Ceren içten içe
duygusal, çevresine karşı duyarlı, samimi bir çocuktu babası 6 yıl önce kan
davasına kurban gitmişti. Öyle olsun istemezlerdi ama orada yaşam o şekildeydi.
Daha önce cerenin babası nazım beyin kardeşi de kurban gitmişti. Adı Aliydi. Ağır başlıydı dik kafalıydı dediğim dedik bir
adamdı sonucu ortadaydı işte iki kardeş hayatlarından olmuşlardı.
Ceren’in annesi Asuman hanımdı. Güler yüzlü
tatlı dilli eğlenceli bir kadındı kocası nazımı ilk günkü gibi seviyordu. Taki iki
yıl önceye kadar. İki yıl önce mahallede ki marangoz Sami birden hayatına giriverdi.
Aslında başta asuman evinin dekorasyonunu değiştirmek için gitmişti onun yanına. Ama sonraları birbirlerini gördükçe kalpleri aniden ısınmıştı.
Sanki ikinci bir bahar başlamıştı asuman
için öylede oldu evlendiler. Ceren kabul etmek istemese de babasının yerine
birini konduramasada olan olmuştu imzalar atılmıştı aynı evde yaşmaya
başladılar. Sami’nin gerçek yüzü sonradan ortaya çıkacaktı. Üçkâğıtçının tekiydi Asumanın sahip olduğu evde gözü vardı ama hiç belli etmedi. Asumana sorsan doğru
adam ama işler öyle gitmedi. Kumar
alışkanlığı vardı ganyan bayisinden beri gelmezdi. Bencildi evinin rızkını oralarda
yiğiyordu. Eve şarap fıçısı gibi sarhoş geliyordu.
Ceren annesinin üzüntüsüne dayanamıyor içten
içe huzursuz oluyordu. Sami Asuman hanımın elinden evini almaya hazırdı bunun
için mücadele veriyordu. Asuman gündelik işlere gidiyor evin faturalarını zor ödüyordu.
Pazar masrafını da görünce eline doğru düzgün para kalmıyordu. ama Asuman
susmayı tercih ediyordu. Zaten kendi halinde bir kadındı kimsenin işine karışmazdı.
İşte bundan kaybediyordu zaten. Ceren üniversite çağına geldi. Hukuk fakültesini
kazanmıştı okumak onun için her şeydi. Üniversiteye yerleşti yerleşmesine ama Asuman’ın
onu okutacak parası yoktu. Sami’de ayyaştı Asuman’ın elinden bir şey gelmiyordu
iki bileziğini sattı kızına harcadı. Daha düzgün askeri ücretle bir yerde
çalışmalıydı öylede oldu bir emlakçıda sekreterliğe başladı.
Sami yerinde durmuyordu o evi üstüne
geçirmeliydi. Akşam olunca asumana yalan söyleyerek marangozhaneyi üstüne yapacam
bir vekaletname ver de işlemleri halledeyim dedi daha sonra zaten amacına ulaşacaktı.
Öyle de oldu asuman vekaletnameyi verdi aradan zaman geçti. Sami gece hayatında
tanıştığı kadınları eve getiriyordu hem de asumanın gözüne sokar gibi asumanda
alıp başını annesinin evine gidiyordu. Artık şiddette vardı. Neydi bu temiz
kadınların böyle arsız heriflerden çektiği. Kendine yediremiyordu.
Bir gün dayanamadı annesinin yanın da
hıçkırarak ağlamaya başladı. Çilesi bitmiyordu. Sanki asuman evde duvarların
üstüne geldiğine inanıyordu. Kalbi kabarıyordu kanatlarını açmış kuş edasıyla
derdini anlatamıyordu. İlk eşinin kıymetini o gün anladı asuman bu evlilik onun
için hataydı. Ne yapacağını bilmeden yaşamaya çalışıyordu bu adamla kalbi çok kırıktı.
Bir gün Sami zil zurna sarhoşken bindi motora
eve doğru yola çıktı. Motorda dengesini bile sağlayamıyordu. Yolunda giden
aracın önüne kırdı ve kaza yaptı. Ambulans geldi asuman hanıma haber verildi
hemen ameliyathaneye aldılar beyninden hasar almıştı. Kan kaybediyordu. Ameliyat
iyi geçmişti doktor asumana beyninin hasar aldığını davranışlarında değişiklik
olabileceğini söyledi izleyip görecekti Asuman. Acaba ne değişecekti Samide
nasıl bir adam olacaktı merakla bekliyordu. Sami’yi odaya aldılar bakımı iyiydi
ne yaşadığını hatırlamıyordu. Asumanın eşiydi nede olsa bakacaktı. Aradan iki
gün geçti Sami yavaş yavaş iyiye gidiyordu. Sami ona bakan eşine karşı mahcuptu
ona çok acı şeyler yaşatmıştı. Şimdi farkına varıyordu evine el koyduğu
kandırdığı kadın ona gözü gibi bakıyordu. Sami pişmandı. Sami konuştu
-hanım ben sana
neler etmişim şimdi anladım beni affet olur mu
*affedilecek bir şey
yok sen benim kocamsın bakacağım tabi deyiverdi
Sami biraz
çekinerek birazda korkarak ben o vekaletnameyi evi elinden almak için
istemiştim marangoz dükkanını üstüne geçirmek için değil ama çok pişmanın bu
koşulda bile beni affedecek misin?
Asuman ederim elbet ancak hatalarını
telefi eder içkiyi bırakır iyi koca iyi eş olursan her şeyi affederim. Ben seni
sevdiğim için senle evlendim. Yoksa evlenmezdim deyiverdi. Her şeyin
düzelmesini isteyen asuman Amacına ulaşacaktı.
Sami ilk iş sonsuz güvendiği karısına
hediye olarak marangoz dükkanını onun üstüne geçirdi. Evide hiç düşünmeden geri
verdi Asuman şimdilerde ikinci baharını yaşamaya başladı. Biraz geç olmuştu ama olsundu.
Her şey yoluna girmişti. Mutluydular. Asumanın kızı Cerende artık Sami’yi bir
baba gibi görüyordu. Hayat onlara ders olmuştu.