''Barnabas İncili diye bir İncil var mı?'' sorusuna cevap vermek aslında oldukça zordur ama böyle bir konuyu araştırmak da oldukça zevklidir. Zevklidir zira araştırdıkça karşınıza çıkanlar sizi şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler.
Öte taraftan böyle bir konuyu yazarken nereden başlayacağınıza karar vermeniz de zordur. Ben Yasin Suresinden başladım.
Tabii ki merak edenler olacaktır: ''Yasin Suresi ile Barnabas İncili? Ne alaka?'' Diye
Hele bir Bismillah deyip başlayalım, alakayı göreceksiniz inşallah.
Evet, Yasin Suresinin 13. Ayetinden 29. Ayetine kadar ( 29. Ayet dahil ) olan ayetlerinin mealleri aşağıdadır. Şimdi bu mealleri ve köşeli parantez içindeki açıklamaları okuyalım önce
13. (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.
[ Allah (C.C) Peygamberimize (S.A.S) kendisine inanmayanlar için O ŞEHRİN halkını örnek vermesini emrediyor. Çünkü O ŞEHRİN halkı da aynısını yapmış, Allah tarafından gönderilen elçileri yalanlamışlardı. İyi de O ŞEHİR Hangisi? Gelen elçiler kimler?
O Şehir Antakya, Gelen elçileri ise az sonra yazacağım.]
14. Hani biz onlara iki elçi göndermiştik de onları yalancı saymışlardı. Biz de onlara üçüncü bir elçi ile destek vermiştik. Onlar, "Şüphesiz biz size gönderilmiş elçileriz" dediler.
[ Gönderilen ilk iki elçi, İbn-i Kesir'e göre Hz. İsa'nın havarilerinden Simun Petrus ve Yuhanna, Üçüncü elçi ise Yine Hz. İsa'nın havarilerinden Pavlus idi.
Ancak, Abdullah Yusuf Ali'nin Tefsirine göre bu üç elçi Pavlus, Barnabas ve Yuhanna idi. Şehrin Antakya olduğunda müfessirlerin çoğunluğu ittifak içindedir. ]
15. Onlar şöyle dediler: "Siz de ancak bizim gibi insansınız. Rahmân, hiçbir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
16. (Elçiler ise) şöyle dediler: "Bizim gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu Rabbimiz biliyor."
17. "Bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir."
18. Dediler ki: "Şüphesiz biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer vazgeçmezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizim tarafımızdan size elem dolu bir azap dokunur."
19. Elçiler de, "Uğursuzluğunuz kendinizdendir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz?). Hayır, siz aşırı giden bir kavimsiniz" dediler.
20. Şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: "Ey kavmim! Bu elçilere uyun."
[ Şehrin öbür ucundan gelen bu insan ise İslami kaynaklara göre Habibü'n Neccar'dır. ]
21. "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir."
22. "Hem ben, ne diye beni yaratana kulluk etmeyeyim. Oysa siz de yalnızca O'na döndürüleceksiniz."
23. "O'nu bırakıp da başka ilâhlar mı edineyim? Eğer Rahmân bana bir zarar vermek istese, onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar."
24. "O taktirde ben mutlaka açık bir sapıklık içinde olurum."
25. "Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım. Gelin, beni dinleyin!"
26,27. (Kavmi onu öldürdüğünde kendisine): "Cennete gir!" denildi. O da, "Keşke kavmim, Rabbimin beni bağışladığını ve beni ikram edilenlerden kıldığını bilseydi!" dedi.
[26. Ve 27. Ayette de görüldüğü gibi sapıtmış olan halk Habibü'n Neccar'ı öldürür.]
28. Kendisinden sonra kavmi üzerine (onları cezalandırmak için) gökten hiçbir ordu indirmedik. İndirecek de değildik.
29. Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.
[ Allah bu halkı cezalandırmak için korkunç bir ses yayar. Bu ses şehir halkını helak eder. ]
Buraya kadar sadece ve sadece Kur'an-ı Kerim / Yasin Suresindeki on altı ayetin mealini verdik. Bu mealler ve tefsirlerden bir tanesinde de bahsi geçen şehre gelen elçilerden birinin adının Barnabas olduğunu yazdık.
Ancak Kur'an-ı Kerimde adı açık açık zikredilmeyen Barnabas, İncil'de adıyla birlikte geçmektedir. Hem de Kur'an-ı Kerimde, Yasin Suresinde anlatılan elçiler ve bir şehir halkı tarafından nasıl karşılandıklarına dair anlatımın çok çok benzeri bir anlatımla...
