Buruşuk bir kördüğüm yani muhteviyatı
ve sabrı itibariyle çomak sokan kimse
kabrime
ve kendi ölümümü özlüyorum
hani bir b/ölümü içerlerken şarlatan
imgeler
yetmedi gammazladığım bir g/örüntü
şakıyan cihana değil
hem çıkışım yoksa
Çıfıt çarşısında mı saklıyım
düğün ve ölüm ve selam
ve kelamla örtülü bir girift
gedik kordan bir ömrü
sıradan olmayan bir hüzne kefil
olduğum
elit bir göğün yere özlemi midir
sonradan kefil olduğum
bana yaşatılan kabir azabının
silik ruhundan sökün eden
feryat figan solumdan sağa
uzanamadığım kadar
afaki bir mutluluğa dahi paye
vermeyen
güneşin ışıldak addedildiği
temsili misal dolunaydan firar eden
üç beş kalender yıldız
irkildiğim kadar kaderin kedere hücumu
belki de tam tersi
bir harfin de ihlali
hani sonrasızlığın zemherisi
öncesizliğin kılkuyruk albenisi
ve işte efkârın sırrı
ve işte sır dolu aynaların
nice çatlağı
şimdi bir karnaval havasında sekmek
vardı ya:
bir elimde yokluk bir elimde tokluk,
endamında doymuşluğun açlık ne ki
açılmayan gönlün penceresine konan
düş gibi
sen gibi
ve her yenilgi
mahmuzladığım başıbozuk imgelerin
soykırımında sağdıcı hüzünse
var olmanın nakşında
ve işte na’şına sadık bir beşer
ötenazi yaptığım kadar kötüye ve
zalime
zımparaladığım bir zamirin
tek beklentisi olsa ne ki iyelik eki
ivedilikle özümsediğim
aykırı bir ömrün tenkiti
hani malum olmaz da kolay kolay
birilerine
göğün tamburu yerkürenin ney/i
neyden ibaret ise bilinmezin zikrine
denk gelen aykırılığın fikri
ve işte törpülenmiş bir umut
ve işte körelmiş yalnızlık
ve işte kuytusunda saklı tembihi âlimlerin
alametifarikası artık ait olmadığım
şehrin
düşen gardı bir sözlükten dahi kalın
iken
yüreğin tefrikası kolaysa çöz bu
düğümü
kolaysa sev derinden
ziyadesiyle rencide edilmiş bir ruhun
neyse beklentisi âlemden
üstü örtülü değil artık hiçbir rüyam
ve işte merkezindeyim kâinatın
sadece sadık olduğum kadar tek
zerremle
yüce Makamında Mevla’mın
katıksız serildiğim
sarıldığım ellerine iyiliğin
ve iyi niyetin ve umudun ve sevabın
ve katıksız şükrün sabrın dirayetinde
konuşlu tekil varlığımla
haneme doğacaktır illa ki güneşin
sefası
saydığım şafakların ve sevgimin
uğruna
tutulan nutkuma ise ilk ve son ikazım
yeter ki bekletme beni anne…