Bu Gün Bayram...





Ansızın bastıran sağanak, göğün efendisi kara bulutlar sürmenaj yüklü şimşek israfta insanlar ve isyanda iblis:

Aşkın nal topladığı diyarlar hem de nasıl hele ki karekökü aşk iken nazın ve şairin ve hegemonyası yalnızlığın.

Kilitli kapılar.

Dört duvar arasına sıkışmış bir beden neyler ki ama rüzgarın hızı ile de eş değer iken şairin ruhu ve kalbi.

Delik bir cep.

Delik bir çorap.

Deliksiz uyuyan değil bilakis delil toplayan hüzünlü mevsim ve rüzgâr.

Renkler coşkulu tıpkı şairin yüreği gibi de nemli.

Kalem suskun yer suskun göğün b/ağrına giden bir cümle ve işte eşrafı sözcüklerin ve günlerin kutsandığı ve işte bayram geldi yerleşti başköşeye.

İskambil falı değil.

Kahvenin telvesinde mi saklı yoksa büyücü ve falcı?

Aşka şirk koşan kumpanyası karanlığın ve bir kumpas değil bir kumar hiç değil: yalın ayak koşan duyguların az rötarlı mutluluğu ve işte kapı pencere açık elbet bağrı da açık şairin kalemin nazından arındığı değil niyazı ile sarıldığı sarmalında Mevla’nın ve günlerden bayram bu gün.

Ölümsüzlük iken bir arayış ve semiren bulut ve umut.

Ölümle eşleşen yolu yalnızlığın:

Ah, neredesin sırra kadem basan ufuk?

Sevdiklerimiz ve ailemiz ve mizacımız bazen kaygı eşiğinde unutulmuş bir düş gibi bazen algı eşiğine takılı bir düşüncenin meali.

Sırp Sındığı Savaşı.

Kar Lofça Antlaşması.

Kaçıncı Cihan Harbi iken seyyah yüreğin yargıcı ve hakimi ve maktulü elbet beşi bir yerde duygular hele ki bu gün de bayram ise ve işte sözcüklerin kolluk kuvveti ve işte kalemin solgun rengi ve işte Hümayunu evrenin aşkla eşleşen bir servete mahal veren sevginin mahiyeti.

Dün mizaçlı bir anı.

Gün mizaçlı seyyah yüreği şairin.

Yarınlarda saklı utku ve ufku ve tutulmuşken de mutluluğun nutku gel gör ki bayram geldi hanemize.

Sevgi.

Sevgili.

Sevecen.

Sevinç.

Sevgi ile eriyen buz dağları görünen ne ki görünmezin miadı dolsun yeter ki ve yeter ki erisin karlar ve buzlar ve hüzünlü kalpler karşılasın mutluluğu ve bayramı.

Bu gün bayram ek olarak bu gün Babalar Günü lakin yetim yürekler dolu dolu iken yetinmeyi de bildi mi insan.

Düş ekseni.

Düş bahçesi.

Düş havuzu.

İçine düşülesi aşklar meali kayıp yoksa ayıbı mıdır beşerin hele ki birbirini kucaklamadığında ve de kuru bir selamı esirgediğinde ahvaline şerh düşen ve insan olmanın kutsallığında yaşanan yaşatılan duygular.

Misal:

Birlik.

Birlik.

Vatan sevgisi.

Kutsalımız memleketimiz ve milletimiz.

Terennümle uçuşan.

Dalgalanan bayrağımız.

Dini ve milli bayramlarımız.

Her gün bir bayram niteliğinde aslında yeter ki sevgiyle umutla kesişsin yolu insanların.

Sebepli sebepsiz de sevebilirken insan ve işte cihanın sunumu iken de kahrolası savaşlar ve soy kırımı ve yaşanan can pazarında ölen kadınlar ve çocuklar ve mazlumlar.

Seferisi duyguların.

Seyyah imgelerin tezahürü.

