1984 Yılıydı.
Okulumuz Batman Lisesinin bahçe sınırları içinde iki tane okul vardı aslında. Biri bizim okulumuz olan Batman Lisesi, diğeri de 50. Yıl Cumhuriyet Orta Okulu.
Aynı bahçe içinde olduğumuz için sık sık bir araya gelirdik Orta Okul Öğretmenleriyle…Ama bizim asıl ilgi alanımız O okulun Müdürü Yaşar Bey’di.
Yaşar Bey süper matrak bir arkadaşımızdı. Hani matrak olmak için özel bir gayret sarf etmezdi ama öyle şeyler yapardı ki gül gül ölürsün.
1.VUKUAT
Şanlıurfa’lı olan bu arkadaşımız bir gün nafile oruç tutmaya niyetleniyor. Tabii ki sabah kahvaltı filan yapmadan okula geliyor. İşin kötü tarafı o gün öğrencilerden biri beş on kutu hurma almış ve öğretmenlere ikram ediyor. Bir kutu da tabii ki Yaşar Bey’e getiriyor.
Biz tabii ki bilmiyoruz Yaşar Bey’in oruçlu olduğunu. Neyse efendim, Yaşar Bey bizimle birlikte neredeyse bir kutu hurmanın yarısını mideye indirdi. Mübarek bir de iştahlı ki sormayın. Peşinden iki bardak da tavşan kanı çayı içti. Tabii ki biz de…Ve öğle oldu evine gitti.
Öğleden sonraki dersler başlamadan on dakika önce bu sefer Yaşar Bey geldi bizim okula. Bize sitem ediyor.
-Yahu arkadaşlar niçin bana oruçlu olduğumu söylemediniz?
-Hocam nereden bilirdik senin oruçlu olduğunu. Alnında yazmıyor ki ‘’ Ben oruçluyum diye.’’ diye.
-Ya o kadar hurmayı yedik. Üstüne çayı da içtik. Sonra gittim eve. Bekle Allah’ım bekle hanım sofra kurmaz. Sonunda kızdım. ‘’Hanım ne zaman yemek yiyeceğiz?’’ dedim. Hanım ‘’ Akşam ezanı okunduktan sonra. ‘’ diye cevap vermez mi? İşte o zaman jeton düştü.
-Neyse Hocam geçmiş olsun. Orucun bozulmaz. Çünkü unutarak yedin.
Evet Yaşar Hoca unutarak yemişti. Ama unutarak ve dalgınlıkla yaptığı ilk hata bu değildi.
2. VUKUAT
Bir gün yine Orta Okula gittim. Oradaki arkadaşlarla sohbet ederken fena halde sıkıştım. Hemen öğretmen tuvaletine koşturdum ama kapı kapalıydı ve içeridekinin çıkmak gibi bir niyeti yok gibiydi. Uyarmak ve işini acele görmesini sağlamak için kapıyı tıklattım.
İçerideki Bizim Yaşar Beymiş . Hazret kendini rahatlatmaya o kadar dalmış ki müdür koltuğunda oturduğunu sanıyor. Alışmış ya kapısı çalınınca ‘’Giiiirr ‘’ demeye. Ben kapıyı çaldığımda da aynısını dedi:
-Giiiirrrr…
3. VUKUAT
Yaşar Bey’in üçüncü vukuatı Batman’ın yerel gazetesine bile konu oldu.
Yine Bir gün Yaşar Bey’in odasındaydık. Oldukça kalabalık bir grup olarak gitmiştik. Baktık Yaşar Beyde bir acayiplik var.İyice dikkat edince o her zaman ağzının içinde parıl parıl parlayan altın dişlerinin yerinde bir boşluk olduğunu gördük. Tabii ki merak edip sorduk.
-Hocam nerede sizin altın dişler? Sakın ‘’Paraya sıkışıp da sattım.’’ demeyin çok üzülürüz.''
-Yok arkadaşlar satmadım… Satmasına satmadım da yuttum?
-Allah Allah nasıl yani?
-Ya hiç sormayın. Benim kaplamalar sallanıp duruyordu zaten. Ha bu gün ha yarın diye geciktirdik. Dün de bize kayınço gelmişti. Sağ olsun fındıklı lokum getirmiş. Bir tane ağzıma attım. Lokumu mideye indirdikten sonra baktım ki benim dişler de lokumla birlikte inmiş mideye.
-Eeee…Yani şimdi gitti mi altınlar?
-Yok gitmedi. Yine kavuştum da…
-Eeee da sı ne?
-Yahu sonra nasılsa çıkar diye tuvalette lazımlık koydum altıma. Çıkmasına çıktı. Altınlara kavuştum anlayacağınız. Kavuşmasına kavuştum daaa…
-Eeee…Kavuşmuşsun altınlara daha ne?
-Yahu şimdi onları tekrar nasıl ağzıma alırım? Ne de olsa kakanın içinden çıktılar.
Artık kendimizi tutamadık. Millet yerlere yatıyor gülmekten. Lakin asıl kahkaha krizini iki gün sonra yaşadık.
Batman’ın Yerel Gazetelerinden birinde bir haber:
‘’İlçemiz 50. Yıl Cumhuriyet Orta Okulu Müdürü Yaşar …. Kakasında Altın Buldu.’’
Arkadaşlardan biri yememiş içmemiş olayı gazeteye intikal ettirmiş.( Vallahi de billahi de ben değilim. Öyle parmak sallayıp durmayın. ) Gazete de bu haberi bir kutsal görev ittihaz ederekten hemen birinci sayfasında haber yapmış.
Allah kimseleri gazeteci milletinin eline düşürmesin.
Velhasılıkelam o tarihten sonra artık Batmanlı çocuklar Batman’dan çıkarılan madenler sorusuna petrol ile birlikte altını da ilave eder oldular.
8 NİSAN 2012- Sami Biberoğulları / İstanbul
(
Altın Yumurtlayan Müdür başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
25.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.