‘’Ölüm,
seni mi düşünüyorum ne bugünlerde
İpekli
bir mendili katlar gibi durmadan
Sesini
mi duyuyorum en çok
Dünyasızlığın
sesini.
Ben
çiçekler zamanında doğmuşum
Islak
bir gökyüzü zamanında
Ve
annem olmamış gibi doğmuşum
Sesini
yakından tanıyorum.
Bıraktım
anılarımı yan yana dizip
Tam
şuralarda bir yerde duruyorum
İstersem
yapabilirim
Su
diplerindeki esrikliğime güvenip.’’(Edip Cansever)
Çoğaltılmış
bir hüzün fabrikası
Dibindeyim
yıkık ağacın
Hayat
adeta bir berduş sofrası
Baş
tacı imiş meğerki
İçine
su katılmamış rakı
Ve
de o acı b/atağı
Ünlenmiş
yalnızlığımda solfej
Ve
bir açıortayı
Ölç
ölç bitmez
Öpüp
de başıma koyduğum eli rüzgârın
Hem
içime ters esen
Hem
de ruhumu titreten
Varsa
yoksa annemin ince manidar sesi
Seslerden
ses çaldım
Oysaki
uyku idi sığınağım
Uydum
iken yalnızlığım
Ve
şairin deminde
Aşkın
dibinde
Her
sus payı söylem
Nasıl
ki yeni bir şiire gebe
İlhamımsa
adeta bir sarkıt
Belki
dikit
Dibini
gördüğüm kırık kavanoz kadar da sökük
Ruhumun
iplikleri
İpi
pazara çıkmış o yenilgi
Ünlemler
ve ayraçlar
Ruhumdaki
serkeş imleç ve de
Açığa
alınmış bir asker gibi
Sadık
kaldığım esaretim
Ah,
cesaret bulup da sevdiğimi söyleyemediğim
Sırnaşık
gamım
Sırnaşık
kederim
Ruhumun
çöpünden ayrı kaldığım
Çocuk
mizaçlı yakarışlarım
Tozu
dumana katmış ilk gençliğim
Şimdilerde
bilinmedik izbelerde
Beklemekteyim
Hani,
olur da rastlarım kendime
Hani
olur da annem yeniden doğurur beni
Hani
olur da ayakta ve sapasağlam
Kudreti
yüce Rabbin
Nelere
yetmedi ki?
Yetim
kılındığım
Sefasını
süremediğim kâinatın
An
gelir de çürük düşünde rüyalarımın
Düşük
yapan cümlelere meylederim ansızın
Bir
batında doğar meğerse güneş ve ay
Beti
benzi atmış sarmalında hilal
Ölümsüzlüğü
savunduğum günlere mazhar
Lakayt
olmadığım kadar kaderimle
Bir
punduna gelip de çağlarım
Aşkın
kıyılarında unuta geldiğim
Oysaki
fi tarihinde umut iken adım
Ve
resmettiğim
Asker
adımlarında yalnızlığın
Kor
misali gözlerinde kaybolduğum
O
adam
Ve o
kadın
Oylumu
rüyaların
Miski
amber kokan saçlarında anamın
Hali
hazırda eşleşen yüreğim hüzünle girdabın
Bir
yansıması iken şiir
Gaza
geldiğim bir türkü bir totem
Hüzne
büründüğüm secdem
Kıyamın
hatırına
Kıyılsa
içim ne ki ne?
Sen
olmadıktan sonra yanımda, anne…