Evet, Kur'an-ı Kerimde Yasin Suresinde anlatılan olay yaklaşık olarak tıpkısının aynısı bir anlatımla ve dahi elçilerden birinin adının Barnaba olduğu açık açık ifade edilerek Yuhanna İncilinin devamı olan ''Elçilerin İşleri '' Bölümünde anlatılmaktadır. Habibü'n Neccar ise yine İncil'in ''Elçilerin İşleri'' Bölümünde '' Agabus'' adıyla yer alır. ( Elçilerin İşleri 21: 10 )
Buraya kadar yazdıklarımızı özetleyecek olursak : Barnaba ya da Barnabus diye biri vardır. Bu kesin.
Peki bu Barnaba Hz. İsa'nın havarilerinden midir?
Hıristiyan kaynakları Hz. İsa'nın on iki havarisini sayarken Barnaba ismini zikretmez. [ Hıristiyanlık inancına göre 12 havari şunlardır: 1-Hz. İsa'nın Petrus adını verdiği Simun, 2- Simun'un kardeşi Andreas, 3-Yakup, 4-Yuhanna, 5-Filipus, 6-Bartalmay, 7-Matta, 8-Tomas, 9-Alfay oğlu Yakup, 10-Yurtsever diye tanınan Simun, 11-Yakup oğlu Yahuda ve sonradan İsa'yı ele veren 12-Yahuda İskariyot]
İncil'de adı geçmesine rağmen Barnaba 12 Havariden biri değildir ama Hz. İsa'nın bu on iki havarisinden başka 72 de müridi vardır. Barnaba da işte bu 72 Müridden biridir.
Biraz kafa karışıklığı oldu gibi değil mi? Ama çok da kafa karışıklığına gerek yok. İslam dünyasında nasıl ki Ehl-i Beyt ile Sahabe ayrı manalar ihtiva ediyorsa, Hıristiyan dünyasında da havari ile mürid ayrı manalar ihtiva ediyordu.
Pek ala, Barnaba var olduğuna göre onun da Matta, Markos, Luka, Yuhanna gibi ayrı bir İncili var mıydı?
Tabii ki asıl merak ettiğimiz şey Barnaba'nın bir incilinin var olup olmadığından çok bu İncil'de Peygamberimiz Muhammed Mustafa'nın(S.A.S) ahir zaman peygamberi olarak geleceği yazılı mıydı? Yine bu İncil'de Hz. İsa'nın Baba- Oğul ve Ruh ül Kudüs olduğu reddediliyor muydu? Kur'an-ı Kerimde geçen ''Meryem oğlu İsa da: “Ey İsrâiloğulları! Ben size Allah tarafından gönderilmiş bir peygamberim; daha önce inen Tevrat'ı doğrulamak ve benden sonra gelecek AHMED adındaki bir peygamberi müjdelemek üzere geldim” Ayeti ( Saf Suresi 6. Ayet ) bu Barnabas İncilinde de var mıydı?
Tabii ki bu soruların cevaplarını da vereceğiz ama öncelikle Barnaba kimdi? İncil'de adı geçtiği halde neden onun da bir İncil yazdığı Hıristiyan dünyası tarafından kabul edilmiyordu?
Ama sanırım okuyucuların en fazla ilgisini çekecek bölümler Barnabas İncili ile 3 Kasım 1996'da Susurluk Kazası denilen olayda şüpheli bir şekilde ölen( öldürülen ) Abdullah Çatlı, 4 Şubat 2001 gecesi Sidney'de şüpheli bir trafik kazasında ölen ( öldürülen mi yoksa ) Mahmut Esat Coşan ve 25 Mart 2009'da şüpheli bir helikopter kazasında ölen ( öldürülen ) Muhsin Yazıcıoğlu arasındaki ilişki olacaktır.
Bütün bu şüpheli ölümlere bir de 1996 Yılında Kıbrıs'daki Saint Barnabas Manastırı ve İkon/ Arkeoloji Müzesinin soyulması, bu manastırda bulunan Barnabas İncili'nin çalındığı iddialarını ortaya atan gazeteci Kutlu Adalı'nın 7 Temmuz 1996'da '' Uzi '' marka silahlarla taranarak öldürülmesi olayını ekleyelim
Hepsi ve daha fazlası gelecek bölümlerde inşallah.
(
Barnabas İncili --- 1. Bölüm--- Yasin Suresi / Elçilerin İşleri başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
11.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
