Düş tekkem savruk nidalar paslaşması adeta bir kıyıma denk düşen muhabbetin erbabı kalemin içine esen rüzgârı

 

 

 

 

Neylerdim sensiz kalsam

Göçer giderdim sıra sıra bulutlardan

Arda kalan son damlayı

Ruhuma namzet iken tek bir çiy tanesi

Azat edilesi bir mevsim misali

Yüreğimin sıkıştığı cendereden bilsem de

Kurtuluşum olmadığını

Sadece kuruyorum saati kendime

Sadece şiire kuruyorum zamanı

Yetmedi:

Üstüne konuşlu bir rüya misali, ipin

Tedirgin mizacından sekiyorum bir bir

Yürek dolusu nidaların sükûnetine

B/andığım kadar yalnızlığı

Ölüp gidiyorum şiire takılası bir rozet misali

 

Tam da ortasında semanın

Ortak bir dilde şakıyan kuş gibi

Meylettim aydınlığın dili olsa da konuşsa keşke

Bense son seferimi yapıp

Göçeceğim günün hayaliyle hemhal

Sandık dolusu küfü boca ettiğim kadar

Hem üstüme

Hem de pervazında göğün

Yosun tutan vecizeler de değil asla

Yeni doğan bir bebek masumiyetiyle

Dikiyorum yüreğimin kanamalı hasretini

 

Andıkça maziyi

Kardıkça şiiri

Medet umduğum kim ki kim?

Sapkın ruhların ettiği veryansın

Bir külde saklı ki yeniden doğuşum

Külliyemden de az sonra firar edeceğim

Revnak hüzün bahçem

Ah, aşüfte imgelerden

Nedir çektiğim

Şiirin dilemması ve de cinneti

Cennete çeviren her bir dizeyi

Çocuğum bildiğim kadar

Diz dize iken dizelerimle

 

Kusurlu addedilen varlığım

Soluksuz kaldığım kadar solumdan

Yansıyan bir fer bir renk bir dua

Bir sekant

Bir sene

Bir asır

Yalpalayan kalemin taşkın sesinde

 

Önce konuşlu ölüme

Sonra vazgeçip kanat açtığım göklere

Ve mizacıma yaraşır şekilde

İmlecin duasından

Ayracın kuralsız satırlarından

İçtimada gün ve gece

Bense

Bununla sakit olsun,

Demenin ötesinde

Sadece susuyorum

Tembihlediğim kadar sefil nefsime

Ve işte nefes nefese kaldığım

Yazın ertesi

Yağacak yağmurun da müjdecisi

İken seferi imgeler

Seyyah sözcükler

Her halükarda ruhumu serinleten

Afili nameler

Hani olur da:

Yolum düşer bir gün kalıcı mutluluğa…

 


( Hani Olur Da Yolum Düşer Bir Gün Kalıcı Mutluluğa... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 19.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu