Bir düş’ e düştü yolum düşlerin
yangınında yâd ellerde saklı hikâyem ve kalemimle racon kestiğim idam fermanım
mademki yazmaya durduğum her şiir.
İçerlek bir hüzün
Yaşam denen martaval
Bense varsa yoksa sevgiyle umutla
hemhâl
T/av olmuşken şekli yiten duygular
Ara katında yalnızlığın
Acılar pişekar
Bir o kadar yüreği tırmalar.
Göz hizamda olsan ne ki, sevgili?
Bir kere düşmüşken gözümden…
Bata çıka yürüdüğüm şu dik yokuş
Ansızın da peyda olan o serkeş tınısı
Yalnızlığın isli yolları
Sisine düşkün değilken şehrin
En azından görünmez kılındığım
Mevsimin
Demi yangın yeri de
Yüreğin külliyesi
Sen gittiğinden beri
İçi dışı bir mademki insanın
İçtimada gök kubbe
Ayıklarken yerin pirincinin taşını
Tastamam emin iken de kendimden
Uyruğu varsın olmasın kalemin
Hele ki aşka zimmetli iken en
derinden
Huşu içerisinde d/işlediğim kalem
Çırpı bacaklı bir seyyah
Yolculuğuma eşlik eden
Seferisi aşkın
Tanıklığında Tanrının
Kat iziyim kartlaşan sesi yalnızlığın
Doğaçlama konduğum
Her gün her şiir her yürek
Nemalandığımsa umut
Asla da şaibeli olmayan nice dilek
Gaipten gelense sevincim
Bir o kadar coşkum ve sevgim
Battıkça batası mı gelir sahiden
duyguların?
Balta Limanına demir attığım
Yorgun yılların
Kâh nüktesi kâh güftesi
Aşkın şarlayan sesinde
Yiten bir kum tanesi daha kazılı
yüreğime
Kalantor gölgelerinse son durağı
Elbet beklemedeyim
Beklentisiz sevdiğim kadar
Unutulmuşluğum yedieminde
Hem kendinden emin
Yediverenlerin henüz açmamış goncası
iken
Ümitlerim
Konduğum zirvesi şehrin
Yeditepe’sine tav olduğum
Çizilesi bir resim ve işte elimde
kalem
Kıymete binmese de neferi iken
yüreğinden
Kala kaldığım bir başıma
Hüzünlü tarifesi yolculuğun
Kaçamadığım kadar da kendimden