Solan yüzü sözcüklerin ne zamanki şair dönse sırtını kalemini lakin başı öylesine dik ve vakur ki ve işte sevme sanatında şerh düşülen güzelliklerin sırlarının peşinde şair ve sevgisiyle kucaklarken rüzgârı ve günü ve ömrü ve bayramın neşesi şimdiden doldu kalplere.

Muğlak değil yıkık hiç değil enkazın altından kalkıp da yeni bir ruha ve bedene kucak açarken duygular.

Sözcükler haşmetli sevginin lideri.

Lakayt olmadığı kadar seven yürek ve sevindiren sevilmeyi bile göz ardı eden.

Özel günlerin baharı.

Özgün sevinçlerin hasılası.

Özgür hayatların kıblesi.

Gözümüzün nuru vatan toprağında yaşanan birlik beraberlik şarkıları ve coşkusu ve sevinci ile yüreklerin sarmalında kaynayan devasa bir kazan içine sevgi katılan.

Müşfik bir duygu bir olmak.

Muteber bir yaşam tüm kaygılardan arınmak.

Her ne kadar bayram günleri yalnız kalsa da çoğu insan misal huzur evlerinde unutulmuş gözümüzün nuru yaşlılar ve yalnızlar dergâhında salınan benlikler.

Kimsesizlerin kimsesizi değil kimsesizliğin yanan yakan ateşinde bir köşeye de terk edilmişken nice insan.

Anne baba sevgisine nail olamamış çocuklar.

Savaşın zulmünde can veren ve ailesini kaybeden yine çocuklar yine mazlumlar.

İslam coğrafyasında akarken kan ve barışa giden yolda terk edilmişken merhamet yoksunu ruhlardan düşen payına ne ise unutulmuş ve kaybolmuş insanların muradına tek şahit iken yüce Mevla ve barışın arzulandığı bir evren hayali hem yakın hem de uzak iken ve işte kıblesinde serili umudu ile aydınlık yarınlara kucak açan yaralı yürekler.

Bayramın coşkusu olduğu kadar verdiği hüzün de aşikâr.

Akrabalarını ailesini komşularını ihmal edip tatil diye yola düşenler aslında yolda kalmışken insanlık ve gölgesinde bayramın aslında güneş altında bronzlaşma hayalinin ve eğlencenin bayramın önüne geçtiği kadar itibar görmezken de bayram günleri.

Kalemin sırlı dünyası.

Sırlı aynanın tuttuğu ışık.

Aslında en yücesi iken O İlahi Işık.

Bir annenin vedası.

Bir çocuğun gözyaşı.

Bir yaşlının da duası.

Kimsesizlerin tek Çınarı elbet yüce Tanrı.

Yer gök kavuşmasa da birbirine insandır insana kavuşacak olan yeter ki bayramı layığıyla kutlasın insan ve bayramlaşmanın kutsallığı ile de yeter ki gönüllerde çiçekler umut açsın ve şakısın sevgi.

Hayalleri gerçek kılan.

Hamt ettiği kadar da huzurlu iken insan.

Ve işte bir bayram daha ulaştı geldi hanemize.

Her hanede saklı nice duygu nice özlem nice de hüsran.

Hastaların şifası Allah’tan ve yalnızlığın kurtarıcısı yine yüce Mevla.

Ve nerede yaşıyor iseniz bu bayram değil mi ki bizi bir arada tutan bir coşkunun dengi ve arifesinde bayramın dilerim ki layığı ile kutlar yaşarız bayramımızı.

Sevgi ve esenlik dileklerimin sizlerle olduğu.

Ve hayatınızın her gününü de bayram neşesi coşkusu ile yaşamanız dileğimle…

Tüm İslam âleminin ve güzel ülkemin milletimin ve dostlarımın ve tüm sevdiklerimin bayramını tüm içtenliğimle kutluyorum ve nice bayramlar diliyorum.

Nice bayramlara nail olmak adına İnşallah…

Bayramınız kutlu olsun, efendim.


( Bu Gün Bayram... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu