Bir gülüşüne adadım seni ve ‘’sen’’ ikliminde yola koyuldu anılarım en çok da anne: andaki mevcudiyetin idi sevgimi ihbar ettiğim kadar yere göğe bir de çimdik attım yüreğimdeki şecereye.

İklimlerden Sen.

Düşlerden düşmeyen yüreğim yine Sen:

O ki gölgende dahi huzur bulduğum vatanımsın benim vaat ettiği değil zalimin bahşettiğisin Rabbimin.

Üzerinde yürüdüğü elektrik hattı ama yetmez…

Ruhumdaki o kırgın fay hattı anbean af dilediğim Mevla’dan ve sandık dolusu şiir ve kitap mademki sana ithaf ettim ben kalender kalemimi ve işte içinde yaşadığımız kale duvarları kimsenin ihlal edemeyeceği bir sınır hattı çizdim madem kalbime…

Manifestosu gün ve bak, anne sadece yüzüme bak:

Güneş geviş getiriyor ve ellerin ellerimde elem kuşları nöbette olsa da çoktan kovdum onları aydınlık penceremden.

Günlerdir nöbetteyim:

Kalemim ise havale geçirmekte ne zamanki nutku tutulsa ve işte canımı yakan kimse havale ettiğim kadar Rabbime tok sesinde kaderin keder muştalarken yüreğimi:

Yâdımsın sen.

Yârimsin de.

Eşkâlim Sen.

Endamım senle sakit ve rivayet o ki:

Çentik attığım hüzün cetvelim ve bak, anne nasıl da aldım boyumun ölçüsünü insanlardan ve işte bir zarfa koyup iadeli taahhüt gönderdim her acıyı bilfiil kendime ne de olsa…

Acıyla besleniyorum açtığım kadar kalbimi iklime…

Açısı yok hem duygularımın en çok da açmaza girdiğimde ve yana yakıla koştuğum Mevla her dara düştüğümde gözümden düşenler var oysaki her birini bir düş misali yerleştirmişken en derine.

Derinlerde yüzüyorum:

Kesmiyor…

En tepeye uçup konuyorum en yükseğe ve işte büyüyor sevgim afalladığım kadar cihanda afaki değildir de sevgim ve muradım ve her anı’ m seninle her an’ ım da.

Defteri kebirdeki asal ve asi sayılar kabir azabı yaşadığım sensiz zamanlar ve her nefesin kesildiğinde elimin ayağımın kesildiği ve yetişen yine yüce Tanrı.

Anne…

Bazen mikado çöpleri gibi dağılıyorum.

Yetmiyor.

Bazen bir kibritin ucu oluyorum ve içimdeki ateş her halükarda sönüyor ama bir de bitmeyen bir yangınım ki ben…

Yâdım sen.

Tesellim sen.

Tecelli edense şiirlerim.

Issızlığımı sonlandıran kalemim bazense kırık dökük yüreğimle avazım çıktığı kadar sessizliği Tanrıya ihbar ettiğim ve bana geri dönümü ihbarımın belki de bir ikaz babında isyanım adına af dilediğim ve bahşedilen nefesi sadece seninle yaşamaksa hayatı közünde sözcüklerin ve işte kor oldum düştüm yola ve kör oldum sevdim dünyayı ve köz oldum sözüm özüm birdi madem ve işte küllerimden Sen doğdun Allah’ın izniyle…

Her gün yoklamamı alırken Tanrı bir de senin varlığınla kutsanmışken yaralarım ve acılarım yağmalanmış yüreğimin üzerinden ne sular aktı hem.

Sudan sebeplerle yok sayıldığım.

Su olup ç/ağladığım.

Susuz kaldığımda sevgiye hâsıl olan mucizeler hem ben hep de dizimi kırıp oturmadım mı?

Hem de kalemi defalarca kırık başa sarmadım mı hayallerimi?

Tasvip etmediğin birkaç şeyi yaptım ve aldım da dersimi.

Diz dizeyken dizelerimle tüm yorgunluğum giderken ne külfetsin ne yoran bilakis sensin bana sevmeyi öğreten hatta karşılıksız dahi seven tek sensin sevgiyi sende g/ördüğüm ve sensin müşfik ve şefkat dolu her anne gibi hatta bir adım da önde giderken.

İzahı olmayan duygularım körelmeden geldim kondum yüreğine.

Zikrime eş fikrimle fidan verdi ruhum.

Bazense bakaya kaldım ve işte yarınların bekasında dallandı budaklandı güllerim.

Sözcüklerim kanan ruhuma.

Ruhumsa göçen her zemheride.

Ve sevginin ılık varlığında çözülen buzlarım çözülen ayaklarım.

Her çömeldiğimde ruhumun tortusunu temizlerken.

Çömez imgelerin sarmalında sevgiyi boca ederken sözcüklerime ve eşleştiğim bir özlemsin sen ve büyük bir hayal büyük bir sevgi Rabbime yaraşan sevgiyi kıymete bindiren.

Sazlar suskun anne.

Göğün tamburu da sus pus.

Gel gör ki ben dayanamıyorum sessizliğe ben dayanamıyorum sevgisizliğe ben asla dayanamam sensizliğe…

Ve işte merhametlilerin en merhametlisi neyi bahşetti ise başım gözüm üstüne, anne.

Sana adadığım sözcüklerim ve ithaf ettiklerim bir o kadar ihmal etmişken seni bir ömür ben kaybettiğim zamanı ve duygularımı telafi ediyorum:

Hem seninle hem kalemimle…

Sezilerimin izinde.

Sözcüklerimin gizinde…

Çağlayan duygularıma ve Rabbime müteşekkirim sönmezken feri umudun neferi olduğum kadar sevginin…


( Sen Anne... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu