Geldi geçti ömrün, bitmez sanmıştın
Sarı yaprak gibi soldu gençliğin,
Tatlı iki söze fena kanmıştın
Çiğnendi, ezildi yoldu gençliğin.
Nerde şimdi yele savrulan saçlar?
Devrildi de tahtın kırıldı taçlar.
Önüne dikildi işlenen suçlar
Günah kiri ile doldu gençliğin.
Nice masum genci çıkardın yoldan
Namus senin için adiydi puldan
Ne Allah!tan korktun, ne de bir kuldan
Kırıldı gitti bir daldı gençliğin.
Hani nerde ince belin? büküldü,
Bembeyaz dişlerin,ağza döküldü
Yüzün buruştu da, sanki söküldü
Sen gittin geride ,kaldı geçliğin.
"Güzel benim " dedin, salındın gezdin
Nice evler yıktın yürekler ezdin
Gör ki şimdi sende usandın , bezdin
Ömründen yılların çaldı gençliğin.
Görünür önünde ahret yolları
Dolandı boynuna ölüm kolları
Senden de fettandı oysa dilleri
Seni de defterden sildi gençliğin.
(
Bir Meçhul Güzele başlıklı yazı
Nuri Baş tarafından
14.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.