Bir batımdı güneşin sönen hükmü
Bir batında yağan karın yağmurun
dökümü
Aşkınsa izdüşümü
Meylettiğim özlem ve huzura sadık bir
neferi
Olduğum kadar evrenin ve yitmeyen
ümidi, sevgiyi
Kanıksanası bir hasretle
İçime çektiğim nefesi
Ansızın boca ettiğim
Ölü nefsimi tuşladığım kadar hiçliğin
Mecrasında saklı bir kayıt daha
Açabilmenin nezdinde
Unutulan sesime
Eşlik eden şiirin nezdinde
Tamponu ölümün
Göğünse kırık tamburu
Bakaya kalan her şiir her gece her
umut
İflah olmaz yüreğin saltanatını
sürdüğü kadar ufuk
Bir ukde daha eklendi dünüme
Acının umresi
Aşkın her suresi
Sureti kati yanılsam bile
Vazgeçmediğim hayallerim ve
şaklattığımda kalemi
Ansızın güncellediğim hayatı
Nazımı niyazımı saklı tutmanın da
emaresi
Bir şiire daha düştü yolum mademki
Şiarımda saklı o gizil hazineyi
Özlemimi tetikleyen sevginin idamesi
Saklı tutulası bir gizem bir sır
Sakındığım kadar
Gözümden sevdiklerimi yağan kar
Tutuşan eteklerim
Tüten dumanın da isinde saklıyım bir
o kadar
Sevdalı şehrin her zerresi her sokağı
Vazgeçemediğim bir isyan bir acı
sadık kaldığım kadar
Keder
Yüklü bir minvalde
Hali hazırda sektiğim her ihtimalde
Sarkacı ömrün
Dibine vursam bile
Ölümün değil ümidin izinde saklı
Ansızın peyda olan bir tebessüm ve
içli bir şarkı
Çiçek çiçek açtığım
Gül kimliğime yakışan
Her dikeni her insanı kendim gibi
bildiğim
Kadar dünde mi saklı yoksa anıların
na’şı?
Nakşında ümidin
Nesrinde saklı iken özlemin mademki
şiirin hikâyesi
Nasıl ki vazgeçilmezim
Tebessümler yokuşuna ektiğim
Bir imgeden
Başımı her kaldırdığımda yüreğim iken
Dile gelen
Vefalı bir dost
Vardiyası sonlanmayan adeta eklediğim
her dip not
Ve işte
Temize geçirdiğim duygularımda
Saklı kükreyişi sezilerin
Bir tazı gibi ardından koştuğum
Her arzımı sunup da evrene yeniden
doğduğum…