Düşlerim tekildir, bundan sonra, ey
azizim ve sözcüklerim bir o kadar yetim.
Yetimsizdir de insanoğlu hem yetim
hem de yetemediği renklerin ansızın solduğu bir minvalde at koşturan
sözcüklerin havsalasından taşmaya aday duygularınsa inhisarında.
Şimdimle çalkalıyorum hayatı
Öncenin hırpalanmış varlığı
Yarınlarsa katıksız ve kesirsiz
Varsın olsun sıfıra
Yuvarlanan gözyaşlarımın delicesine
Ç/ağladığı o kapı aralığından
Değil girivermek
Hani nerede ise bedeninden bir avazda
firar etmek
İklimdir güneşin terine sadık
Aşktır aşk:
En ulvi adak.
Sağdıcım hem mevsim hem de temsili
bir resim
İçeriği hüzün olsa bile
Hüznün dahi mutlu kılabildiği
Her iklimde savruk sözcükler
Savaşçı yüreğim
Sefasını sürmekten
Tek hamlede vazgeçtiğim
Ömrün girift yansıması
Ve işte sırların bir bir çözüldüğü
Kimse gören kendini dev aynasında
Devasa acıların tüm sökükleri
Haşmetli bir sevda
Azımsansa da insan
Bir handikap iken yaşamak
Suskun nidalar sokağında
Delicesine koşan şair yüreği
Zılgıt yediği kadar insanlardan
Asla da birilerine minnet etmediği
Hem, hem…
Uyaksızdır benim ruhum,
Hele ki yok mu sahiplendiğim ulağım
Üzgün değil coşkulu
Yalnız değil yaralı
Yama tutmayan bir imgede aldı mı da
soluğu
Elbet şiirdir dünyam:
Şirinesi evrenin sözcüklerin
Yâdında saklı teselli
Bir hicret iken o yeni başlangıç
Faziletli bir yaşam ve kalemse şairin
tek sırdaşı
Kanaviçeler serili gönül tezgâhına
Kumpanyası özlemin
Kusursuz bir sevginin ise hikâyesi
Şiirin neresinde saklı ise artık
Kalbin kanamalı bam teli
Elbet neferi de oldu mu insan
Yaşamın ağırlığı ve külfeti
Doğurgan bir hazan
Düşe kalka da büyümedi mi insan
Ve işte ansızın çağlayan bir ırmak
bir şelale
Üstü örtülü duyguların
Üste çıkansa insanların
Yok sayılmanın ötesinde
Aşkın rabıtası
Sözcüklerin reçinesi
Son söz mademki henüz söylenmedi
O halde buyurun şiire ve şiirin hikâyesine
Aşılası engellerden ziyade
Aşinadır sevgi şairin yüreğine
Ve aşikâr
Aşkın ılıman ikliminde
Sözcüklerle hemhal
Bir yasın daha vadesi dolmadan…