Erol hocanın Şiir Sanat makalesinde,
“söz uçar, yazı kalır” sözünü görünce eskiden yaptığım ve aklıma takılan bir konu hakkında birkaç kelam edesim geldi.

Bir zamanlar üstünde bayağı bir araştırma yaptığım fakat tezimi destekleyecek fazla kaynak, bilgi ve belge bulamadığım için, içimde bir uhde olarak kalan bir konu hakkında yorum belirtmek istedim.

"söz uçar, yazı kalır" vecizesinde;
yazı kalır, kaybolmayan, kalıcı olan,
söz uçar, uçucu olan, kaybolup giden anlamında kullanılıyor ve böyle biliniyor hep.
 
Fakat benim tezimde;
yazı kalır, yani bir yere gitmeyen, gidemeyen, yerinde duran
söz uçar, (uçmak fiilinden) hızlı giden, hızlı yayılan anlamında.
 
Çünkü eski zamanlarda, eski medeniyetlerde okuyup yazabilen, okuryazar kişi sayısı az olduğundan, kağıtta, tablette, papirüste, duvarda halıda kilimde, her nerdeyse yazı olsa bile okuyabilen kişi sayısı az olduğu içindir ki, yerinde kalan fazla yayılamayandır.
 
Ama söz uçar da ise, o dönemlerde okuryazar haricinde geri kalanların hepsi ümmi (okuma yazma bilmeyen kişi) olduğu için söz ile iletişim kurabiliyor ve yazılanı okuyan bir kişinin ağzıyla dilden dile, evden eve, gönülden gönüle, köyden kente, bir şehirden başka bir ülkeye ve medeniyete söz olarak taşınıyor.

Yani 
"söz gider, yazı kalır"
 
Bu konu hakkında bilgisi, belgesi, teorisi, tezi vs. olan varsa ve bilgilendirme yaparsa, buyursun meydana…

( Söz Uçar. Yazı Kalır başlıklı yazı DEMİRCİ tarafından 11.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu