Türkü Kokulu
*
ne güzeldir ismi
bizi anlatır 
türkü

bir beşiğin ipinden başlar türkünün hikayesi
orada vurulur mayası 
umudu ,hayali ,duası
o beşiğin ipinde yolculuk yapar önce
bir ana yüreğinden taşıp 
nakış nakış işlenir türkü

türkü kokulu memleket
ana göğsü gibi cennet kokar
bir somun ekmeği ikiye bölsen 
yarısı anadolu 
yarısı rumeli kokar
o doyumsuz sofraların baş tacı
öpüp de başımıza koyduğumuz nimet kadar 
gönlümüzün ilacı ezgilerdir türküler
başak tarlasını gökyüzüne ulaştıran
kınalı dağlar ötesinden 
turnaların kanadıyla yar göğsüne usulca süzülen ninnidir 

zamandan sıyrılmış tüm çağların acısını
dipdiri tutar hasretini ve sevdasını 
diyar diyar dolaşıp 
toprağın her çeşit rengini döker üzerimize 
saf, pak ve tertemiz

bir duruştur türkü
her satırından görkem dökülen
dokundukça gönül kafesine 
süzülür oradan ne varsa 
sesinden sözüne

bazen bir elif miktarı çekilir gamlar yukarı
bir turna yakarışıyla 
o turnanın kanadına tutunup  
yolculuklar yapılır diyarlara
cönk defterlerini açar
sayfa sayfa koşuklar, deyişler, remizler düşürülür
en kırılgan yanlarımıza

en çok da aşkı severiz türkülerde
bir servi ağacından biliriz boyunu
gece midir daha kara olan
yoksa saçı mı
didarının ziyası ay ve güneşe nispet yapan 
o nazlı sevgilidir aşığın gönlünde taht kuran 
sevmenin en damıtılmış, en ari hisleridir 
o yarin sözlerinde kulaklarımızdan gönlümüze damlayan

hayata bakılan bir penceredir türkü
bir türkünün nağmelerinden dökülenler 
yine hayatta durulan yerdir 
heybeye yüklenen nevalar
kimi gün acıya
kimi gün sevdaya dönüşür 

en büyük düşmanı 
mesafelerdir kiminde
engel bildiği yollarla ve dağlarladır kavgası
kah yalvarır
kah meydan okur 
gür ve hoyrat sesiyle
umudu turnalardır 
yare selam gönderme
sıladan bir haber alma hevesiyle

dert çeşit çeşit
söz türlü türlüdür her canda
dile gelmese de tele dökülür bir tamburanın bağrında 
gönlünden avucuna indi mi gamlar 
önce onun gövdesi anlar
acıdan kabaran sinesinde elleri söyler
tambura ağlar

toroslar mor sümbüllü tacını taktığında 
aşığın kabaran yüreğinde tek çare 
bir curanın mızrabının ucundadır
munzurun başındaki karını 
çiğdemlerin dilinden türküler bilir 
bozlaklardan öğrenirsin mertliği, yiğitliği
yaptığı kavganın gür sesini 
bir ağıt gibi dinlersin 

kışladan sılaya sızan 
rediflerden ölüme koşanların hikayeleridir hepsi 
bir insan ömrüdür
bir ömür sitemdir türkü
düzen kurar, düzen bozar sözündeki gücüyle 
zalimin zulmüne meydan okurken 
bir civanmertin nefesinden 
yiğitliği çağlar aşan cesaretin kamçısını 
bu destanın ruhundan yeriz hislerimizin üstüne

bir ozanın aleme yüklediği manadan 
kaç nefes hisse alır payına
toprağın tek serveti olduğunu söylerken 
güzelliğin on para etmez derken
bu bendeki aşk olmasa sözünden 
bize sevginin ve sevgilinin anlamını
muhabbet süzgecinden geçirmemizi öğretir

bir kavaldan dağılan buğulu sesler 
maddeye bulanan ruhunu yırta yırta koparıp 
soyarak bedeninden dünya yükünü 
varlığının sebebinde hikmet ararsın
bir garip çoban mihmandarlık eder iki nefesten 
çiçek böcek gözüyle baktığın tabiatta
bir derviş hırkasıyla seyr-ü sefer edersin

acı nasıl anlatılırdı iki tel bir nefes olmasa
zılgıt olmasa 
kalbin coşkusunu ne kadar yükseltebilirdik 
elemi, derdi, sitemi
boy boy yükselen dağlar 
uzayıp giden yollar olmasa 
nereye yükleyecektik aslının sevdasını 
keremler gönül koyar mıydı sevda yoluna

kavgaların hiddetini toprak hissedecek miydi 
efenin şaha kalkışını rüzgar kesebilecek miydi 
türküler kucak açmasa insana 
derdini çekebilecek miydi dünyanın 
bir avucun kınasından
bir duvağın arkasından 
hem vuslatı 
hem hicranı okuyabilecek miydi 

bu topraklarda
türkülerimiz tütmeye devam edecek dağ dağ, yayla yayla
türkülerimiz köyümüz, köylümüz, memleketimiz

redfer
( Türkü Kokulu başlıklı yazı redfer tarafından 26.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu