Düşlerim tekil, sevgili muallim: ah,
bir de yok mu ki muhakeme yeteneğim…
Istıraplı bir şiire kanat açmayı hem
ben istemedim
Ansızın hâsıl olan kelebek
kanatlarına şiirin
Yağan kar gibi zararsız bir sevginin
muadiliyim
Münazara ettiğimse iç sesin
Hem revnak kıvrımları
Hem de dinmeyen bir aşkın kaidesi
Hırpalanmış kalbimden akan kana
müteşekkir
Ve işte sevginin hulasasında yarı
yolda kalmış bir gemiyim
Lakin…
Dümen bende, muallim
Düşlerimi takip ettiğim kadar
direndiğim
Bir minvalde
Akça pakça teninde şu bakir sayfanın
Arzı endam eden ilhamın
Devrik ihanetinde muadili olduğum
Yazma aşkımın da kırıntısı yeter bana
Aldığım her nefese duacı
Sızdığı kadar acılarım
Sırma saçlı bir hayalin yalnız kalmış
tanrıçası
Kadı kızı değilim:
Varsa yoksa haşmetli bir muallimin
kızı
Hem yazdığım şiirlerin de eksilmezken
hızı
Ektiğim her sevgi tohumu
Yetmedi…
Yatıya kalan sevdalı şiirlerimin ruhu
Kırık değilken dalım
Kopuk olmadığım kadar da kökümden
Ve işte köklediğim hüzün
Ve işte kordan imgelerde saklı iken
nur yüzüm
Yerin göğün isyanı
Af dilediğim kadar başkalarının
günahından
Günah keçisi addedildi mi de kalemim
Boyut atladığım ve içinde yaşadığım
Kalenin
Duvarlarında saklıdır akıbetim
Yeter ki ama yeter k; muallim
Kalp gözü insan eylesin tüm insanlara
ulu Rabbim
Ulağım kalem
Umresinde sevginin
Uykuda da geçmezken ömrün
Uydusuyum işte uyumsuz addedilen
Çocuk yüreğimle:
Hem şiirin hem aşkın
Kasıtsız sevebildiği kadar da insan
Nasıl ki yakın kabrine ve Rabbine
Kaynakçam aşk
Kaçtığım kovalandığım varsın olsun o
dik sapak
Sarkacın ucunda asılı
Kâh bir nida
Kâh fısıltı
Durduk yere sevmediğim kadardan da
öte
Yazılası nice şiir beni bekler ufukta
Uzandığımsa şu dik yokuşta
Uyruğum nasıl ki şiir
Uyandırmayın beni yeter ki
Ömür denen içimde saklı ukdede.
Canım her yandığında kırdığım dümen
Kaptanı ve miçosu iken
Bahşedilen bu sevginin
Tek muhatabım mademki yüreğim ve
kalem…