarek
gece, biz ahir zaman ümmetine Allah tarafından sunulan bir lütuftur. Zira
önceki ümmetlerin ömürleri bugünkü insanlarınkinden çok daha uzundu. Bugünkü
insanlar o uzun ömürlü insanların sevaplarına erişsin diye Kadir Gecesi bu
ümmete hediye edilmiştir. Bu nimet biz ahir zaman ümmeti için büyük bir manevî
fırsattır. Sırf bunun şükrünü hakkıyla eda etmek için Rabbimize ne kadar dua ve
ibadet etsek yine de azdır.
Bir şiirimde bu geceye dair duygu ve düşüncelerimi şöyle
dile getirmiştim:
Güneş gibi doğar, gönlü şen eyler
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Kurtuluş yolunu, menzili söyler
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Bu gece göklerden merhamet yağar
Tövbeyle arınan yeniden doğar
Ruhu genişletir, zulmeti boğar
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Yıkılır şeytanın çürük yapısı
Sonsuza açılır rahmet kapısı
Mümine bahşeder Cennet tapusu
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Tövbe-i nasuhla günahlar erir
Müminin kalbinde ümit yeşerir
Rabbim bu gecede bire bin verir
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Müminler bu gece Hakk'a koşarlar
Camiler, mescitler dolup taşarlar
Asr-ı Saadet'te gibi yaşarlar...
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Nice günahkârı aklar bu gece
Kirlenmiş kalpleri paklar bu gece
İçinde bin rahmet saklar bu gece
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Melekler bu gece seyran eylerler
Arzla arş arası devran eylerler
Müminler onları hayran eylerler
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Zaman akıp durur, özlenirsin sen
Ramazan içinde gizlenirsin sen
Son on gün tek günde gözlenirsin sen
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Rahmet dalga dalga akar sel gibi
Mümine uzanır bir dost el gibi
Maveradan eser, kokar gül gibi
Bin aydan hayırlı Kadir Gecesi...
Kadir Gecesi'nin
zamanı kesin belli değildir.
Kadir Gecesinin zamanı kesin belli değildir. Bununla ilgili
değişik rivayetler vardır. Peygamberimizin sevgili zevcesi Hz. Aişe (ra) şöyle
anlatıyor: “Resûlullah (asm) vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde
itikâfa girer ve derdi ki: ‘Kadir Gecesini Ramazan’ın son on gününde arayın’.
Resûlullah (asm)’dan sonra, zevceleri de itikâfa girdiler.” Fakat bugünkü
Müslümanların Kadir Gecesini arayacak ne zamanları, ne eğilimleri, ne de güçleri vardır. Zamanımızın
Müslümanları, dünyevileşmenin girdabında sürüklenmektedir. Daha çok para, daha
müreffeh bir hayat, daha çok makam mevki peşinde koşan Müslümanlar, hiç
ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya hırsla ve aşkla bağlanmışlardır.
Kadir Gecesinin hangi gece olduğunun kesin olmamasının
birçok hikmeti vardır. Rabbimiz istiyor ki Ramazanın her gecesini Kadir Gecesi
gibi ibadetle geçirerek affa mazhar olalım. Böylelikle de amel heybemizi manevî
inci hükmündeki sevaplarla dolduralım.
Müslüman her geceyi Kadir, her geleni Hızır bilir; bütün
yükü bir gecenin omzuna yüklemez. Vaktinde kılınmayan namazın yerini Kadir
Gecesinde kazandığımız sevaplar dolduramaz. Kadir Gecesinden hissemizi almak
için şu hadise kulak verelim: “Kim Ramazan ayı çıkıncaya kadar akşam ve yatsı
namazlarını cemaat ile kılarsa Kadir Gecesinden hissesini alır.” O zaman biz
Müslümanların yapması gereken şey, Ramazan ayını camilerde geçirmek,
namazlarımızı cemaatle kılmak, mukabelelere iştirak etmektir. Geceniz mübarek
olsun…
Geceler
vardır kıymetini ve sevabını Hakk’ın takdir ettiği geceler...
