Düşük yapandı gece:
Hani, hani, düşlerin çürüdüğü
Hani istimlak edilmiş gerçeklerin
miyop bakışları.
Tahtı sağlam mıydı sahiden de Zühre
Yıldızının?
Ya, bahtına ne demeli, mehtabın
aşkına
Kavuşmakla iştigal
Meltemin hızında saklı, hemhal
Olduğu kadar yalnızlığın
Sarpa saran duygular senfonisi…
Bir id idi mademki beşerin içindeki
ölü
İdin ve egonun ve süper-egonun
mücadelesi.
Oysaki basitti her şey hem de
görünenden ötesi
Sev ve riayet et varsın rivayet
addedilsin mutluluk
Varsın uzak olsun insanlar
Şah damarımdan yakınına uzatmaksa
elimi
Ve işte hüzünlü bir sitem aslında
sadece kendime
Aşkın şahikası
Sevginin rotası
İklimlerden umut ve bekleyiş
Hizaya gelmese insan ne ki
Hazzında olsunlar varsın:
Varsın ihanetin önde gideni
Ve işte teslimiyetim kadere
Göğün şehla bulutları
Yerkürenin nazı
Yüreğimin niyazı
Kalburüstü bir acı benimki
Kalıbının da adamı olmadı mı canımı
yakan her sızı
Kimden gelirse gelsin kötülük
İman gücünden yok işte ötesi
İbrazı hayatın
İbresi vicdanın
İsyanı iken beşerin yeter ki uzak
dursun
Gidenler gitti gideli
Gitmek ne ki hem?
Yeter ki kendinden gitmesin insan
Yeter ki Rabbine dönük yüzü
Ve işte yanan ateşin korunda
Demlendiği kadar hüznün koynunda
Uyusam da
Uyutmadığım kadar kalbimin gözünü ve
sesini
Muhafaza etmekle iştigal
Bir varmış bir yokmuşçasına
Yalnızlığımın kodaman goncasında
Saklıdır sureler ve suretler
Tek yüzümle
Tekil varlığımla
Hicvinde değilim artık cihanın
Varsa yoksa hicreti duyguların…