Geceler
vardır gecelere ve zamana sığmayan, uhrevî hissiyatın kanatlandığı geceler…
Geceler vardır kıymetini Hakk’ın takdir ettiği ve sevapların ucunu açık
bıraktığı geceler… O gecelerde kul, Rabbine daha yakın olmak için zamanla
yarışır adeta. Gözyaşları seccadeleri ıslatır o mübarek gecelerde. Bu kutlu
vakitlerde kulun yalvarışları akissiz kalmaz. Zamanın iyice genişlediği bu
gecelerde dualar yerle gök arasında dolaşır ve hedefi on ikiden vurur. Her şeyi
gören, bilen ve duyan Rabbimiz bu müstesna zamanların hürmetine bizleri af
kapısından eli boş göndermez. İşte bu gecelerin başta
gelenidir mübarek ve muazzez Kadir Gecesi… O, içinde Kadir gecesi olmayan bin
aydan daha hayırlı görülen mübarek bir gecedir.
Kadir gecesinin
ne zaman olduğu kesin olarak bilinmiyor. Fakat ramazanın son on gecesinde olma
ihtimali ağır basıyor. Bu gecenin
gizlenmesinde pek çok sırlar vardır. Öncelikle her gecenin Kadir gecesi gibi
değerlendirilmesi gerektiği düşüncesi hâkimdir. Yüce Rabbimiz Kadir Suresi’nin
1-5. ayetlerinde bu geceyle ilgili şöyle buyurmaktadır:
“Biz o Kur’a’’i Kadir gecesinde indirdik.
Kadir gecesinin niteliğini sana gösteren nedir? Kadir gecesi bin aydan daha
hayırlıdır. Melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle o gecede her iş için iner de
iner. Bir esenlik ve huzur vardır; sürüp gider o, tan yeri ağarıncaya kadar.”
Ayların sultanı
olan ramazana kadir kıymet kazandıran, Kur’ân’dır. Rivayetlere göre Kur’an bu
ayda bir bütün olarak dünya semasına inmiştir. Daha sonra yine ramazan ayı
içerisinde parça parça Resulullah’a gönderilmeye başlanmıştır. Bir kısım
ayetler belli olaylara cevap olarak gelmiştir. Bu mübarek ayetler zor
zamanlarda muhataplara cevap olsun diye Resulullah’ın imdadına yetişmiştir. Kur’an,
Kadir gecesini muteber bir zaman kılmıştır.
Bu mübarek ve muazzez geceye dair bir başka şiirimde şöyle demiştim:
Çile nöbetleriyle büyüttük sevdamızı
Göklere yolcu ettik ateşin nidamızı
Hasret katarlarıyla her dem umut taşıdık
Zemherilerde yandık, yaz ortası üşüdük
Leyle-i Kadr’in kadri, dualarda saklıdır
Zamanı hor kullanmak mümine yasaklıdır
O gece aydınlattık ruhun karanlığını
Kalbimizde hissettik iman yârânlığını
Canlar kıyama durdu, huzura yelken açtı
Gönüller kanatlandı, ruh maveraya uçtu
Resulün yokluğunda hüzün düştü geceye
Mânâ yoğunluğunu yükledik üç heceye
Cezbeye kapılınca Muhammed’in aşkından
Salâvatlar yükseldi nurlu gönül köşkünden
Gecenin yarısında yere indi melekler
Yüce Yaradan’ıma arz edildi dilekler
Büründü sırra iman, müminin tacı oldu
Derbeder ve karanlık ruhun ilacı oldu
Huzursuzluğun yükü bükerken belimizi
Ses verdi sessizliğe, titretti telimizi
Seher vaktine kadar dünya nura gark oldu
Hasret çeken gönüller, sevdalarını buldu
Açılınca göklerde engin rahmet kapısı
Bahşedildi mümine sekiz cennet tapusu
Rabbine sunulunca bu gecede ameller
Gözyaşı döktü gözler, semaya kalktı eller
Hakikatin yoluna revan oldu azanlar
Paslı ruhlarımızı cilaladı ezanlar
Bu vakti ihya eden kalmaz elem içinde
Mağrur ve mamur gezer cümle âlem içinde
Kadir Gecesi manevî
bakımdan çok kârlı bir gecedir.
Kadir gecesine erişen Müslüman bu mübarek geceyi büyük bir bahtiyarlık ve kazanç olarak addetmelidir. Geceden sehere kadar ibadet ve dua etmeliyiz. Bu gecede özellikle inanarak ve samimiyetle yapılan dualar asla geri çevrilmez. Bu dualarla Allah arasında perde yoktur. Nefeslerimiz direkt Allah’a ulaşır. Her Müslüman dilinin döndüğünce bu vakitler içerisinde ümmetin saadeti ve barışı için dua edip yalvarmalıdır. Bu hususta nasıl dua edeceğimize dair Hz. Ayşe anamızın şu sözlerini dikkatinize sunuyorum:
“Dedim ki, ‘Ya
Resulullah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam “Allahümme inneke afüvvün
tuhibbü’l-afve fa’fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni
de affeyle) dersin’ buyurdu”
Kadir gecesi
manevî bakımdan çok kârlı bir gecedir. Fakat bu geceye güvenip diğer günlerde
ibadetleri askıya almak akıllı müslümanın yapacağı iş değildir. Resulullah
Efendimiz: “Kim
inanarak, sevabını ancak Allah’tan bekleyerek Kadir gecesinde kıyam üzere
olursa (uyanık kalıp ihya ederse) geçmiş günahları affedilir.”
buyurmaktadır. Bu hadiste ifade edildiği üzere bu gece uykumuzdan feragat
edelim. Bol bol Allah’ı zikredelim; tövbe istiğfar edelim. Ruhlarımızı manevî
kirlerden arındıralım. Şafak söktükten sonra günah yükünü üzerinden atmış bir
şekilde yeni güne tertemiz bir surette doğalım; hafifleyelim.
Kadir gecesinde ruhlar sükûn bulur. Bu gecede Hakk’ın ve hakikatin sesi yerle gök arasında yankılanır. Kadir gecesinin maneviyatı hürmetine huzursuzluklarımız huzura, endişelerimiz sükûna, savaşlar barışa, nefretler sevgiye, hıçkırıklar tebessümlere dönsün inşallah… Dünyamızın üzerindeki kara bulutlar dağılsın, doğsun beklenen güneş… Sözlerimi ilahiyatçı-yazar Hayrettin Karaman’ın bu geceye dair bir dörtlüğüyle bitirmek istiyorum:
“Bizi rahmetine daldır ilâhî
Kur’an’ından nasip aldır ilâhî
Aradan perdeyi kaldır ilâhî
Nasipsiz inmesin kollar bu gece”
Bütün Müslümanların Kadir gecesini kutluyor, bu gecenin Müslüman âleminin uyanışına vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.
Sözlerimi daha önce kaleme aldığım, Kadir Gecesi'nde olan
biteni dile getirdiğim "Kadir Gecesi'nde" adlı şiirimle
neticelendirmek istiyorum:
Esenlik iklimidir tan erişinceye dek
Nice rahmet ırmağı akar Kadir Gecesi
Huzur bulur ruhumuz, idraklerde kalmaz şek
Kul gönül aynasına bakar Kadir Gecesi
Kalplerde yaşatılan, özlenen gecedir o
Bir yıl boyunca yolu gözlenen gecedir o
Ramazanın içinde gizlenen gecedir o
Gönül göğünde şimşek çakar Kadir Gecesi
Bin aydan kıymetlidir, hayırlıdır bu gece
Müminlerin dilinde kanatlanır her hece
Merhamet ikliminde felâha erer nice
Günahı iptal eder, yakar Kadir Gecesi
Kalbi kötülüklerden paklar bu kutlu gece
İçinde nice rahmet saklar bu kutlu gece
Müminler kulluğunu yoklar bu kutlu gece
Tevazu şahikası, vakar Kadir Gecesi
Bu gece cümle melek semadan yere iner
Rahmet rayihaları üzerimize siner
Duaya kalkan eller, mükâfatlarla döner
Bütün yollar huzura çıkar Kadir Gecesi
Müminler ibadette meleklerle yarışır
Diller Hakk'ı zikreder, kitabıyla barışır
Bu gece kul merhamet iklimine karışır
Nefislerin canını sıkar Kadir Gecesi
Cennete girmek müşkül ne şöhretle ne namla
Bu mübarek gecede deryaya varır damla
Gönül inşirah bulur, yolu ayrılır gamla
Şeytan bu atmosferden bıkar Kadir Gecesi
Bu gece kutlu gece, her geceden evlâdır
Kulu af dergâhına davet eden Mevlâ'dır
Kaysları Mecnûn eden muhabbet-i Leylâ'dır
Yüreği gül suyuyla yıkar Kadir Gecesi
Pişmanlık duyanlara, açılır af kapısı
Tevbe-i nasuh ile nurlanır ten yapısı
Elimize verilir kutlu cennet tapusu
Gül bahçesi misali kokar Kadir Gecesi